ın 03.08.2017 Almanya doğumlu ortak çocuklarının olduğunu, 13.07.2018 tarihli Neuburg Mahkemesi kararı ile davalı annenin, ortak çocuk Miran ile Türkiye'ye taşınabileceği ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulacağı konusunda anlaşmaya varıldığı ancak Türkiye'ye taşınan annenin, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurmasını engellediğini, kişisel ilişki kurulması için uzlaşma görüşmelerinin yapıldığı ancak ortak bir karara varamadıkları gerekçesiyle baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisisin sağlanmasını ve 22.11.2007 tarih ve 5717 sayılı Uluslarası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanunun 24/1 inci maddesinde belirtilen tedbir ya da tedbirlere karar verilmesini talep edilmiştir. 2....
DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayet hakkının anneden kaldırılması kararı yönünden, davalı tarafından ise; davacının davalarının kabulü ile velayet hakkının babadan kaldırılması, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmemesi ve ana ile çocuk arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil de bulunmadığına göre, müşterek çocuk ile davalı baba arasında uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, velayet ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı babası arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun beş yaşın bitimine kadar, sonra 7 yaşına kadar ve 7 yaşından sonraki dönem için kademeli bir kişisel ilişki düzenlenmesi yapılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Müşterek çocuk ...’un velayeti anneye verilmiş, davalı baba ile her ayın l. ve 3. haftası Cumartesi günleri saat 10.00’dan 18.00’a kadar kişisel ilişki kurulmuştur. Kişisel ilişkinin amacı babalık duygularını tatmin olup küçük ile baba arasında hafta sonları yatılı şekilde kişisel ilişki kurulması çocuğunda menfaatinedir. Tarafların istekleri de dikkate alındığında küçük ile baba arasında hafta sonları yatılı kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru değildir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve kayyım tarafından; velayetin kaldırılması ve kişisel ilişki süresi yönünden, davalı tarafından ise; kişisel ilişki tesisine karar verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacı ve kayyım ...'ın temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, davacı tarafından harcı yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış torunla kişisel ilişki kurulması davası bulunmamaktadır. Hakim, mevcut olmayan bir dava hakkında kendiliğinden hüküm kuramaz (HMK m. 24/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dava, çocukla kişisel ilişki kurulması, karşı dava ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddine, ortak çocuk Defne ile babası arasında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde, dosya arasında bulunan 18.01.2018 tarihli pedagog ve 25.06.2018 tarihli psikolog raporlarında, yatılı kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğu bildirilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından torunları ile kişisel ilişki kurulması talebi ile açılan dava ilk derece mahkemesince kısmen kabul edilmiş, dede ile velayeti annede olan 2014 doğumlu ... arasında her ayın 1. Cumartesi günü sabah 12:00 den aynı gün 17:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bu karar davalı anne tarafından tümüne yönelik istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince annenin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Karar davalı anne tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece 2012 doğumlu ortak çocuk ...'un velayeti davacı anneye verilmiş, davalı baba ile de kişisel ilişki tesis edilmiştir. Davacı kadın, davalı erkeğin uyuşturucu kullandığını, tedaviye yanaşmadığını bu nedenle çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki süresinin azaltılmasını ya da polis eşliğinde çocukla babanın görüşmesini talep etmiştir. Mahkemece sosyal inceleme raporu alınmaksızın kişisel ilişki konusunda karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/531-694 sayılı kararıyla torunlarıyla kişisel ilişki hakkı tanınmış, karar 03.09.2014 tarihinde kesinleşmiş, temyize konu dava ise 13.01.2015 tarihinde açılmıştır. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.md.324/2). Ana ve baba için öngörülen bu sınırlama sebepleri üçüncü kişiler için de kıyas yoluyla uygulanır (TMK.md.325/2). Çocuk, 2006 doğumludur. Davalılar ise çocuğun babaannesi ve dedesidir. Davalılara tanınan kişisel ilişki hakkının kendilerinden alınmasını gerektiren hiç bir delil ve yasal bir sebep bulunmamaktadır. Davalılar ile çocuk arasındaki aile bağlarının korunup geliştirilmesi, çocuğun menfaati gereğidir....
ilçesinde yol işçisi olarak çalıştığı anlaşıldığından küçüğün yaşı itibariyle babası ile arasında kişisel ilişki kurulması mümkün bulunmadığı" gerekçesi ile kişisel ilişki tesis edilmemiştir. Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikle, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, tarafların ayrı şehirlerde yaşıyor olması kişisel ilişki kurulmamasını gerektirmez. Davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil de bulunmadığına göre, müşterek çocuk ile davalı baba arasında uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....