Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin bir başkası ile evlenmediğini, ekonomik durumunda herhangi bir değişiklik olmadığını, yine müvekkilinin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir gelir sahibi olmadığını, davacının gelir kaynaklarını sakladığını, ticaretle uğraştığını durumunun iyi olduğunu, aldığı nafakanın davalının asgari giderlerini karşıladığını, geçinmesi için ödenen bir nafaka olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;davacının davalı lehine olan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının davalı lehine olan yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile nafakanın 400 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ ; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 425,00 TL olan nafakanın kaldırılmasına, reddi halinde ise müvekkilinin ekonomik durumuna göre nafakanın azaltılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’ nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....
İlk Derece Mahkemesine erkeğin, iştirak nafakasının ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesi talebi kabul edilmiş, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi reddedilip yoksulluk nafakası 250,00 TL'ye indirilmiştir. Davacı erkek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiş olup, erkeğin reddedilen talebi aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasından ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde nafakanın indirilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece , davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, karara ilişkin davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 297/2 maddesine göre, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda; davacı vekili müvekkilinin ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, olmadığı takdirde ise azaltılması istemiyle eldeki davayı açmıştır.Ancak mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi gerekçede değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş, terditli istemi olan ilk talebi kabul edilmediği takdirde 2....
O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakanın(çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereğince) TMK'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı taraf her ne kadar nafakanın 12/07/2017 tarihinden itibaren kaldırılmasını talep etmiş ise de; Antalya 6. Aile Mahkemesince 12/02/2018 tarihinde tedbir nafakasına karar verildiği, davacı tarafın dava açılmadan önceki döneme ilişkin nafakanın kaldırılması talebinin mahkememizde görülmekte olan davanın konusunu oluşturmadığı anlaşıldığından bu husus mahkememizce dikkate alınmamıştır." gerekçesi ile; "Davacının davasının kısmen kabulü ile Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2017/103 esas 2018/139 karar sayılı ilamı ile takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren(11/09/2018) kaldırılmasına, " karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış tedbir nafakasının kaldırılması istemidir....
Davalı kadının aldığı yetim aylığı ve vefat eden babasından kalan taşınmazın, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır. O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, nafakanın ...'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı vekili, karşı dava dilekçesinde; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının kendisi için talep ettiği nafaka artırım talebinin reddine; müşterek çocuk yararına ise, mevcut nafakanın 60 TL artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı kadın için, nafakanın artırılması ve kaldırılmasına yönelik taleplerin reddine; müşterek çocuk H..G.. E..l için Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1002 Esas, 2002/555 Karar sayılı ilamı ile aylık 40 TL olarak hükmedilen nafakanın dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250 TL 'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı (karşı davacı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk yararına ise mevcut nafakanın 60 TL artırılması talebine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması ve haksız olarak tahsil edilmiş olan nafakaların istirdatı davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Davada davacının iki ayrı talebi bulunmaktadır. Davacının ilk talebi davalının işe girmesi nedeniyle yoksulluğunun kalmamış olması sebebiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, diğer bir talebi ise davalının işe girdiği tarihten nafakaya ilişkin takip dosyasından vazgeçmesine kadar haksız olarak tahsil ettiği nafakanın tahsili davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karar 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İstinafa başvuran taraf davalı taraftır. Aleyhine kaldırılmasına hükmedilen yoksulluk nafakasının bir yıllık toplam tutarı 400,00- TL. x 12 = 4.800,00- TL. olup karar tarihi itibari ile istinaf sınırı olan 5.880,00- TL.yi aşmamaktadır....
sonucu ya da kendi imkanlarıyla boşanma tarihinden sonra herhangi bir iş bulamamasının da hayatın olağan akışına uygun düşmediği, dolayısıyla davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılmasına ilişkin bu istemin haklılığı, hakkaniyet ve ahde vefa ilkesine uyarlığı yönünde başkaca bir iddia ve delil bulunmadığı, böylece yoksulluk nafakasının ulaştığı miktar itibariyle öngörülemeyen, katlanılamaz nitelikte olmadığı sonucuna varılarak, mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....