"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, mala zarar verme, reşit olmayanla cinsel ilişki, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve mala zarar verme suçlarından beraat, reşit olmayanla cinsel ilişki ve beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemleri zincirleme reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek bu suçtan mahkûmiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü: Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davacı-karşı davalı babası arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun dört yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlenmesi yapılmıştır....
Velayeti anneye bırakılan çocukla baba arasında ayın her Cumartesi günü anne yanında kişisel ilişki kurulması annenin velayet hakkını kısıtlayacak niteliktedir. Değişen şartlar karşısında velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi de imkan dahilindedir. Bu kuralı bertaraf edecek şekilde ileriki uzun yılları içine alacak şekilde kişisel ilişki kurulması da doğru görülmemiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.04.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tarafların TMK'nın 166/3. maddesi gereğince anlaşmalı boşanmalarına karar verildiği, velayetin babaya bırakıldığı ve davacı anne ile kişisel ilişki tesis edildiği, kişisel ilişki kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığı, kararın muğlak ifadeler barındırdığı, haftalık, yıllık, dini bayram ve tatil günlerindeki kişisel ilişki günlerinin net olarak belirlenmediği, bu nedenle icrasının imkansız olduğu, hafta içi dört günlük oldukça geniş saat aralıklarında davacı anne ile kişisel ilişkinin tesis edilmiş olduğu, dosyaya ibraz olunan sosyal inceleme raporlarına göre davacı anne ile yatılı şekilde ve raporda belirlenen şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile kişisel ilişki günlerinin kaldırılarak yeniden düzenlenmesine, çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişki günlerinin sınırlandırılmasına karar verilmiştir....
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveyniyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun ... yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde ... duygusunun oluşamayacağı açıktır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı anne süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; tesis edilen kişisel ilişki süresinin çok olduğunu, kişisel ilişkinin yatısız olarak verilmesini taleple istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE: Dava; müşterek çocukla kişisel ilişki tesisine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 323. maddesine göre; “Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir.”Aynı Kanunun 324/1. maddesine göre “Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür.”Öte yandan kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken çocuğun üstün yararı ve anne-babalık duygularının tatmini de gözetilmelidir. Ancak çocuğun üstün yararı daha kısıtlı bir kişisel ilişkiyi gerektirdiği takdirde anne-babalık duygularının tatmini tali unsur olarak görülmelidir....
Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki, tehdit, şantaj HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan beraat, diğer atılı suçlardan mahkûmiyet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, sanık müdafiin reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan beraat hükmünü vekalet ücretine hasren temyiz ettiği de nazara alınıp dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın adli sicil kaydında görünen mahkûmiyetleri nedeniyle hakkında tehdit ve şantaj suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin ertelenmesi mümkün olmamasına rağmen yazılı şekilde TCK'nın 51. maddesinin tatbikine karar verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi Taraflar arasındaki çocukla şahsi ilişki kurulmasına ilişkin davada ... 2. Çocuk ve 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı eşinin başka bir bayanla gayri resmi yaşadığını, kendi çocuklarını da göstermediğini belirtip, çocuklarla kendisi arasında şahsi ilişki kurulmasını talep etmektedir. Dava, T.M.Y.nın 182. maddesi uyarınca çocukla-anası arasında kişisel ilişki düzenlenmesi istemidir. Davacının talebi 5395 Sayılı Yasa uyarınca koruma tedbirleri alınması olmayıp, sadece aile hukukundan kaynaklanan çocukla şahsi ilişki tesisi istemidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma" ve "çocukla kişisel ilişki kurulması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, boşanma kararı verilmesi, tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı erkeğin birleştirilen davasının, müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olduğu, boşanma talebinin bulunmadığı, mahkemece de bu şekilde nitelendirildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin...