İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, daha önce mahkeme kararıyla davacı için aylık 300TL olarak verilen yoksulluk nafakasının 60TL artırımı ile aylık 360TL'ne yükseltilmesine, söz konusu nafakanın her yıl TÜİK'in öngördüğü ÜFE oranında artırılmasına, müşterek çocuk için verilen aylık 300TL nafakanın 60TL artırımı ile aylık 360 TL'ne yükseltilmesine, söz konusu nafakanın her yıl TÜİK'in öngördüğü ÜFE oranında artırılmasına, birleşen dava yönünden birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması (asıl dava), iştirak nafakasının kaldırılması (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde tanıma yoluyla babayla nesep bağı kurulan 2009 doğumlu müşterek çoçuk lehine en son 2013 de 1200 TL'ye çıkarılan nafakanın 3500 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesinin 10/03/2021 tarihli kesin kararı ile 400,00 TL olarak düzeltilerek, belirlenen nafakanın kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda resen ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, davalının artık öğrenci olmadığından yardım nafakası şartlarının ortadan kalktığını belirterek, davalıya bağlanan yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerekirken, reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; yardım nafakasının kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Öte yandan, mahkemece oluşturulan hükümde; nafakanın karar tarihinden itibaren kaldırılacağı belirtilmiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, yardım nafakasının kaldırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Ayrıca mahkemece; davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, davacı yararına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, vekalet ücreti takdir edilmemesi de doğru değildir....
Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamış olup, davalı vekili duruşmadaki beyanında; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini kabul ettiklerini ancak iştirak nafakasının aynen devamı yönünde karar verilmesini istediklerini belirtmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı için .... Aile Mahkemesinin 12/07/2012 tarihli 2012/331 -616 E. K. Sayılı kararı ile hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, müşterek çocuk için hükmedilen 400,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 250,00 TL'ye indirilmesine, nafakaya her yıl enflasyon oranında artırım uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/08/2014 NUMARASI : 2014/220-2014/330 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması - kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı(karşı davalı) vekili, dava dilekçesinde; tarafların, Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/815 Esas, 2013/2 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını; davacı yararına 28/10/2010 tarihinden itibaren aylık 300,00 TL nafakaya hükmedildiğini, aradan çok uzun bir zaman geçtiğini, nafakanın yetersiz kaldığını, paranın alım gücünün aradan geçen sürede azaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakanın aylık 600,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "salt asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, tarafların gelirinin eşitlenmesi ve davalının işinin sürekli olması yoksulluk nafakasının hakkaniyet gereği kaldırılmasını gerektirdiği gibi, nafakanın kaldırılması talebi, azaltma talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda, boşanma davası sırasında sürekli ve düzenli geliri tespit edilemediğinden yoksulluk nafakasına hükmedildiği bu dava sırasında tarafların sosyo-ekonomik durumlarının zabıtaca araştırılmadığı anlaşılmıştır. Davalının sigortalı çalıştığına dair kayıtlar getirtilmiştir....
“Çoğun içinde az da vardır” ilkesine göre nafakanın kaldırılması talebi azaltılması talebini de kapsadığından yapılacak ekonomik – sosyal durum araştırmalarının sonucuna göre nafakanın kaldırılması yanında azaltılması da düşünülebileceğinden ayrıntılı araştırma yapılmaksızın yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından davacı-karşı davalı tarafından açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesine dair davanın reddine, davalı-karşı davacı tarafından açılan yoksulluk nafakasının artırılmasına dair davanın reddine, karar verilmiştir....
Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulü ile 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, 250'şer TL iştirak nafakalarının ise aynen devamına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Asıl Dava (Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırılması Talebi) Bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddine, 2- Karşı Dava (Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, İştirak Nafakasının Azaltılması Talebi) Bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....