CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; protokol ile boşanmadan 8 ay sonra nafakanın kaldırılması ya da indirilmesi istemenin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacı aleyhine nafaka borcunun ihlali davası açıldığını, davacının işsiz olmasının kendi kusurundan kaynaklandığını, ortak çocuğun velayetinin davalı annede olup dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve de astım nedeniyle tedavi gördüğünü, tedavi, terapi ve eğitim giderlerinin olduğunu, özel okula gittiğini, ayrıca doktor tavsiyesi ile spor yaptığını, hafıza eğitim kursuna gittiğini, bu nedenle harcamalarının yüksek olduğunu, her zaman kontrolü gerektiğini, davacının bildirdiği taşınmazın davalının ailesine ait olduğunu, kardeşinin yurt dışından gönderdiği para ve annesinin Isparta'daki evinin satışından elde edilen para ile satın alındığını, bu taşınmazın gelirinin ortak çocuğun masrafları için kullanıldığını, hali hazırda da küçüğün geri kalan masraflarının anneannesi ve dedesi tarafından karşılandığını, taraflar boşanırken...
Yapılan bu açıklamalar ışığında yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir....
reddine karar verilmesi aksi halde nafakanın makul miktara indirilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Aile Mahkemesinin 13/01/2022 tarih 2021/1234 Esas, 2022/49 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, B)HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin REDDİNE, 2- Davacının yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin KISMEN KABULÜ ile; Ankara 7....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı süresinde sunduğu 17/08/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; davacı erkeğin emekli maaşı enflasyon oranında artmış iken kendisinin ÜFE oranında artan nafakasının, aradaki dengenin korunması gözetilmeden indirilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, nafakanın 04/08/2020 tarihinden itibaren aylık 1.000 TL olarak devamına ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına, mümkün olmadığı takdirde nafakanın her yıl ÜFE oranında artması yönündeki kararın devamına karar verilmesini talep ettiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; yoksulluk nafakasının indirilmesi ve artırım oranının değiştirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
indirilmesi sonucunu doğurabileceğini belirterek, kararın kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Sonuç itibari ile davacının davasını iştirak nafakasının mahkemece belirlenenden daha fazla indirilmesi gerektiği hususunu ispat edemediği, davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı protokol gereğince iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği, davacının, iştirak nafakasının istinaf aşamasında kaldırılması isteğinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olması, terditli olarak aylık 125 TL ye indirilmesi yönündeki talebinin de, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun ihtiyaçları karşısında, iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
(TMK madde 175) TMK.nun 176/3. maddesinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması ya da azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
Mahkemece; davacı-k.davalının nafakanın indirilmesi talebinin reddine, davalı-k.davacının davasının kısmen kabulüne; iştirak nafakasının 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, vekalet ücreti yönünden, davacı erkek tarafından ise, katılma yoluyla tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Erkek tarafından açılan boşanma davası ile tedbir nafakası (TMK m.197) davasının reddine karar verilmiş, davalı kadın tarafından erkeğin nafakanın indirilmesi davasının reddi sebebiyle lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi yönünden hüküm temyiz edilmiştir. Davacı erkeğin katılma yoluyla temyiz talebi ise reddedilen boşanma davasına yönelik olup, kadının boşanma davasına yönelik temyiz itirazları bulunmamaktadır. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır....