Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı annenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile, davalı baba arasında yarı yıl tatili ve dini bayramlar ile resmi bayramlara ilişkin olarak düzenlenen kişisel ilişki fazla olup, davalı annenin velayet görevlerini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK md. 438/7)....

    Somut dosyada, velayet ve şahsi ilişki konusunda yapılacak düzenlemeye esas olmak üzere, sosyal inceleme raporu alınması gerektiği, mahkemece velayet düzenlemesi yönünden dosyanın uzman incelemesine verildiği, uzman tarafından davalı hakkında psikiyatri bölümünde muayene yapılması gerektiğinin belirtildiği ve rapor düzenlenmediği, davalı hakkında hastanede yapılan muayene sonrası dosyanın yeniden uzmana verilmediği, sosyal inceleme raporu düzenlenmeden velayet ve şahsi ilişki konusunda karar verildiği anlaşılmıştır. Kaldı ki, çocukla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin sosyal çalışma uzmanı eşliğinde gerçekleştirilmesine karar verilmesinin gerekçesinin yetersiz olduğu gibi bu şekilde verilen kararın kişisel ilişki gerçekleştirme hakkına müdahale niteliğinde olup, infazın da ne şekilde yapılacağının belli olmadığı anlaşılmıştır....

    Mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasında " Velayeti anneye verilen çocuğun; her ayın 1 nci ve 3 ncü Cumartesi günleri saat 09:00 ile akşam saat 17:00 arası, dini bayramların 2.nci günü saat 09:00 ile akşam saat 17.00 arası ve her yılın Temmuz ayının ilk günü saat 09:00'dan 15. günü saat 18:00‘ e kadar çocuğu çağıran babasının yanına verilerek TMK. 182 nci maddesi gereğince baba ile çocuk arasında gündüzlü şahsi ilişki tesisine” şeklinde karar verilmiştir. Kurulan kişisel ilişkinin “gündüzlü şahsi ilişki” olduğu belirtildiği halde, “Temmuz ayının ilk günü saat 09.00‘dan 15. günü saat 18:00 a kadar" kurulmak suretiyle yatılı kişisel ilişki düzenlenmesi hükmü kendi içinde çelişkili hale getirmiştir. Mahkemece hükmün bu fıkrasında oluşan çelişki nedeniyle davalı baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkiye yönelik hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını ve sermaye artırımına ilişkin karar alındığını, ancak ... tarihli hisse devir sözleşmesi ile devralmış olduğu hisseler sebebiyle müvekkilinin davalı şirket hissedarı olmasına rağmen müvekkiline devrolunan hisselerin pay defterine tescil edilmediği gibi, bu hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan sermaye artırımı için oy birliği şartına da aykırı olarak sermaye artırımı kararı alındığını, pay sahibi olan müvekkiline çağrı yapılmaksızın toplanan dava konusu genel kurul kararında alınan kararların yokluk ile malul olduğundan dava konusu genel kurul kararlarının usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini bildirerek müvekkiline devrolunan hisselerin pay defterine tesciline ve sermaye artırımı kararının uygulanmasının de tedbiren durdurulması için tedbir kararı verilmesini talep etmiş olup, ... tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki taleplerine ilaveten ......

        Günü sabah saat 10:00 dan aynı gün akşam saat 17:00 ye kadar olmak üzere şahsi ilişki kurulduğu görülmüştür. Davacı dilekçesinde müşterek çocuk ile davacı babanın ayrı şehirlerde yaşadıkları, bu nedenle haftasonları görüşebilmelerinin mümkün olmadığını belirterek müşterek çocuğun yaz tatilinde 1 ay davacının yanında geçirmesi suretyile şahsi ilişki kurulmasını talep etmiştir. Davalı anne her ne kadar çocuk ile baba arasındaki yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulmasını istemiş ise de; sosyal inceleme raporu, tanık anlatımları, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı baba ile müşterek çocuklar arasındaki şahsi ilişkinin daraltılmasını gerektirecek, çocuğun yüksek menfaatleri aykırı olağanüstü bir durum tespit edilememiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....

        Somut olayda, taraflar ayrı şehirlerde oturduğundan ve koşulların değişmesi halinde şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebileceğinden ilk derece mahkemesince yazılı şekilde baba ile yaşı küçük çocuklar arasında şahsi ilişkinin değişen şartlara göre yeniden belirlenmesinin çocukların yüksek yararına olacağı, verilen kararda usul ve aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yönden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.si uyarınca esastan reddine reddine oy birliği karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin Gaziantep 3....

        Somut olayda, taraflar ayrı şehirlerde oturduğundan ve koşulların değişmesi halinde şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebileceğinden ilk derece mahkemesince yazılı şekilde baba ile yaşı küçük çocuklar arasında şahsi ilişkinin değişen şartlara göre yeniden belirlenmesinin çocukların yüksek yararına olacağı, verilen kararda usul ve aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yönden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.si uyarınca esastan reddine reddine oy birliği karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin Gaziantep 3....

        DAVA TARİHİ : 25.03.2019-12.04.2019 HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi İLK DERECE MAHKEMESİ : Savaştepe Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi SAYISI : 2020/147 E., 2022/44 K. Taraflar arasındaki, davacı-davalı baba tarafından açılan velâyetin değiştirilmesi, mümkün olmazsa çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ile davalı-davacı anne tarafından karşı dava olarak açılan çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi ile davalı-davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, nafakanın indirilmesi ile birlikte baba ile şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesinden ibarettir. Davalı, mahkemenin şahsi ilişki tesisine ilişkin hükmünü temyiz etmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun davalıya verildiğini, aralarında şahsi ilişkinin kurulduğunu, kendisinin Eskişehir ilinde, davalı ve çocuğun Konya ili Ereğli ilçesinde yaşamaları, pandemi dolayısıyla sokağa çıkma yasaklarının başlaması, davalının bir çok kez görüşmeyi engellemesi, mesafe sebebiyle müşterek çocukla görüşmenin zorluğu dikkate alınarak şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Boşanmadan sonraki süreçte davacının müşterek çocuğu 2 ya da 3 kez görmeye geldiği, en son eylül 2019'da şahsi ilişki kurulduğunu, iletişim dahi kurmadığını, müşterek çocuğun anneye bağlı olduğunu, uzun süre ayrılmasının mümkün olmadığını, çocuğun hala tuvalet alışkanlığı edinmediğini ve bez bağlandığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu