Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Bandırma 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2004/9 Esas sayılı ve 22.03.2005 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 125,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 50,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı ve müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını ve nafakaların...

    Davacı kadın, ön inceleme duruşmasında 300 TL tedbir ve yoksulluk nafakası talep etmiş, duruşmada hazır bulunan davalı vekili ise bu taleple ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamıştır. Durum böyleyken davacının talep ettiği yoksulluk nafakası isteği ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak ilk incelemede bu hususun gözden kaçtığı ve hükmün yoksulluk nafakası yönünden de onandığı anlaşılmakla, davalı erkeğin yoksulluk nafakası ile ilgili kurulan hüküm yönünden karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 19.01.2016 tarih, 2015/10777 esas, 2016/899 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple yoksulluk nafakasına ilişkin kurulan hüküm yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma davası ile davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışmaya başladığını, yoksulluğunun ortadan kalktığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının asgari ücretle çalıştığını, yoksulluğunun kalkmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine karar verildiği, davacı-davalı erkek tarafından; ekonomik durumundaki bozulma ve kadının çalışmaya başlaması nedeni ile kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması uygun görülmediği takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi, davalı-davacı kadın tarafından Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2020/220- 519 E.K. Sayılı birleşen dava ile de; takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile aylık 4.000,00.'erTL yoksulluk ve iştirak nafakasına çıkarılmasına, gelecek yıllar için ÜFE oranında artış uygulanmasının talep ve dava edildiği, her iki tarafçada açılan karşı davaların reddine karar verilmesinin talep ediliği, İlk Derece Mahkemesince; davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine, davalı-davacı kadının da; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan aylık 1.750,00.'...

        Ayrıca, madde metninden de anlaşıldığı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmayacaktır. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D.: Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). Bunun yanında, yoksulluk nafakası istenebilmesi için istemde bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşılaşmış bulunması şarttır....

          Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece verilen önceki hükümde davalı kadın lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, hükmün davalı kadın tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine, hüküm davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olması nedeniyle bozulmuştur. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise aylık 400,00 TL üzerinde hesaplanan ve iki yıl üzerinden değerlendirilerek toplamda 9.600,00 TL yoksulluk nafakasının toptan biçimde davalı kadına ödenmesine hükmedilmiştir. İlk hükümde kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası davacı erkek tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar yönünden davalı kadın yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur....

            Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davacı-davalı erkeğin karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 23.10.2017 tarih 2016/6277 esas 2017/11501 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden, kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

              maddesi koşullarının davalı-karşı davacı kadın eşin yararına gerçekleşmediği gözetilerek yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus ilk temyiz incelemesi sırasında sehven gözden kaçırıldığından hüküm yoksulluk nafakası yönünden onanmıştır. Davacı-karşı davalı erkek eşin, yoksulluk nafakasına yönelik karar düzeltme isteğinin kabulü ile; Dairemizin 23.10.2014 gün ve 2014/9457-20642 sayılı kısmen onama ve kısmen bozmaya ilişkin ilamının yoksulluk nafakası yönünden hükmün onanmasına ilişkin 2-a bendinin ortadan kaldırılmasına, hükmün davalı-karşı davacı kadın eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yönünden de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya aylık 250.00.- TL yoksulluk nafakası ödediğini, davalının çalıştığını, davacının ise işsiz olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı; asgari ücret karşılığında çalışan davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığını belirtmiştir. Mahkemece; davalının sigortalı işte çalıştığı, yoksulluk nafakasını gerektiren sebeplerin ortadan kalktığı, davacının işsiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir ....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin boşandıktan sonra mahalle baskısından rahatsız olduğu için yeni bir hayat kurmak için . iline taşındığını, orada Vestel isimli firmada çalışmaya başladığını, net aylığının 1.000 TL olduğunu, davacının devlet okulunda öğretmen olarak çalıştığını ve net maaşının 3.120 TL olduğunu, davacının geçimini zor karşılayacak bir durumda olmadığını, ağustos ayı itibariyle bir kişinin yoksulluk sınırının aylık 1.628,00 olarak belirlendiğini, müvekkilinin ise aldığı maaşının yoksulluk sınırının altında kaldığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu