Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kadının gerek cevap, gerekse ikinci cevap dilekçesinde hükmolunacak yoksulluk nafakası bakımından gelecek yıllar için artırım oranı belirlenmesine ilişkin bir talebi bulunmadığı halde talep aşılmak suretiyle yoksulluk nafakasına gelecek yıllar için artırım oranı belirlenmesi doğru olmamıştır. Bu açıklamalar karşısında davacı erkeğin yoksulluk nafakası için artırım oranı belirlenmesine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın 4 nolu bendindeki " karar kesinleştikten sonra nafakanın her yıl üretici fiyat oranlarındaki artış oranında artırılmasına (ÜFE) " kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davacı erkeğin sair, davalı kadının ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Davacı erkeğin yoksulluk nafakası için artırım oranı belirlenmesine ilişkin istinaf talebinin HMK'nin 353/1- b/2 maddesi uyarınca KABULÜ ile ANKARA 7....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle nafakanın aylık 250 liradan artırılması gerekirken aylık 100 liradan artırım yapılmasının sonuca etkili bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 5,35 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,18/01/2011 günü oybirliğiyle karar verildi....

    Aile Mahkemesiin 2015/668 esas 2016/776 karar sayılı ilamı ile takdir edilen 400 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 25/06/2018 tarihinden itibaren aylık 200 TL.ye İNDİRİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının nafakanın artırım talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar her iki tarafça istinaf edilmiştir. Davacı vekili, kadının başka bir erkekle imam nikahlı olarak evli olduğunu, davalının bu kişiden şiddet görmesi nedeniyle kadın sığınma evine başvurduğunu, vakıayı tanık beyanlarıyla da ispatladıklarını belirterek nafakanın tamamen kaldırılmasını talep etmiştir....

    Davalı, 2009 yılındaki nafaka artırım davası neticesinde ÜFE artışı ile halihazırda aylık 532,66 TL iştirak nafakası ödediğini,davacının ...'da hava ikmalde çalıştığını,aylık 5.000 TL civarı geliri bulunduğunu, davacının üzerine kayıtlı 3 adet taşınmazı ile 2 adet aracı bulunduğunu,iddia edildiği kadar geliri bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalının 585 TL nafaka ile 26 TL tahsil harcı ile toplamda 611 TL nafaka ödediği,tarafların gelirlerindeki artışın nafakanın artış oranı ile paralel olduğu,davalının ekonomik durumunda daha önceki artırım dışında ayrıca artırım yapılmasını gerektirir nitelikte önemli bir değişiklik olduğunun saptanamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacılardan ... ile davalının 1999 yılında boşandıklarını, ... 1.Aile Mahkemesinin 2006/88 E. ve 2006/252 K. sayılı ilamında ise davacı ... lehine 120 TL yoksulluk ve diğer davacı ... lehine ise 110 TL nafakaya hükmedildiğini, davacı ... lehine hükmedilen nafakanın 500 TL'ye davacı ... lehine hükmedilen nafakanın 400 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davacı ...'nin gelir ve giderlerine göre yoksulluk halinin devam ettiği, davacı ...'...

        Dosya kapsamından, müşterek çocuk Kerim Yaşar için artırım talep edilip reddedilen iştirak nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarının 100x12=1.200 TL olduğu, kararı davacı istinaf ettiğinden kararın reddedilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu durumda davacının istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacı tarafın yoksulluk nafakası artırım miktarının düşük olmasına yönelik istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne, müşterek çocuk yararına iştirak nafakası artırım miktarının düşük olmasına yönelik istinaf talebinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davacının talebi,nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile DİE'nin yayınladığı TEFE(ÜFE) artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1/1.fıkrasından “aylık 50,00 TL olan iştirak nafakasının reşit olduğu tarihe kadar aylık 150,00 TL artırım ile aylık 200,00 TL olarak" ifadesi çıkartılarak yerine “aylık 50,00 TL olan iştirak nafakasının reşit olduğu tarihe kadar aylık 100,00 TL artırım ile aylık 150,00 TL olarak" ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 18,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 8.7.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

          Davacının iştirak nafakasındaki arttırım miktarının az olduğuna yönelik istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; tarafların boşanması sonucunda 12/06/2019 kesinleşme tarihli ilam ile müşterek çocuk 2006 doğumlu Mücahit'in velayetinin davacı anneye verildiği, çocuk lehine aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, o tarihten sonra iştirak nafakasında bir artırım yapılmadığı, davalının 2015 yılında evlendiği ve 2017 doğumlu bir çocuğunun daha olduğu, nafaka karar tarihinden eldeki dava tarihine kadar arada geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, mahkemece aylık 300 TL artırım ile nafakanın aylık 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ayrıca, bir yıllık nafaka artırım miktarı olan 3.600 TL dikkate alındığında karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'...

          ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2021 NUMARASI : 2019/263 ESAS, 2021/405 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının boşandıklarını Develi 2. Asliye Hukuk mahkemesi 'nin 2014- 459 esas sayılı dosyası ile bağlanan nafakanın 750 TL'ye çıkarıldığını, bir önceki artışın dava tarihi 15.12.2014 olduğunu aradan geçen 5 yıllık sürede paranın ekonomik gücünde ki düşüş , enflasyon gözönüne alındığında nafakanın en azından 750 TL bandında olması gerektiğini, bağlanan nafakanın 750 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu