Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı (karşı davacı) vekili dilekçesinde; aylık 750,00 TL nafakayı ödemesi mümkün olmadığını, nafaka artırımı, azaltılması ya da kaldırımı kararlarının tarafların ekonomik durumlarındaki artmaya ya da eksilmeye bağlı olarak verildiğini belirterek, 500,00 TL iştirak nafakasının öncelikli olarak kaldırılmasını olmadığı takdirde 100,00 TL ye düşürülmesini, müşterek çoçuğun davalı annede kaldığı süreçte davalının nafakadan vareste tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, talebin fahiş olduğunu, asgari ücretle geçindiğini, çocuğun yatılı okuduğunu tüm masraflarının çocuğa yardım kuruluşlarınca bağlanan burslardan karşılandığını yeni evlilik yaptığını, kira giderinin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının davasının kısmen kabulü ile 150 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 500 TL artırılarak 650 TL ye yükseltilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; artış miktarını istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir....

    (YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Bununla birlikte, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen, yardım nafakası, yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yükümlülüğünü ifade etmekte olup, TMK.nun 197/2 ve madde 169'da düzenlenen tedbir nafakası ise boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. Eldeki dava, yardım nafakasının istemine ilişkin olup, mahkemece yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, tedbir nafakasına hüküm verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7.maddesi gereğidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakası artırımı, yardım nafakası talebi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 0.90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

        Tarafların ve dava dışı yardım nafakası yükümlüsü konumundaki davacının annesinin dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumu, ekonomideki değişiklikler dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen yardım nafakası miktarı yüksektir. Bu haliyle davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı için tarafların ve davacının annesinin ekonomik sosyal durumları ve hakkaniyet de gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 450,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, yargılama giderlerinin HMK 326.maddesi gereğince taraflardan alınmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2019/725 ESAS 2020/633 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi ; Davacı dava dilekçesinde özetle; Velayeti altında bulunan küçük Eylül ile davalının baba bir kardeş olduklarını davalının doktor olduğunu, hali refahta bulunduğunu, küçüğün ise öğrenci olduğunu, dava dışı babası Murat KAYRAKLIK'tan aylık 1000 TL nafaka aldığını, bu nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek 1000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile 400.00TL olan iştirak nafakasının 700.00TL çıkarılmasına karar verilmiş,hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. 2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 9.maddesi uyarınca, nafaka davalarında; davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten (maktu vekâlet ücreti) düşük olmamak üzere, hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden nisbi vekâlet ücretine hükmolunur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 1.200 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 07/10/2020 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra nafakanın yardım nafakası olarak devamına, nafakada her yıl ÜFE oranında arttırım yapılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

          Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının .... Üniversitesi ........

            UYAP Entegrasyonu