AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2019/804 ESAS - 2020/332 KARAR DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Arttırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Ankara 6.Aile Mahkemesinin 2016/1298 Esas sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, müşterek çocuk lehine aylık 350 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun okula başladığını, ihtiyaçlarının arttığını belirterek, müşterek çocuk lehine taktir edilen 350 TL nafakanın 1.500 TL'ye çıkartılmasını, belirlenecek nafakanın gelecek yıllarda ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
niteliği, yoksulluk nafakasının belirlendiği boşanma ilamının ve nafakanını indirilmesine dair mahkeme ilamının kesinleşmesinden eldeki dava tarihine kadar geçen süre gözetilerek Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddi doğru görülmediği dikkate alınarak Dairemizce davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.550,00 TL TL artırılarak aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....
Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın hüküm kurulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; 1- Davacı kadının istinaf isteminin KABULÜ ile, HMY. 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın bütünüyle KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni hüküm OLUŞTURULMASINA, "1- Davacının müşterek çocuk Hanife Ebrar Koca lehine hükmedilen iştirak nafakasının artırılması talebinin KISMEN KABULÜ ile İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01/11/2018 tarihli 2017/639 Esas - 20218/609 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk lehine aylık 500,00 TL olarak bağlanan iştirak nafakasının 300,00 TL arttırımı ile dava tarihi olan 05/03/2020'den itibaren aylık 800,00 TL olarak davalıdan alınarak müşterek çocuk yararına harcanmak üzere davacıya verilmesine, hükmedilen nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, 2- Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL'nin mahsubu ile 4,90 TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3- Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru ve 54,40...
Aile Mahkemesinin 2008/921 Esas 2009/374 Karar sayılı ilamı ile boşandığını, çocuk Özge Arda'nın velayetinin müvekkiline verildiğini ve Özge Arda için 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin nafaka arttırımı için İzmir 8. Aile Mahkemesinde dava açtığını ve mahkemenin 2011/548 Esas 2011/901 Karar sayılı ilamı ile küçüğe ödenen iştirak nafakasının 400,00 TL'ye çıkarıldığını, müvekkilinin ikinci kez nafaka artırımı için İzmir 5. Aile Mahkemesinde dava açtığını ve mahkemenin 2012/889 Esas 2013/134 Karar sayılı ilamı ile küçüğe ödenen iştirak nafakasının 450,00 TL'ye çıktığını, müvekkilinin, davalı avukatı Karşıyaka 2....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup bozma ilamı sonrası davacı vekilinin harç ikmali talebi ile verdiği dilekçesi üzerine her ne kadar ıslah harcı adı altında harç alınmış ise, de davacı vekilinin dilekçe içeriğinden talebin “talep arttırımı” mahiyetinde olduğu anlaşıldığından 21.03.2019 tarihli dilekçenin talep arttırımı dilekçesi olarak kabulü ile davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle ile sonucu itıbarıyla doğru olan kararın bu ilave gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 03.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, iştirak nafakasının arttırılması ve yardım nafakası istemine ilişkindir. Mahkemece, iştirak nafakasının arttımı ve yardım nafakası yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara ilişkin davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın iştirak nafakasının arttırımı yönünden istinaf başvurusu bakımından; TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır"....
Kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıka, asıl dava dilekçesi incelendiğinde; kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının talep edildiği ve talep edilen alacaklar yönünden miktar olarak herhangi bir ayrıştırma yapılmaksızın toplamda 1.000,00 TL'nin (belirsiz olan alacağın yargılama sırasında belirli hale gelmesinin ardından miktarın arttırılması kaydı ile) tahsiline karar verilmesinin istendiği tespit edilmiştir. Mahkemece yargılama sırasında, asıl davadaki taleplerin miktar olarak ayrıştırılması için davacıdan açıklamada bulunması istenmediği gibi yukarıda belirtildiği üzere faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesi'nin 2020/1082 E.2021/874 K. sayılı 23/06/2021 tarihli kararı ile; davanın kısmen kabulüne,müşterek çocuk 2010 d.lu Bulut lehine Muğla Aile Mahkemesi'nin 2014/545 E. 2014/554 K.sayılı ilamıyla hükmedilen aylık 500,00- TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 600,00- TL arttırımı ile kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiziyle aylık 1.100,00- TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, işbu nafakanın kararın kesinleştiği tarihte her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, dava tarihinden itibaren yasal faiz ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE : Asıl dava, yoksulluk nafakasının arttırımı, karşı dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. Davalı-k.davacı erkek istinafında, karşı davası hakkında gerekçeli kararın oluşturulmadığını, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının değerlendirilmediğini, gerekçesiz şekilde hatalı karar verildiğini belilrterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Tarafların, Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/614 E. - 2002/540 sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı kadına 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, boşanma kararının 02/12/2002 tarihinde kesinleştiği, asıl davanın 17/11/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir....