Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; anlaşmalı boşanmanın tarafların her konuda anlaşmasıyla mümkün olduğunu, davacı ile davalının boşanma davasında her türlü konuda anlaştıkları ve herhangi bir taleplerinin olmayacağını beyanla protokol düzenledikleri, 4 yıl sonra bu protokole aykırı olarak yeni taleplerle dava açılmasının anlaşmalı boşanma kurumunun ruhuna aykırı olduğu ve protokole rıza gösterildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar TMK. nun 166/3 maddesi çerçevesinde “anlaşmalı olarak” boşanmışlardır. Aralarında yaptıkları protokol, hukuki niteliği itibariyle Medeni Kanun hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir. Böylece kanunun, emredici nitelikte kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda taraflar serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir....

    Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; davacı tarafça açılan davayı kabul ettiğini protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, davacıya müşterek çocuk için aylık 2.000 TL iştirak nafakası ödeyeceğini belirterek protokol doğrultusunda boşanmalarını talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacının açtığı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, anlaşma protokolünün onaylanmasına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 2.000 TL iştirak nafakasına, tarafların birbirlerinden tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; tarafların TMK 166/3 maddesine göre boşanmalarına, çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, anlaşmalı protokol doğrultusunda çocuk için aylık 1.500,00TL iştira nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, protokol uyarınca Konya ili, Derebucak ilçesi, yeni mahalle, 266 ada, 17 parsel sayılı taşınmaz ile 34 XX 442 plakalı aracın davacıda kalacağının tespitine, bu taşınmaz ve taşınır dışında kalan tarafların karşılıklı olarak katılma alacağı, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat, ziynet eşyası , mehir ve her ne ad altında olursa olsun hiçbir talepleri bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, 15/11/2022 tarihli protokolün tasdiki ile kararın eki sayılmasına karar verilmiştir....

    Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle Dairemizin 10.12.2018 tarihli onama bozma ilamının bozmaya yönelik 2. bendinde belirtilen nafakanın yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına göre Hukuk Usul Muhakemeleri Kanunu'nun 40....

      Aile mahkemesinin 2016/1568 Esas ve 2018/1990 Karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocuğu Zülal İnci yararına aylık 900 TL iştirak nafakasının bağlandığını, çocuğun özel okula başladığını, masraflarının arttığını, belirlenen nafakanın yeterli gelmediğini, ekonomik koşullar gereği alım gücünde ciddi anlamda düşüşün yaşandığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek, tarafların müşterek çocuğu yararına belirlenen nafakanın aylık 2.500 TL'ye çıkar tılmasına, nafakanın her yıl ÜFE artış oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Aile Mahkemesi'nin 2019/980 esas sayılı nafakanın iptali davasında dinlenen tanık beyanları, dava dilekçe ekinde sunulan banka ödeme dekontları, müşterek çocuk nezaretinde müvekkil tarafından davalıya elden ödenen paraların imzalı ödeme belgeleri, (bu hususta imza sahibi müşterek çocuk miraç berat özkaya gerek görülmesi halinde dinlenilmesi talebimiz mevcuttur) davalı T3'nın uzun yıllardır fiili olarak 3. şahıs ile olan birlikteliği ve buna bağlı olarak müvekkile hem sözlü hem de yazılı(whatsapp,sms) nafaka istemediğine dair beyanları, taraflar arasında düzenlenen ve nafakanın kaldırılmasına yönelik beyan içeren protokol (Kdz....

      İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin projesinin zarar görmemesi için dava konusu protokol ve ek protokolü imzalamak zorunda kaldığını, özgür iradesinin bulunmadığını, protokol ile ilgili davalı banka ile toplantı yapılmış olmasının protokol hükümlerinin müzekare edildiği ya da protokol ve ek protokol hükümlerinin ahlaka ve kamu düzenine aykırı olmadığı anlamına gelmeyeceğini, genel işlem şartı ile ilgili iddianın değerlendirilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm sürecin Mahkeme karar gerekçesinde değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, müvekkilinin gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini, Meteksan IT grubu şirketleri için 2007 yılı öncesi ve sonrasında gelen temliklerin başka borçlara mahsup edilerek teminat hesabındaki tutarın müvekkili yararına azalmasının önlendiğini, Mahkemece bu konuda araştırma yapılmadığını, müvekkilinin talebinin teminat hesabının tahsilata kadar geçirdiği aşamaların hukuka uygunluk denetimine tabi tutulmasına...

        Asliye Hukuk Mahkemesince, boşanma davasında akdedilen protokol hükümlerinin ifa edilmesi konusundaki ihtilafların aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesi tarafından ise protokole dayalı olarak anlaşmalı boşanma davasının da söz konusu olmadığı ve genel mahkemelerin görevli olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. HMK'nın 2/1. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, 03/02/2012 tarihli protokolle tarafların bağışlama konusunda anlaştığı ve bu protokol sonucu ...'nin boşanma davasından feragat ettiği anlaşılmaktadır. Söz konusu protokol boşanma davasına dayanak olarak alınmadığı gibi taraflarla ilgili boşanma kararı da verilmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, dava dışı Milli Eğitim Bakanlığı Öğreti Genel Müdürlüğü ile davalı arasındaki protokol hükümlerinin uygulanmasından doğan alacak isteğine ilişkin olup, davacı ile davalı arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle , kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, dava dışı Milli Eğitim Bakanlığı Öğreti Genel Müdürlüğü ile davalı arasındaki protokol hükümlerinin uygulanmasından doğan alacak isteğine ilişkin olup, davacı ile davalı arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 6.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu