WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

C.1.maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2.fıkrasından “ iştirak nafakası” cümlesinin çıkartılarak yerine “yardım nafakası” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün HUMK.nun 438/VII. C.2.maddesi gereğince düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 3,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    (TMK. m.366) Bu açıklamalar çerçevesinde; yardım nafakası davasının koşulları ve yardım nafakası davasının taraflarına göre; davacı kurumun halen evli olan ilgili adına davalı eşten yardım nafakası talep edemeyeceği, koşullarının oluşması halinde ilgili kişinin, davalı eş aleyhine ancak TMK'nın 197.maddesine göre tedbir nafakası davası açabileceği, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesinde ve gerekçe sinde isabetsizlik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kurumun istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....

    İstinaf Sebepleri 1.Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, kusur tespiti, reddedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf ettiği görülmüştür. 2.Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatlar, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, boşanma yönünden istinaf ettiği görülmüştür. C....

      Davacıdan halen yoksulluk nafakası alan, asgari ücretin üzerinde bir geliri olmadığı belirlenen davalıdan ortak çocuklar yararına iştirak nafakası talep edilemeyeceği, bu nedenle iştirak nafakası istemi yönünden davanın reddi gerektiği halde mahkemece yasal olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan...

        Dava, davacı tarafından davalı eşten tedbir nafakası istemine ilişkindir. Nafaka, Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olmak üzere dörde ayrılır. Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin kendisi için ve müşterek çocuklar için talep ettiği nafakaya tedbir nafakası denir. TMK.nun 197.maddesine göre evlilik birliği devam etmektele beraber, ayrı yaşamakta haklı olan eşin diğer eşten talep ettiği nafaka tedbir nafakasıdır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiş, davalı tarafından yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, görevli ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından, 11.04.2018 tarih, 2018/102 esas ve 2018/356 sayılı kararla, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. Davacı kadın temyiz aşamasında 11.01.2019 tarihli dilekçesiyle yoksulluk nafakası talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, yoksulluk nafakası talebinden feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası hükmedilmemesi ve çocuk için hükmedilen nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, tefhim edilen kısa karar ve buna uygun yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında; davacı kadının yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığı halde gerekçede davacı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek yoksulluk nafakası yönünden gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası davasının reddine ,iştirak naafakası davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eski eşi davalı ...' ile anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin boşanmadan sonra yoksulluğa düştüğünü, davalının boşanmadan sonra 11 yaşında 6. sınıf öğrencisi müşterek çocukla ilgilenmediğini, davalının maddi durumunun son derece iyi olduğunu bu nedenle müvekkili için 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 700,00 TL iştirak nafakası bağlanmasını ve nafakanın yıllık ÜFE - TÜFE oranları bazında düzenli olarak artırılmasını talep...

                Davalı cevap dilekçesinde; davacının boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talep etmediği için halihazırda nafaka talep etme hakkının bulunmadığını, davacının boşanma ilamında lehine hükmedilen tazminatları faizi ile tahsil etmek suretiyle zenginleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının boşanma davasında sadece tedbir nafakası isteminde bulunduğu; boşanma kararından 6 ay gibi kısa bir süre sonra yoksulluk nafakası davası açtığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında bu 6 aylık sürede ani yükselme ve düşüşlerin olmadığı, davalının ekonomik durumunun yoksulluk nafakası ödeyecek kadar iyi olmadığı gerekçeleri ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılan yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir haktır....

                  Ön inceleme duruşmasında da talep ettiği nafakaları yoksulluk ve iştirak nafakası olduğunu açıklamıştır. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı-karşı davalı kadının kendisi için talep ettiği nafakanın, boşanma kararından sonra da devam etmesine yönelik talebi "yoksulluk nafakası" anlamındadır. Davacı-karşı davalı kadının kendisi için boşanma kararı sonrasında devam edecek şekilde talep etliği nafakayı iştirak nafakası olarak adlandırmış olmasının, kadının dilekçeler teatisi aşamasında usulünce yoksulluk nafakası isteğinin bulunmadığı şeklinde yorumlanması usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası isteğinin bulunduğu gözetilerek bu hususta olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı- karşı davalı kadının dava dilekçesinde yer alan 30.000 TL. manevi tazminat işleği hakkında hüküm kurulmamış olması da doğru bulunmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu