Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve Türk Medeni Yasası 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre, müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasında yapılan artırım çoktur....

Sonuç olarak; Davacının istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1- b-2. maddesi gereğince kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesince verilen kararının tamamının kaldırılmasına, davacı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 5.000,00- TL. tedbir nafakası takdirine, hükmedilen nafakanın her yıl 15 Ocak tarihinde bir önceki yıl gerçekleşen TÜFE oranında artırım yapılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

Aile Mahkemesi'nin 2014/658 esas sayılı dosyasında kendisine aylık 400 TL tedbir nafakası bağlandığını, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz hale geldiğini belirterek tedbir nafakasının 1.000 TL'ye yükseltilmesine ve nafakanın artırım oranının belirlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; bu evliliğin her iki tarafında ikinci evliliği olup Eray isimli reşit çocuklarının olduğunu, müvekkilinin üç yıldır kamuda çalışan birleşen davalının önceki evliliğinden olan oğlundan eve maddi katkıda bulunmasını istediğinde birleşen davalının müvekkilini küfrederek evden kovduğunu belirterek boşanmalarını istemiştir....

Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz kaldığı aylık 700,00 TL nafakanın (kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faiziyle birlikte) çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur...

Somut olayda, nafakanın yıllık artırım miktarının toplamı (200x12=2.400 TL) 5.390 TL sının altında olduğundan hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle davalının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin HMK' nın 341 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, 2- Davalı tarafından istinaf aşamasında yatırılan istinaf karar harcı ile yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3- Davalı tarafından istinaf aşamasında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının talep halinde yatırana iadesine, 4- Dairemiz kararının tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin, 7035 sayılı Kanunla değişik HMK'nın 359/3.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olarak oy birliği ile karar verildi....

ise çalışmadığını belirterek nafakanın aylık 50.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2020/38 ESAS 2021/562 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandığını, boşanma ilamının kesinleştiğini, müşterek çocuğun velayetinin kendisine bırakıldığını, Konya 2. Aile Mahkemesinin 2016/268 esas 2016/764 karar sayılı ilamı ile dava açıldığını müşterek çocuk için 225TL nafakaya hükmedildiğini, müşterek çocuğun büyüdüğünü ve ihtiyaçlarının arttığını, çocuğun şuanda 3. Sınıf öğrencisi olduğunu, davalının ekonomik durumunun düzeldiğini belirterek 225TL olan nafakanın aylık 600TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı verilen kararı; artırım oranının yüksek olduğu gerekçesiyle istinaf etmiş, nafakanın 500,00 TL'ye indirilmesini istemiştir. Davacı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341/2. maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 8.000 TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Mahkemece, kabul edilen iştirak nafakasının yıllık tutarı (400x12=4.800 TL) karar tarihi itibariyle istinaf kesinlik sınırı olan 8.000 TL'yi aşmadığından davalının istinaf dilekçesinin HMK'nın 341/2- 4 ve HMK 352. maddeleri gereğince usulden reddi gerekmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davalının istinaf dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

    Önceki nafakanın dava tarihi olan 26.05.2014 tarihinden bu artırım davasının açıldığı 01.07.2015 tarihi arasında ... yılı aşkın bir süre geçmiş olması bu süre içinde davacının ihtiyaçlarının doğal olarak arttığı ve davalının gelirinde de öncekine nisbeten artış olduğu ve paranın da enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu bir gerçektir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, nafakanın en azından TÜİK tarafından yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Her ne kadar; ... Aile Mahkemesinin 2010/892E-2011/634E sayılı boşanma ilamı ile bağlanan yoksulluk nafakasının her yıl üretici fiyat endeksi oranında arttırılmasına karar verilmiş ise de; dava tarihi itibariyle taraflar arasında nafakanın miktarı konusunda uyuşmazlık olduğunun kabulü gerekir....

        UYAP Entegrasyonu