"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : OSMANİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/05/2014 NUMARASI : 2014/217-2014/475 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma kararı ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ilgili miktarın davacı ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek nafakanın dava tarihinden itibaren aylık 600,00-TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava vekili dava dilekçesinde; boşanma ilamıyla aylık 100 TL yoksulluk nafakasına ve iki müşterek çocuk için 75'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, aradan uzun zaman geçtiğini belirterek yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL'ye ve iştirak nafakasının ise aylık 150'şer TL'ye yükseltilmesi talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğunu, ayrıca nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması gerektiğini, mahkeme kararında yoksulluk nafakasına karar verilmiş ise de; nafaka artırım hususuna ilişkin taleplerine değinilmediğini belirterek kararın kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir. GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasına ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Aile Mahkemesinin 2014/1036 Esas -2015/444 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, bu karar ile müvekkili lehine aylık 300,00- TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakanın günümüz koşulları dikkate alındığında müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin herhangi bir gelirinin bulunmadığını, anne ve babasının yanında kirada yaşadığını ve babasının emekli maaşı ile geçindiklerini belirterek, müvekkili lehine hükmedilen aylık 300,00- TL yoksulluk nafakasının aylık 1.000,00- TL’ye yükseltilmesine ve belirlenecek nafakanın her yıl ÜFE artış oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Buna göre; müşterek çocuklar için kabul edilen iştirak nafakası aylık nafaka arttırım miktarı ile davacı kadın için arttırımı kabul edilen yoksulluk nafakası miktarı yıllık kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarı yıllık onyedibinsekizyüzotuz-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen bir yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, kabul edilen nafaka arttırım miktarları itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle çocuk için hükmedilen 250 TL nafakanın karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olduğunun ve davalı kadının süresinde yoksulluk nafakası talebinin bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.01.2018 (Pzt.) .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya boşanma ilamı ve yoksulluk nafakasının arttırılması davası sonucu aylık 236 TL yoksulluk nafakası ödediğini, yoksulluk nafakası alacaklısı davalının babasından dolayı maaş almaya başladığını, sigortasız olarak çalıştığını, yoksulluğun kalktığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı ... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Boşanma kararı ile birlikte hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş ise de, bu husus yoksulluk nafakasının artırılması için yeni bir dava açılmasına engel değildir. Davacı artırım davası ile nafakanın yeniden belirlenmesi talep edebilir. (Yargıtay 3 HD 2016/19704 esas ,2017/9326 karar) O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkememezce davacı kadın yararına daha önce hükmedilen yoksulluk nafakasının aşağıda belirtilen miktarda artırılmasına karar vermek gerkemiştir....
Hukuk Dairesi’nin ....07.2011 tarihli ilamı ile bozma ilamından önce verilen ilk hükümde “davalı-davacı kadın lehine hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının onanması nedeniyle yoksulluk nafakası miktarı yönünden davacı-davalı koca lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu” gerekçesiyle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ....bendinin .... paragrafındaki yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, uyap üzerinden incelenen 07.04.2009 tarih 2006/760 Esas 2009/218 Karar sayılı ilk ilamda alacaklının almakta olduğu 200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesiyle yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilerek, ilamın boşanma yönünden 02.07.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....