Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kadının yoksulluk nafakası talebine ilişkin davacının muvafakati olduğuna dair bir beyan da yoktur. Durum böyleyken, davalının süresinden sonra talep ettiği yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde bu talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.02.2018(Salı)...

    Evliliğin çok kısa bir zaman sürdüğü, kadın çalışmadığı ve evlenmediği sürece yoksulluk nafakasının devam edeceği göz önüne alındığında; Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bile çoğu zaman siğortalılarına bağlamadığı bir miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, kanımca doğru olmamıştır. Hükmün daha az bir miktarda ve nafakanın Türk Medeni Kanununun 176/1. maddesi gereğince toptan ödenme biçimi de takdir edilmek üzere; kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden; davalı koca yararına bozulması gerektiğini düşünüyorum....

      Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma kararı ile hükmedilen 300 TL yoksulluk nafakasının 600 TL'ye artırılmasını ve her yıl nafakanın endeks oranında artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında, miktarın fazla olduğunu, en fazla 400 TL'yi kabul edebileceğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının 300 TL'dan 600 TL'ye artırılmasına, her yıl endeks oranında artırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Taraflar arasında görülen ve 29.03.2010 tarihinde kesinleşen boşanma ilamında davacı kadın lehine 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, bu dava ise 22.09.2011 tarihinde açılmıştır. Davada, TMK'nun 176.vd. maddeleri gereğince yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmektedir. Davacı kadının ev hanımı olup, babasından 600 TL maaş aldığı, davalının banka şube müdür yardımcısı olup, 2.500 TL aldığı, daha sonra emekli olduğu anlaşılmaktadır....

        Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

          Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ..n yayınladığ.. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın..’in yayınladığı . oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

              nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasını dava ve talep etmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Tarafların Denizli 2. Aile mahkemesinin 2016/368 Esas 2016/952 karar sayılı ilamıyla boşandıkları, aynı hükümle müşterek çocuk için aylık 200,00 TL katılım nafakası ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, hükmedilen nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın 04/01/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Daha önce hükmedilen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası hükmünde nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş olup; buna göre eldeki dava tarihi itibariyle arttırılması istenen her bir nafaka 315,77- TL ye ulaşmıştır. Mahkemenin karar tarihinde Üfe artışı ile nafakalar 344,10- TL ye ulaşmış, Ocak 2022 tarihi itibariyle itibariyle ise her bir nafaka 792,33- TL ye ulaşmıştır....

                Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, boşanma ilam kesinleşmeden davalının başka bir erkekle karı koca şeklinde beraber yaşamaya başladığını, 16.05.2008 tarihinde çocuk doğurduğunu, hastane giriş formunda çocuğun baba hanesine davalının birlikte yaşadığı erkeğin isminin yazıldığını, davalının 2008 yılında sigortalı olarak çalışmaya başladığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davalının 3. şahısla birlikteliğinin 2007 yılı Ağustos ayından beri devam ettiği, davalıya yoksulluk nafakası bağlanması için gerekli şartların bu tarihten itibaren kalktığı gerekçesi ile nafakanın 2007 yılı Ağustos ayından itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  İlk Derece Mahkemesine erkeğin, iştirak nafakasının ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesi talebi kabul edilmiş, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi reddedilip yoksulluk nafakası 250,00 TL'ye indirilmiştir. Davacı erkek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiş olup, erkeğin reddedilen talebi aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasından ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu