Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı anne 11.02.2015 tarihinde çocuğun yaşının küçüklüğü ve halen anne sütü aldığını belirterek yatılı olmayacak şekilde çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesini talep etmiş ve mahkemece, 02.04.2015 tarihinde dava kabul edilmiştir. 15.02.2016 tarihinde davacı baba tarafından eldeki dava açılarak çocukla yatılı ilişki kurulması yönünde kişisel ilişkinin değiştirilmesi talep edilmiş ve mahkemece dava kabul edilerek baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki yeniden düzenlenmiştir. Her iki dava arasında geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilememiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep de bulunmamakladır. Ayrıca, her hafta sonu baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının annenin velayet görevini engelleyeceği ve çocuğun yaşının küçüklüğü sebebiyle baba ile yatılı ilişki kurmasının mümkün olmadığı da mahkemece dikkate alınmamıştır....

    İstinaf Sebepleri 1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kişisel ilişki süresinin az olduğunu, perşembe günleri kurulan ilişkinin infazının çocuğun okula başlamasıyla birlikte mümkün olmayacağını ve taraflar arasında yeni husumetler doğuracağını ve yatılı kişisel ilişki kurulmasını talep ettiklerini belirterek; kararın kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını talep etmiştir. 2.Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde; annenin dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması nedeniyle aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, kişisel ilişki süresinin annenin velâyet görevini yerine getirmesine engel olacak derecede fazla olduğunu ve uzman raporunda anne refakatinde kişisel ilişki önerilmesine rağmen bu yönde hüküm kurulmadığını ileri sürerek; kişisel ilişkinin süresi ve yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

      İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 07.03.2018 doğumlu... ile davacı-karşı davalı baba arasında her ayın 1.ve 3.Cumartesi günü saat 10.00’dan aynı gün saat 17.00’ye kadar, dini bayramların ikinci günleri saat 10.00’dan saat 17.00’ye kadar yatısız şekilde kişisel ilişki kurulmuş ise de; çocuğun yüksek yararı, yaşı ve babalık duygusunun tatmini hususları birlikte değerlendirildiğinde, müşterek çocuk... ile baba arasında yatılı ve daha doyurucu bir kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde yatısız kişisel ilişki kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. b)Müşterek çocuk ... ile baba arasında ise kişisel ilişki kurulmamıştır....

        Kişisel ilişki düzenlemesinin bilirkişi tarafından yapılması doğru olmadığı gibi, velayeti anneye verilen çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki düzenlenirken, babalık duygularının tatmini ilkesi gözetilerek karar verilmesi gerekir. Dosya içeriğinden davacı baba ile ortak çocuk arasında yatısız kişisel ilişki kurulmasını gerektiren somut bir olgu ispat edilmemiştir. Kaldı ki yarıyıl tatilinde ve yaz tatilinde de mahkemece yatılı kişisel ilişki kurulmuştur. O halde, hafta sonları da ortak çocuk ile davacı baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemişse de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

          Bölge adliye mahkemesince her ne kadar davacıların dava dilekçesinde dini bayramlarda kişisel ilişki kurulmasına yönelik açıkça bir talepleri bulunmadığından bu yönde karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek yazılı şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiş ise de öncelikli olan çocuğun üstün yararı olup, dini bayramlarda küçük ile davacılar arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin dosyada bir delil bulunmadığına ve küçüğün davacıların ölen çocuklarının tek çocuğu olduğunun anlaşılmasına göre, dini bayramlarda da küçük ile davacılar arasında kişisel ilişki kurulacak yerde yazılı şekilde hüküm kurulmaması doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

            Zamanaşımına uğramış olan çek nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde alacaklının böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanıp, alacağını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Temel ilişki bulunmaması halinde 6762 sayılı TTK.nun 730.maddesi yollamasıyla 644.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak talebinde bulunulabilir. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesine gelince; Mahkemece taraflar arasında temel ilişki bulunduğu kabul edilerek hüküm oluşturulmuştur. Oysa temel ilişkinin davalı ile cirosu iptal edilen ... Turizm Ltd.Şti.arasında olduğu, davacıyla davalı arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Hamiline düzenlenmiş olan dava konusu çekin arkasında ilk cironun ... Ltd.Şti.ne ait olduğu, ancak sonradan bu cironun iptal edildiği görülmüştür. İptal edilen ciro yok hükmündedir....

              Çocuğun, babaannesini tanıma ve aile bağlarını geliştirme imkanı vermek bakımından, babaanneye kısa süreli kişisel ilişki hakkı tanınması çocuğun menfaatine uygun düşer. Bu bakımdan, babaanneye kısa süreli de olsa kişisel ilişki hakkı tanınmalıdır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz. 06.10.2015...

                Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davalı-karşı davacı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun dört yaşına kadar ve dört yaşı sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocukların yaşları ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi gelecek yıllarda her zaman istenebilir. Velayeti davacı-karşı davalı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında, uygun süreli ve yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurmak gerekir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davalı-karşı davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gorektirmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından mahkûmiyetine dair Eskişehir 2....

                    Kadının bu talepleri hakkında yasal süresinde usule uygun şekilde talep edilmediğinden “Karar verilmesine yer olmadığına dair karar’ verilmesi gerekirken yazılı şekilde kadın lehine maddi ve manevi tazminata karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Velayeti davacı-davalı kadına bırakılan müşterek çocuk ... 07.07.2014 doğumludur.Mahkemece ortak çocuk ile baba arasında "aynı yerde oturmaları hali" ve "ayrı yerde oturmaları" hali için ayrı ayrı ve yine yaşa göre değişen kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflar aynı şehirde oturdukları gibi günümüzdeki ulaşım araçlarının kolaylığı da dikkate alındığında kişisel ilişki tesisinde taraflar ayrıca talep etmedikleri takdirde aynı yer, ayrı yer ayrımı yapılması da doğru değildir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun, sağlık, eğitim ve ahlak, bakamından yararları esas alınmalıdır (TMK m. 182/3). Çocuğun yaşı dikkate alındığında anne nezaretinde öngörülen kişisel ilişki çocuğun menfaatine uygun bulunmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu