Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davalı baba, kişisel ilişki kurulması sırasında çocuğu süresinde teslim etmeyerek yükümlülüklerini yerine getirmekte ihmali davranışlar sergilemişse de bu davranışlarının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması çocuğun yüksek yararına uygun olmamıştır. Mahkemece, babanın ihmali davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişkinin makul şekilde sınırlandırılması suretiyle yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, çocukla baba arasındaki bağın tamamen koparılması ve çocuğun babasına yabancılaşması sonucunu doğuracak şekilde kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuk ... 09.09.2009 doğumlu olup baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli değildir. Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....

      ilişkinin kaldırılmasını dava etmiş, davalı karşı davacı baba ise iddiaların asılsız olduğunu, annenin bir yıldır çocukla kişisel ilişkiyi engellediğini belirterek, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiş, mahkemece; babanın çocuğa küfür ettiği ve tokat attığı gerekçesiyle kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılması ile her ayın 1. haftası Cumartesi günü saat 09.00 dan akşam saat: 17:00 a , dini bayramların 2. günü saat: 09:00 dan akşam saat: 17.00' e kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....

        Aile Mahkemesince 12.07.2012 tarihinde boşanmalarına karar verildiğini, kararla müşterek çocuğun velayetinin davalıya bırakıldığını, aynı kararla kendisi ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, kararın temyiz edilmesi sebebiyle henüz kesinleşmediğini, davalının “karar kesinleşmedikçe” çocuğu göstermeyeceğini söyleyerek, çocukla kişisel ilişki kurmasına rıza göstermediğini ileri sürerek, çocukla dava dilekçesinde belirttiği tarihler arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini istemiş; mahkemece; “... 1. Aile Mahkemesince verilen boşanma kararının kesinleşmesine kadar” çocukla davacı arasında kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Davacı, annenin çocuğu göstermediğini belirterek, boşanma kararı kesinleşinceye kadar çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesini istediğine göre, istek kişisel ilişkinin tedbiren tesisi niteliğindedir....

          yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, davalı annenin ortak çocuğu yatılı olarak değil günü birlik görmesine, ortak çocukla kişisel ilişki kurduğu günlerdi ortak çocuğu nereye götüreceğinin belli olmasına ve ortak çocukla baba arasında kurulacak iletişimin anne tarafından engellenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti annede bulunan çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilirken, ayın belirli hafta sonları, yaz tatilleri ile yarıyıl tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davalı baba ile çocuk arasındaki tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilebilmesi için mevcut kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikeye girmiş olması veya kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin bu hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanmış bulunması veya çocukla ciddi şekilde ilgilenmemiş olması gerekir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun üstün yararı, fiziksel, psikolojik sağlığı ve gelişimi açısından çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuğun üstün yararına olmayacağı gerekçesiyle, çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin çocuğun menfaatine olacağı belirtilerek; alınan sosyal inceleme raporları ve ortak çocuğun yüksük yararı gözetilerek ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, her hafta pazartesi, ... ve cumartesi günleri saat 20.00'den 20.30'a kadar görüntülü konuşma programları aracılığıyla, yine ortak çocukla baba arasında her ayın birinci haftası Cuma günü saat 17.00'den Pazar günü saat 17.00'e kadar, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 17.00'den Temmuz ayının yirminci günü 17.00'e kadar, her yıl sömestr tatilinin birinci günü saat 10.00'dan yedinci günü saat 17.00' e kadar...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma" ve "çocukla kişisel ilişki kurulması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, boşanma kararı verilmesi, tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı erkeğin birleştirilen davasının, müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olduğu, boşanma talebinin bulunmadığı, mahkemece de bu şekilde nitelendirildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin...

                    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayeti anneye bırakılan ortak çocukla kendisi arasında Şubat ve Ağustos aylarında kurulan kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe, çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir....

                      UYAP Entegrasyonu