Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur" (TMK. 330/1). İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Somut olayda; tarafların 23.05.2015 tarihine kesinleşen ilam ile boşandıkları, boşanma ilamında karşılıklı olarak istenmediğinden iştirak nafakasına hükmedilmemiştir. Dosyada bulunan davalının hizmet döküm cetvelinde 2015/1-10. aylar arası prime esas kazanç miktarı 2.359,81-2.939,49 TL olduğu görülmektedir. Buna göre tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) tespit edilen gelir durumu, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları nazara alındığında, takdir edilen nafaka artış miktarının az olduğu açıktır....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. İştirak nafakasına hükmedilen nafaka arttırım davasının davasının kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 3 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
Dava, velayet hakkı kendisine bırakılan anne tarafından açılan çocuk için iştirak nafakası davasıdır. 4721 Sayılı TMK.nun 185/2 maddesine göre; “eşler çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Aynı Kanun’un 327/1 maddesine göre “çocuğun bakımı, eğitim ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” 4721 Sayılı TMK.nun 330. maddesine göre de; “nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenecektir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur.” Dava iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında iştirak (katılım) nafakası yazılması gerekirken tedbir nafakası ibaresi kullanılması doğru görülmemiş ise de, bu hususun ilk derece mahkemesince maddi hata olması nedeniyle her zaman düzeltilebileceği görülmekle hataya değinilmekle yetinilmiştir....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
alınarak belirleneceği, 331. madde ile de durumun değişmesi halinde hakimin, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği hüküm altına alınmıştır.Yukarıda belirtilen hükümler uyarınca, iştirak nafakasının miktarı tayin edilirken müşterek çocukların ihtiyaçları yanında nafaka yükümlüsünün gelir durumunun da dikkate alınacağı ve durumun değişmesi halinde nafakanın miktarının yeniden belirleneceği açıktır.Somut olayda; tarafların ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
“Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir (md.330/1). Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır” (md.331). Taraflar arasında görülen boşanma davasında 1994 doğumlu müşterek çocuk ...'in velayetinin davacı anneye verildiği ve boşanma kararında çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmaktadır. Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacı annenin Hollanda'da işçi olup, 1.000 Euro aldığı, davalı babanın ise işi ve geliri bulunmadığı, evli ve üç çocuklu olduğu belirlenmiş olmasına rağmen dosya kapsamından, davacının yurt dışından döndüğü, artık çalışamadığı ve şartlarının zorlaştığını beyan ettiği görülmektedir. Eşlerin iştirak nafakası yükümlülüğü asıldır. Gelirinin olmadığının saptanması nafaka isteminin reddini gerektirmez. Çalışarak çocuğuna nafaka ödemek zorunluluğu vardır....
Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakas...’in yayınladığı...oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığ... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....