Davalı kadın tarafından süresinden sonra verilen cevap dilekçesi ile yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinde bulunulmuştur. Davalı kadının süresinde olmayan cevap dilekçesinde yer alan tazminat (TMK m. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şeklide karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı erkek dava dilekçesinde maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) talep etmiştir. Davacının bu talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Dairemiz bozma ilamında çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemesi "bozma sebebi" olarak gösterilmiş; mahkemece bozmaya uyularak karar verildiği halde çocuk için anne yararına hükmedilen aylık 100 TL nafakanın tedbir nafakası olarak belirtileceği yerde (TMK md. 169); bu nafakanın iştirak nafakası olarak yazılması doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (TMK md. 438/7)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası içeresinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat (TMK. md. 174/1-2), tedbir nafakası (TMK. md. 169) ve yoksulluk nafakası (TMK. md. 175) boşanmanın eki niteliğindedir. Bu taleplerin reddi veya kabulü halinde ayrıca harç alınamayacağı gibi, tarafların leh veya aleyhlerine masraf ve vekalet ücretine de hükmedilemez. Bu yönler nazara alınmadan bozmadan sonra boşanmanın ferileri yönünden devam eden davada yeniden harç tahakkuk ettirilmesi ve davalı kadın lehine usulüne uygun açılmış dava ya da karşılık davası bulunmadığı halde vekalet ücretine hükmolunması doğru görülmemiştir. Ancak bu yönler yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Açıklanan sebeplerle davalı kadının, cevap süresinden sonra verdiği dilekçesinde yer alan yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talepleri hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davalı kadın lehine yoksulluk nafakası (TMK m.175) ve manevi tazminat (TMK 174/2) verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadın yararına boşanma davasında hükmolunan tedbir nafakası (TMK m. 169) ile tedbir nafakası davasında (TMK m. 197) hükmolunan tedbir nafakasının tahsilinin, tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde infaz edileceğinin tabi bulunmasına göre, davacı-davalı erkeğin, davalı-davacı kadının kabul edilen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle; davacı-davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, ailesinin evlilik birliğine müdahalelerine kayıtsız kaldığı, eşini ve akrabalarını ortak konuttan kovduğu ve eşini istemediğini söylediği, buna karşılık davalı-davacı kadının da eşine hakaret ettiği ve onu aşağıladığı anlaşılmaktadır....
Kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat az olup Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50. 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK md 175) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda I. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.11.2015 (Pzt.)...
Nafaka takdirinde, tarafların ekonomik durumları tam ve sağlıklı araştırılıp, gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve TMK 4.md. vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda dosyada yeralan ekonomik sosyal durum araştırma yazılarına verilen cevaplardan davacının ev hanımı olduğu,baba evinde kaldığı, davalının asgari ücretle inşaat işçisi olarak çalıştığı, çocukların davalı baba yanında kaldıkları anlaşılmaktadır. Dinlenen tanık beyanlarında davalının inşaat kalıpçısı olarak çalıştığı bildirildiği halde mahkeme tarafından davalının bu işten elde ettiği gelirin araştırılmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği görülmüştür. Mahkemece; davalının elde ettiği tüm gelir miktarı saptanarak, tespit edilen sosyal ekonomik durumuna göre TMK md. 4'de vurgulanan hakkaniyet ilkesi uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile az miktarda tedbir nafakası takdiri isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı-karşı davalı kadın dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında sadece tedbir nafakası istemiş, 24.10.2019 tarihli esas hakkındaki beyan dilekçesi ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebinde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek ise bu taleple ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamıştır. Durum böyleyken davacı-karşı davalı kadının talep ettiği yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının...'ye yükletilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'...
iştirak nafakası azdır....
(TMK m. 175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, kadının düzenli bir gelirinin olmadığı, üzerine kayıtlı ev ve bahçe olması onu yoksulluktan kurtarmayacağı hususları birlikte dikkate alındığında, yoksulluk nafakası koşulları davalı-davacı kadın yararına gerçekleşmiş olup, davacı-davalı erkeğin sosyal ekonomik durumu da göz önüne alınarak davalı-davacı kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'...