Dava iştirak nafakası talebine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçlarıyla anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafakanın takdirinde çocuğun alıştığı yaşam şekli dikkate alınmalıdır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, çocuğa fiilen bakan anne babanın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların dikkate alınması zorunludur. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocukların ihtiyaçlarıyla nafaka yükümlüsünün gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakaya hükmetmelidir. Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması neticesinde; davacı annenin ev hanımı olduğu ve geliri olmadığı, davalının ise çalışmadığı tespit edilmiştir....
Asıl dava yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri dörtbin dörtyüz Türk Lirasını (4.400,00) geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davacı terditli olarak dava açmış olup, aylık 500,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise makul bir rakama düşürülmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacının nafakanın kaldırılması talebinin reddine, terditli davasının kabulü ile aylık 500,00 TL olan iştirak nafakasının 450,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece kabul edilen miktar aylık 50,00TL olup, yıllık nafaka miktarı, 600,00 TL olmaktadır. Hüküm, kabul edilerek indirilen nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Yine, aynı kanunun 331. md. göre; Durumun değişmesi halinde, hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....
Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Somut olayda; velayeti anne ...’a verilen müşterek çocuk İlayda’ya velayeten ... tarafından ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2004/848 E.- 2005/307 K. sayılı ilamına istinaden, 30/07/2013 tarihinde, ... 17. İcra Müdürlüğü'nün 2013/10367 sayılı takip dosyası ile birikmiş ve işleyecek nafaka talebinde bulunulmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakalarının küçük ... için 150 YTL ye, küçük ... için 130 YTL ye, küçük ... için ise 120 YTL ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, öğrenim durumu, ihtiyaçları ile günün ekonomik koşulları ve ana-babanın mali durumlarına göre takdir edilir. Durumun değişmesi halinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Hâkim nafaka takdirinde; tarafların mali durumlarındaki değişiklikleri ve çocukların ihtiyaçlarını araştırıp, gelirler arasında bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir. Somut olayda; küçüklerin yaşlarının büyümesi ve sınıflarının değişmesi nedeni ile ihtiyaçlarının arttığı mahkemece kabul edilmiş olduğuna göre, artan ihtiyaçları karşılayacak uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, düşük nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/1596 Esas sayılı takip dosyasında ... tarafından ... aleyhine birikmiş nafaka alacağının takibe konu edildiği görülmektedir. Takibe dayanak ilamda müşterek çocuk ... için iştirak nafakasına, anne ... için ise yoksulluk nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, nafaka alacağının zamanaşımına uğradığını, müşterek çocuk 1991 doğumlu Kübra'nın 2009 yılında 18 yaşını doldurmuş olması nedeniyle Kübra açısından nafaka talep edilemeyeceğini bildirerek itirazlarının kabulü isteminde bulunmuştur. Küçüklere bağlanan iştirak nafakası, TMK.nun 328. maddesi uyarınca küçüğün ergin olduğu tarihte kendiliğinden sona erer. Bu tarihten sonra reşit olan çocuk mahkemeye müracaatla anne ya da babasından yardım nafakası talep edebilir....
Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir.Boşanma davasının 01.02.2012 tarihinde kesinleştiği, iş bu nafaka artırım davasının ise 05.01.2015 tarihinde açıldığı görülmüş olup, geçen süre içerisinde çocukların yaşı ve eğitim durumu dikkate alındığında ihtiyaçlarının da doğal olarak arttığının kabulü gerekmektedir. Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması isteğine ilişkin olup, 12.04.2016 tarihinde ...’da açılmış, davalı kendisinin ...’da oturduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, mahkemece “TMK'nın 177. maddesi gereğince boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, söz konusu yetkinin kesin yetki kuralı niteliğinde olduğu, nafaka alacaklısı olan davalının adresinin ... olduğu” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2014/4 Esas, 2014/876 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile tarafların müşterek çocukları Elif ve Furkan'ın velayetinin müvekkiline verildiğini, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 300'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen süre sonunda günümüz ekonomik koşullarında bu nafaka miktarlarını çok çok yetersiz kaldığını, davacının ve iki çocuğunun geçim sıkıntı içine düştüğünü, 2014 yılında takdir edilen nafaka miktarının da zaten çok düşük takdir edildiğini, çocukların ikisinin de öğrenim gördüğünü, takdir edilen nafaka miktarının çocukların eğitim, kıyafet, ulaşım, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını belirterek müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakalarının talepleri gibi artırılması ve her yıl Üfe oranında artışı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "tarafların müşterek çocuğu için 400 lira iştirak nafakasının 2015 yılında belirlenmiş olduğu, geçen sürede ekonomik koşulların değişimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, müşterek çocuğun ihtiyaçları göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Ayça Demir için belirlenen 400,00 TL iştirak nafakasının 15/05/2018 tarihi itibariyle 600,00 TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, nafaka miktarının yetersiz olması ve nafaka artırımına dava tarihinden itibaren karar verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinafa cevap vermemiştir. TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....