Mahkemece hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadın ağır kusurlu olmayıp, yoksulluk nafakası (TMK m.175) koşulları kadın yararına gerçekleşmiştir. O halde; davacı-davalı kadın yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek uygun miktarda yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru değildir. 4-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davacı-davalı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlamış olup kadının tedbir nafakası davasının (TMK m.197) kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkeğin davasının reddine, kadının karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadına yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı-karşı davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının reddedilen yoksulluk nafakası istemine, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "Davacı-davalının TMK 161.maddesi zina nedeniyle boşanma isteğine ilişkin davasının reddine, davacı-davalının TMK 162....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169) Boşanma davası açılmakla çocuk lehine tedbir nafakası verilmesinin TMK 169. maddesine uygun olması dikkate alınarak davalının çocuğa tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, hükme bağlanmıştır....
(TMK. m.366) Bu açıklamalar çerçevesinde; yardım nafakası davasının koşulları ve yardım nafakası davasının taraflarına göre; davacı kurumun halen evli olan ilgili adına davalı eşten yardım nafakası talep edemeyeceği, koşullarının oluşması halinde ilgili kişinin, davalı eş aleyhine ancak TMK'nın 197.maddesine göre tedbir nafakası davası açabileceği, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesinde ve gerekçe sinde isabetsizlik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kurumun istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....
Davalı-davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, evlilikte kadının kusurlu olduğunu, kadının davasının reddine, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların kaldırılmasını, birleşen davalarının tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava TMK 162. ve TMK'nun 163 maddesi gereğince Boşanma, Karşılıklı Boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı-davalı taraf; erkeğin kabul edilen birleşen davası, reddedilen TMK 162 ve163 md. dayalı boşanma davaları, kusur tespiti, reddedilen yoksulluk nafakası, hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden, davalı-davacı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar ile reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Bu haliyle davalı erkeğin iştirak nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 5. bendinin iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına, davacı kadının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşeceği tarihten itibaren aylık 600,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylarda kusursuz olan davacı kadının zaman zaman tekstilde çalışmakta ise de, düzenli işi ve geliri olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla TMK 175.madde yasal koşulları oluşmakla kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen yoksulluk nafakası azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, davalı kadın yararına hükmedilen manevi tazminat ve iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı kadın tarafından ise, yararına hükmedilen manevi tazminat ve iştirak nafakasının miktarı, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası isteğinin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersi zdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca, hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md 186/1), geçimine (TMK md. 185/3), malların...
Dava konusu uyuşmazlık, yardım nafakası talebinden ibarettir. TMK.'nın 364/1.maddesinde de; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür", TMK.'nın 365/2 maddesinde ise; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemeleri yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun, 07.06.1998 tarih, ....sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. ./.. -2- Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....
Davalı davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 2.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı-k.davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 750 TL tedbir - yoksulluk nafakası, her bir çocuk için aylık 350'şer TL tedbir - iştirak nafakası takdirine, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir....