Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, yoksulluk nafakasının belirlendiği tarihten bu yana geçen süre, değişen ekonomik koşullar ve paranın alım gücüne göre mahkemece arttırım yapılması doğru ise de; kadının çalışmadığı, ev hanımı olduğu da gözetilerek hükmedilen miktar az olup davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha önce takdir edilen aylık 250,00- TL yoksulluk nafakasının aylık 1.250,00- TL arttırılarak aylık 1.500,00- TL ye yükseltilmesine, iş bu nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Davalı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir....

Herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına TMK’nun 175.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmamakla birlikte, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hakimin bu husustaki takdir hakkı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarının az olduğu anlaşıldığından, kadın lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir....

talebinin kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren işler 600 TL nafakanın alınarak, davalı-karşı davacı kadına verilmesine, karar kesinleştikten sonra bu miktar yönünden nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına ilişkin talebin ve miktar açısından fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-karşı davacının müşterek çocuk için tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren işler 400 TL nafakanın davacı-karşı davalı babadan alınarak, davalı-karşı davacı kadına verilmesine, karar kesinleştikten sonra bu miktar yönünden nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

Sayılı dosyasında yoksulluk nafakasının aylık 350TL'ye çıkartıldığını, aradan zaman geçtiğini ekonomik koşulların değiştiğini, paranın satın alma gücünün azaldığını, aylık 350TL olan nafakanın müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, davalının emekli maaşı dışında şoförlük yaparak para kazandığını belirterek müvekkili lehine hükmedilen aylık 350TL yoksulluk nafakasının aylık 750TL'ye çıkartılmasına, nafakaya yıllık üfe oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yaşı nedeniyle ek iş yapamadığını, emekli aylığı dışında başka gelirinin olmadığını, evli olduğunu ve yetişme çağında bir çocuğunun daha bulunduğunu, bu nedenle nafakanın artırılması halinde geçinemeyeceğini, davacının yoksulluk nafakası ihtiyacının olmadığını, boşanmanın üzerinden çok zaman geçtiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, tarafların 05.07.2011 tarihinde boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte yoksulluk nafakası hakkında bir hüküm kurulmadığını, davacının işsiz olduğunu, davalının ordu mensubu subay olduğunu, davacının ihtiyaçlarını karşılayamadığını, davalının kusuru nedeniyle tarafların boşandıklarını ileri sürerek, davacı lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2004/391 esas sayılı dosyası ile davacı ve müşterek çocuk için verilen (26.04.2004 tarihinde) 150.00'şer TL tedbir nafakasının artışına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bu nafakanın davacı için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. 6. Aile Mahkemesinin 2008/816-2009/398 karar sayılı boşanma davasında tarafların Mk. 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına 07.04.2009 tarihinde karar verilmiş, davacı kadının temyizi üzerine Yargıtay'a gönderilmiş, henüz kesinleşmemiştir. Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi ve bu konuda verilmiş bir hüküm yok ise de, davacı, önceden verilmiş olan tedbir nafakasının artırılmasını istemiştir. Boşanma davasının derdest olması, tedbir nafakasının artırılması talebine engel değildir....

      Mahkemece, tarafların anlaşmalı boşandıkları, davacının boşanma davasında yoksulluk nafakası talep etmediği, kararın kesinleştiği, söz konusu kararın taraflar açısından kesin hüküm oluşturduğu, sonradan yoksulluk nafakası istenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere Türk Medeni Kanununun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır.16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı HGK kararı uyarınca Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir.Görev kamu düzenine ilişkindir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakası için davanın reddine, çocuklar için ise; 70 TL. ve 85 TL. olan nafakaların 50TL. ve 120 TL. olarak arttırılmasına karar verilmiştir.Davacı hakkında reddolunan yoksulluk nafakası yönünden; Nafaka taleplerinde, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması yahut azaltılmasına karar verilebilir....

          Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Buna göre; mahkemece, asgari ücret sınırındaki gelirinin davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı ve dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı göz önünde bulundurularak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakası arttırımı ve yardım nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3,15 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.03.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu