Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 16/03/2016 tarihli celsede; nafakanın hakkaniyet gereği aylık 400- 500 TL civarında tenzilini talep ettiklerini bildirmiştir....

YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, vergi borcu sorgusu ile öğrendiği 2011 yılında matrah arttırımı kapsamında verdiği dilekçeler uyarınca tahakkuk eden 2008 yılına ilişkin gelir vergisi ile katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının 2008 yılına ilişkin gelir ve katma değer vergisi matrah arttırımı hükümlerinden yararlanmak istemesi üzerine dava konusu vergilerin tahakkuk ettiği ve beyan üzerine tahakkuk eden vergilere karşı dava açılamayacağı anlaşıldığından, davacının borç sorgusu ile öğrendiği 2011 yılında matrah arttırımı kapsamında verdiği dilekçeler uyarınca tahakkuk eden 2008 yılına ilişkin katma değer vergisi ve gelir vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir....

    Davalı ... vekili, yeni 6102 Sayılı TTK ile 14.2.2014 tarihine kadar şirket sermayesinin 10.000,00 TL'ye yükseltilmesinin aksi halde şirketin infisah etmiş sayılmasının düzenlendiği, şirketin infisahına engel olmak bakımından sermaye arttırımı kararının alınmasının gerektiğini, diğer ortak ile bu konuda anlaşılamaması nedeniyle mahkemeye başvurulduğunu, mahkemeden alınan izin uyarınca genel kurul toplantısının gerçekleştirildiğini, toplantıya çağrı amacının organ yokluğunun giderilmesi ve sermaye arttırımı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

      kararı konusu ve amacı itibariyle dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, zira bu durumda çoğunluk pay sahiplerinin sermaye arttırımı hakları azınlık pay sahiplerinin zararına olacak şekilde hakkın kötüye kullanılması şeklinde ortaya çıkmakta olduğunu, ortaklığın mali durumu gerektirmediği halde veya gerektiğinden fazla arttırım yapılarak azınlık pay sahiplerinin ortaklıktaki sermaye ve pay oranlarının küçültülmesi/azaltılmasının amaçlandığını, sermaye arttırımında vergisiz kullanılabilecek iç kaynaklar var iken, bedelli yeni pay alma haklarını kullanamayacakları bilinen azınlık pay sahiplerinin ödemesiz pay alma oranlarını düşürmek amacıyla yapıldığının kuşkusuz olduğunu, sırf dış kaynaklardan sermaye arttırımı yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının çoğunluk pay sahiplerinin sermaye arttırımı haklarını kötüye kullandıklarını ve dürüstlük kuralına aykırı davrandıklarının göstermekte olduğunu, davalı şirketin kasasında para varken (256 milyon kar ve önceki dönemden gelen 400...

        Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın faize hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın ve dava tarihi de hatalı yazılarak hüküm kurulması ve ''yasal faizden düşük olmamak üzere'' denilerek faize hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın ve dava tarihi de hatalı yazılarak hüküm kurulması ve ''yasal faizden düşük olmamak üzere'' denilerek faize hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın ve dava tarihi de hatalı yazılarak hüküm kurulması ve ''yasal faizden düşük olmamak üzere'' denilerek faize hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın ve dava tarihi de hatalı yazılarak hüküm kurulması ve ''yasal faizden düşük olmamak üzere'' denilerek faize hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın ve dava tarihi de hatalı yazılarak hüküm kurulması ve ''yasal faizden düşük olmamak üzere'' denilerek faize hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu