Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; HMK 297 nci maddesine göre mahkeme kararları infazda tereddüt yaratmayacak şekilde verilmelidir.Somut olayda belirlenen nafakanın gelecek yıllarda ki artışın başlangıcı belirlenmemiştir. Bu husus hükmün icrası ve infazı aşamasında tereddüt yaratacak niteliktedir. Ayrıca ekonomik göstergelerdeki değişim,bu göstergeler arasındaki farklar,tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında nafakanın" Tüfe oranını geçmemek üzere üfe oranında "artırılmasına karar verilmesinin daha uygun olacağı sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Asıl davanın reddine, davacı lehine hükmedilen aylık 475,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuk BAŞAK lehine hükmedilen aylık 310,00 TL iştirak nafakalarının dava tarihi itibari ile ulaştığı miktarlar nazara alınarak davacı adına nafakanın artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk BAŞAK adına nafakanın artırılmasını talebinin kısmen kabulü ile müşterek çocuk BAŞAK lehine hükmedilen aylık 310,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 650,00 TL ye yükseltilmesine, hükmedilen nafakanın her yıl TUİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Asıl davanın reddini, karşı davanın kısmen kabulünü istinaf etmiştir....

Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarlarının çocukların yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz kaldığı müşterek çocuk Zehra için aylık 1.000,00 TL, müşterek çocuk Elif için 750,00 TL nafakanın çocukların yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek kadının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocukların bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre az olduğu aylık 1.000,00 TL'er TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına uygun olduğu, kabul edilerek çocuk için iştirak nafakası aylık 1.000,00 TL olarak belirlenmiş olup, davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

Aile Mahkemesinin 2020/182 Esas 2020/251 Karar saylı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile kendisi lehine 1.500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zaman ve günümüz şartları nedeniyle hükmedilen nafakanın ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu ve ikinci bir iş yaptığını belirterek, hükmedilen 1.500 TL tedbir nafakasının 1.000 TL artırılarak 2.500 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın heryıl TEFE TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile Kayseri 2....

Aile Mahkemesi'nin 2018/195 esas, 2019/393 Karar sayılı ilamıyla aylık 850 TL olmak üzere bağlanan iştirak nafakasının kesildiğini, davalının bir daha hiç yardımda bulunmadığını, müvekkilinin üniversiteye kayıt yaptırdığını, üniversite ücretinin 2020 yılı ilk dönem için 7.995,83 TL, ikinci dönem için 8.884,25 TL olduğunu, 2021 yılı için üniversiteye 10.800,00 TL ödendiğini belirterek 2.000 TL yardım nafakasına, nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına hükmedilmesini istemiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı yararına aylık 1.500 TL yardım nafakası takdire, nafakaya her yıl TÜİK'in açıklayacağı ÜFE oranında artırım yapılmasına karar verilmiştir....

Yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği, iştirak nafakasının kesinleştiği tarihten bu davanın açılmasına kadar geçen süre, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, sağlık problemleri ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hüküm altına alına nafaka artırım miktarının yetersiz olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, müşterek çocuk için daha önce aylık 400,00 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesine, belirlenen nafakanın her yıl ÜFE oranında kendiliğinden arttırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Davalının memur maaşı oranındaki artırım talebinin de yine nafaka alacaklısı için ölçü olamayacağından istinaf başvurusu çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince istinaf talebi kısmen kabul edilerek TÜFE oranında artışına karar verilmesi gerekmiştir. Sonuç olarak, davalının nafaka miktarına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince Esastan reddine, nafakanın yıllık artış miktarının ÜFE oranında belirlenmesine yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının hükmedilen nafakanın miktarına yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının hükmedilen nafakanın yıllık ÜFE oranında artışına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile, Sivas 2....

SAVUNMA: Davalı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2014 tarihinden bu yana çalışmadığını, müvekkilinin düzenli bir maaşının ve işinin olmadığını, müvekkilinin almış olduğu nafaka miktarının 300,00 TL olduğunu, çok cüzzi bir miktarda nafaka olduğunu, müvekkilinin nafaka artırım davası açacağını duyan davacının kötü niyetli olarak bu davayı açtığını, davacının bu nafakayı bu zamana kadar ödemediğini, tarafların boşanma davalarının anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilin herhangi bir işte çalışmadığını, geçimini ailesinden sürekli destek alarak yaptığını, şuan ailesi ile birlikte yaşadığını, bugüne kadar artırılmayan nafakanın yetmediğini, söz konusu nafakanın artırılmasını, izah ettikleri nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının 500,00 TL olarak belirlenmesine, yoksulluk nafakasının ÜFE oranında artırılmasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretininde davacı taraftan alınmasına karar...

Tarafların müşterek çocuğunun 2014 doğumlu olduğu, boşanma kesinleştiğinde 2 yaşında olduğu, halen okul öncesi mecburi eğitim çağında bulunduğu, ana okuluna gittiği, çocuğun eğitim masraflarının da başladığı, davacının komiser yardımcısı olduğu, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile aylık kazancının 5.500 TL olduğunun anlaşıldığı, davacının nafakanın azaltılmasına gerekçe olarak evlenmesini, yeni bir çocuğunun olmasını ve ev almasını gösterdiği, gösterilen durumların olağan üstü durumlar olmadığı, hayatın içinde planlanan istenilen ve gerçekleşen olaylar olduğu, çocuğun yaşının ve ihtiyaçlarının artmasına karşın nafakanın da ÜFE oranında artırılarak dengenin sağlandığı, dengenin davacı lehine bozulmasını gerektirir olağanüstü bir durum bulunmadığı nafakanın aktüel değerinin (yıllık üfe artış oranına göre hesaplanan) 771,53 TL olduğu, davalı kadının aylık 1000- 1400 TL arasında gelirle ders ücreti karşılığı öğretmenlik yaptığı aktüel nafakanın çocuğun ihtiyaçlarına, tarafların gelir...

UYAP Entegrasyonu