Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
Mahkemece; çocuğun önceki nafaka miktarının taktir edildiği dönemde de özel okulda öğrenci olduğu, tarafların mali ve sosyal durumlarında ise önemli bir değişikliğin olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, iştirak nafakasının 210 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK. nun 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmünü, 330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmünü, 331. maddesi ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmünü düzenlemiştir....
Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz olduğunu belirterek, iştirak nafakasının 100 TL'den 400 TL'ye, yoksulluk nafakasının 150 TL'den 500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; iştirak nafakasının 400 TL'ye, yoksulluk nafakasının 300 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir....
Aile Mahkemesi'nin 2021/193 Esas 2013/254| Karar sayılı ilamı ile hükmedilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası olduğu, takip tarihine kadar birikmiş nafaka alacağı ile 01.10.2021(takip tarihi) tarihinden başlamak üzere devam edecek aylara ilişkin işleyecek cari nafaka alacağı olduğu, dava tarihinin ise 03.11.2021 olduğu, tedbirin ancak dava tarihine kadar birikmiş nafaka alacağı yönünden verilebileceği, dava tarihinden sonraki dönemde işleyecek iştirak ve yoksulluk nafakalarının tedbirin kapsamında olamayacağı kabul edilmelidir. Özellikle mahkemenin itirazın reddi kararı gerekçesinde davacının davasına dayanak yaptığı tutanak ile ilgili savcılık soruşturması sonucunun beklenmesi gerektiği şeklindeki görüşü, soruşturma ve ceza yargılamasının sonuçlanması için geçmesi gereken muhtemel süre ve takibin dayanağı nafaka alacaklarının mahkeme kararına dayanması hususları bir bütün olarak gözetildiğinde aksinin kabulü halinde kanun koyucunun amaçladığı sonucun ortadan kalkacağı tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Yoksulluk ve iştirak nafakası aidiyetleri nitelikleri ve sonuçları itibariyle ayrı nafakalar olup ayrı ayrı değerlendirilir.Artırılan yoksulluk ve iştirak nafakaları miktarlarının ayrı ayrı yıllık toplamları 1690 TL'nin altındadır.5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 1.690 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır.Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davada, annenin velayeti altında bulunan müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafaka iştirak nafakası niteliğindedir....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun yaşı , ihtiyaçları, eğitim durumu ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Tarafların Ankara 11....
Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez” hükmünü içermektedir. Somut olayda yasanın yürürlüğe girmesinden sonra borçlunun almakta olduğu emekli maaşına haciz konulmuştur. Takip konusu alacak nafaka alacağıdır. Hem birikmiş nafaka hem de devam eden aylık nafaka talep edilmiştir. 5510 Sayılı Yasanın 93. maddesi gereğince emekli maaşının nafaka borçları için haczedilebilmesi mümkün olup, nafaka borcu için emekli maaşının haczi halinde borçlunun muvafakatine gerek bulunmamaktadır. İşleyen nafaka kesildikten sonra birikmiş nafaka alacağı diğer alacaklarla birlikte sıraya girer. Birikmiş nafaka alacağı için kalan maaştan ancak 1/4 oranında kesinti yapılabilir ( Yargıtay 12. HD'nin 12.12.2018 tarihli, 2018/12890 E, 2018/13345 K. sayılı içtihadı)....
Velayet düzenlemesi yapıldığında çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür(TMK 182.md),ana-babanın bakım yükümünün doğal sonucu olan iştirak nafakası,çocuğun korunmasına yönelik olup kamu düzenine ilişkindir,hakim talep olmasa dahi"açıkça nafaka istemiyorum"şeklinde bir beyanın varlığı dışında kendiliğinden iştirak nafakasına hükmetmelidir.İştirak nafakası çocuk için bir hak olup velayetin değiştirilmesi davalarında istenilen nafaka talepleri de ayrı bir davanın konusunu oluşturmadığı gibi bu hususta ayrıca harç alınması da iştirak nafakası talebini müstakil bir dava haline getirmez.Kamu düzenine ilişkin olan velayetin değiştirilmesine konu davada asıl talebin ferisi niteliğindeki nafaka talebinin bağımsız bir dava olduğunu kabul etmek usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği gibi ,iştirak nafakasına hak kazanması için velayetin değiştirilmesi davasının sonucunu beklemek çocuk yönünden haklarına geç ulaşması sonucunu doğuracaktır.Hatta...