niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, Herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına TMK’nun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, Boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddi desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/1.maddesi...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2019/940 ESAS-2021/800 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın İadesi KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Antalya 1. Aile mahkemesi 2016/537 esas 2017/1264 karar sayılı ilamıyla 27/12/2017 tarihinde boşandıkları, boşama kararında aylık 500 TL "boşanma hükmü kesinleşince" ye kadar davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalıya verilmesine, boşanma hükmü kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş davalı taraf tedbir nafakası tahsili için serik icra müdürlüğünün 2015/3777 sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış boşanma kararı hariç diğer yönlerden dosya istinaf edilmiş Antalya Bölge Adliye mahkemesi 2. Hukuk dairesi 2018/764 esas 2019/991 karar sayılı ilamında ise mahkememizin 2015/257 E. 2015/885 K....
Hukuk Dairesinin 2018/8315 Esas - 2020/2854 Karar sayılı ilamı) Davacı taraf her ne kadar dava dilekçesi ile nafakanın mezuniyet tarihi itibariyle kaldırılmasını ve o tarihten itibaren ödenen nafakanın iadesini talep etmiş ise de yargılama aşamasında dava tarihine dek ödenen nafakanın iadesi talebinden vazgeçerek haliyle nafakanın kaldırılmasına yönelik talebini dava tarihine çekmiş olmaktadır. Zaten davalı taraf da 04/10/2020 tarihli cevap dilekçesi ile; dava tarihi itibariyle nafakanın kaldırılması yönünde davayı kabul etmiştir. İlk derece mahkemesinde talepten fazlaya hükmedilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 326 ncı maddesinde; "Yargılama giderleri, kural olarak davada haksız çıkan ve aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir." hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava nafakanın artırılması karşı dava nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne; karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; asıl dava nafakanın arttırılması, karşı dava nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir. Davalı-karşı davacı vekili tarafından verilen temyize cevap dilekçesi ile "...hakkaniyete aykırı nafakanın kaldırılmasının, kararın bozulmasının" gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen adıgeçenden temyiz harçlarının alınmadığı anlaşılmış yine dilekçenin temyiz defterine kayıt edilip edilmediği tespit edilememiştir....
Öte yandan, taraflar arasında, nafakanın ödenen miktarı hususunda bir uyuşmazlık bulunduğuna göre; mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığı giderici bir karar verilmek zorundadır. O halde, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumları, ihtiyaçları ve hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarih ile iş bu dava tarihi arasında geçen süre nazara alınarak; nafakanın TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde, artırılarak takdiri gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin ....Karar sayılı ilamı ile ... için 200,00 TL takdir edilen nafakanın, 11/11/2013 tarihli protokol ile 230,00 TL'ye çıkartılan nafakanın 20,00 TL artırılmak suretiyle 250,00 TL'ye çıkartılmasına, tarafların müşterek çocukları İrem için 150,00 TL takdir edilen nafakanın, 11/11/2013 tarihli protokol ile 180,00 TL'ye çıkartılan nafakanın 20,00 TL artırılmak suretiyle 200,00 TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, gerekçeli kararda ise;...Asliye Hukuk Mahkemesinin .... sayılı ilamı ile ... için 200,00 TL takdir edilen nafakanın, 11/11/2013 tarihli protokol ile 230,00 TL'ye çıkartılan nafakanın 20,00 TL artırılmak suretiyle 250,00 TL'ye çıkartılmasına, tarafların müşterek çocukları İrem için 150,00 TL takdir edilen nafakanın, 11/11/2013 tarihli protokol ile 180,00 TL'ye çıkartılan nafakanın 20,00 TL artırılmak suretiyle 200,00 TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ileriki yıllara yönelik davalı yanın arttırım talebinin...
Aile Mahkemesi'nin 2013/913 Esas sayılı ilamında nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup sonradan açılan nafakanın azaltılmasın davasında bu ibarenin yer verilmediği sebebiyle mevcut nafakanın her yıl efe tüfe oranında arttırılamayacağı sebebiyle mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu açık olduğunu, üfe oranında arttırımın tam anlamıyla bir arttırım olmayıp bu arttırımın nafakanın parasal gücünü korumasıyla bir arttırım olduğunu, mahkeme kararının bu arttırımdan müvekkilini mahkum bıraktığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/202638 Esas sayılı takip dosyasında, alacaklı vekilince nafakanın ÜFE oranında arttırılarak tahsilinin talep edildiği, icra müdürlüğünce talebin reddine karar verildiği, müdürlük işleminin iptali için işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların Kayseri 4....
Aile Mahkemesinin 2007/262 Esas sayılı dosyasının ara kararı ile çocuğu ve eşine aylık 500 TL nafaka ödemekle yükümlü tutulduğunu, nafakanın kaldırılması talebi üzerine mahkemenin çocuğun davacı babanın yanına geldiği tarihten itibaren değil de, kararın kesinleşmesinden sonra kaldırılmasına karar verdiğini, bu kararı temyiz ettiklerini ve ... ilamı gereğince iştirak nafakasının 2007 yılı Ağustos ayından itibaren kesilmesi yönünde hüküm tesis olduğunu ancak geçerli olan mahkeme kararı gereğince toplamda fazla olarak ....500 TL nafakayı müvekkilinin davalıya ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle fazla ödenen nafakanın iadesi için dava konusu icra takibini başlattıklarını, fakat davalı tarafından borca haksız olarak itiraz edildiğini, davalının itirazının kötü niyetli olduğu için asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 inkar tazminatına hükmedilmesini ve itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davanın reddini savunmuştur....
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin yargılamanın iadesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, erkeğin yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; ... 3....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davalı eş ve çocukların kirada oturdukları ve kira giderleri olduğu da gözetildiğinde; davacının (nafaka yükümlüsünün) ekonomik durumu nazara alınarak tedbir nafakasında yapılan indirim çok olup, TMK’nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci bendindeki "...360 TL olan davacıya ait nafakanın 250 TL'ye, ... için olan 150 TL nafakanın 100 TL'ye" ifadesinin çıkarılarak yerine "360 TL olarak davacıya ödenen nafakanın 300 TL'ye, ...'a ödenen 150 TL nafakanın 125 TL'ye indirilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 28.12.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....