AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/08/2014 NUMARASI : 2014/84-2014/596 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması veya azaltıması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme tarafından gerekçeli kararda "Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aylık 1.500 TL olan yoksullluk nafakasının dava tarihinden itibaren 250 TL'ye indirilerek aylık 1.250 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınıp davalıya ödenmesine" kısa kararda "Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aylık 1500 TL olan yoksullluk nafakasının dava tarihinden itibaren 250 TL indirilerek aylık 1250 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınıp davalıya ödenmesine" denidiği, gerekçeli kararda "250 TL'ye" ifadesindeki "ye" ifadesinin maddi hataya müstenit olduğu ve mahallinde düzeltilebilecek...
fıkrasının 1. paragrafında yer alan "aylık 1000 TL. iştirak nafakasının" sözlerinin çıkartılarak , yerine "aylık 1750 TL. iştirak nafakasının" sözlerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 189.50.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava taraflarının ekonomik durumlarının olağanın dışında değişmesi halinde yoksulluk nafakası miktarının yeniden değerlendirilmesi mümkün olduğu gibi, nafaka lehtarının yoksulluk durumunun ortadan kalkması halinde yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması olasıdır....
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ile iştirak nafakasının indirilmesi davasıdır. Mahkeme tarafından davacının yoksulluk nafakasına yönelik talebinin kabulü ile, davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının indirilmesine yönelik talebin ise reddine karar verilmiş, davalı tarafından kaldırılan yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TMK'nın 176/3. maddesinde "İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır." hükmü düzenlenmiştir....
kalktığı, davacının çocuğun reşit olduğundan bahisle dava açmakta hukukî menfaatinin bulunmadığı, bu nedenle dava şartının olmadığı" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, aylık 2.850,00 TL olarak takdir edilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.350,00 TL azaltılmasına, bu şekilde aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....
Davada; nafaka alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalktığı gerekçesi ile nafakanın kaldırılması, ıslah dilekçesinde ise nafaka miktarının indirilmesi talep edilmiş, mahkemece; babasının ölümü neticesinde davalıya yetim maaşı bağlandığı, kayısı bahçesinin miras kaldığı, mahkeme kararı ile davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek davalı adına tescil edildiği, tüm bu olaylar neticesinde davalının zenginleştiği, yoksulluğunun ortadan kalktığı kanaati ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, bu talep kabul görmez ise indirilmesi istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/05/2015 NUMARASI : 2014/948-2015/400 flar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 2000 yılında boşandıklarını, davalı lehine 50 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın 2005 yılında 220 TL'ye artırıldığını, davacının 2014 yılında açmış olduğu nafakanın artırımı davasının reddedildiğini, davalının sigortalı olarak çalışmakta olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ekonomik durumunun iyi olduğunu, müvekkilinin asgari ücret seviyesindeki gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....
(HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları).Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının eldeki davayı 22/06/2022 tarihinde açmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durum incelemesinde; davalının boşanma kararından sonra düzenli olarak gelir getiren bir işte çalışmaya başladığı, asgari ücret aldığı, kirada oturduğu, davacının ise sağlık memuru olduğu, babasına ait evde oturduğu anlaşılmaktadır. Asgari ücret seviyesinden elde edilen gelir, davalıyı yoksulluktan kurtarmaz ve bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları oluşmamış ve bu yönden mahkeme kararında isabetsizlik yok ise de; ilk derece mahkemesince davacının yoksulluk nafakasının indirimi talebi yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalının asgari ücret seviyesinden aldığı maaş, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....
Aile Mahkemesinin 11/03/2009 tarih 2009/83E-2209/155K sayılı ilamı ile müşterek çocuk lehine hükmedilen 500TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ettiği, ekinde bulunan 18.11.2008 tarihli protokolün 4. maddesi ile; davacı babanın müşterek çocuk lehine 500TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği, 5. maddesi ile de; davalı kadının kendisi lehine yoksulluk nafakası talep etmediği anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece; davacının talebinin yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilerek, gerekçeli kararda da davalı kadın aleyhine yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmiştir....