Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; tarafların anlaşmalı boşandığını ve karşılıklı (yoksulluk) nafakası talep etmeyeceklerini kabul ettiklerini, davacının ekonomik durumunun yüksek olduğunu, müşterek çocuğun iki yıllık iştirak nafakasını peşin ödediğini, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlendiğini, sadece ÜFE oranında artırılabileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının kendisi için yoksulluk nafakası talebinin, anlaşmalı boşanma davasındaki nafaka talebinden feragati nedeniyle reddine, müşterek çocuğu yönünden takdir edilen aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 240 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların 18.05.2010 tarihinde boşandığı, müşterek çocuk 2003 doğumlu ...'ın velayetinin davacıya bırakıldığı ve müşterek çocuk lehine aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık dört yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olduğu, babası ile birlikte yaşadığı, davalının ise ... Tüketim Malları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti'de işçi olarak çalıştığı, aylık 1500 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....
Aynı Kanununun 331.maddesine göre ise; durumun değişmesi halinde, hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler vaya nafakayı kaldırır. İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır. İştirak nafakası, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Çocuk ergin olunca iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona erer. Somut olayda; küçüğün velayeti kendisine verilen davacı anne, müşterek çocuğun giderlerine davalı babanın katkıda bulunmadığı iddiasıyla iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Davanın yargılaması sırasında küçük ergin olduğundan davacı vekili tarafından çocuktan alınan vekaletname ile taraf teşkili sağlanmış; 14.04.2014 tarihli dilekçeyle önceki iddialar tekrar edilerek aylık 2.500 TL iştirak nafakası istenilmiştir....
Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıralar oluşturulur. İİK'nın 140. maddesinin ikinci fıkrasında 206. maddeye atıf yapılmış ise de, bu maddedeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak eden ve kamu alacağı sahibi olmayan alacaklılara karşı ileri sürülmesi mümkündür. Diğer bir deyişle, İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazlar, (hacze iştirak hali hariç, İİK.m.100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremez. Somut olayda, şikayetçinin, nafaka ilamına dayalı olarak satış bedelinin vezneye girmesine kadar ilk haciz olan şikayet olunan M.. Y..'ın haczine takipsiz iştirak etmesi mümkün iken, bu yolu seçmediği, Adana 10....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; iştirak nafakasındaki artışın ÜFE-TÜFE oranlarında yapılması gerektiğini, belirlenmesi gereken nafaka miktarının en az 841,81 TL olduğunu, hükmedilen nafaka miktarının düşük olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı hâller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların Ankara Batı 3....
Bu itibarla; boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md.182/2) amir hükmü gereğince, velayeti annede bulunan ortak çocuklar Kayra Melih ve Talha Eren'en için iştirak nafakasına hükmedildiği, nafaka yükümlüsü davalının asgari ücretle çalıştığı, velayet kendisinde olan annenin ise adliyede zabıt katibi olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, daha önce hükmedilen nafaka tarihinden, dava tarihine kadar geçen süre ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafaka artırım miktarının az olduğu anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı tarafın istinaf talebinin HMK.nun 353/1- b-2. maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılarak davacının iştirak nafakasının artırılması talebinin...
Asliye Hukuk -Aile- Mahkemesi'ne (2010/413es.-2011/94 k) nafaka artırım davası açıldığını, nafaka miktarı 400,00 TL ye çıkarıldığını, yine aradan geçen zamanla bu hükmedilen nafaka miktarı da yetersiz kalınca Akdağmadeni Asliye Hukuk -Aile-Mahkemesi'ne (2017/414 es.-2018/224 k.) nafaka artırım davası açılmış 400,00 TL iştirak nafakası 600,00 TL artırılarak 1000TL ye yükseltildiğini, T1 lise 10.sınıfa geçmiş olup üniversite hazırlığında olduğunu, abisi olan Alperen Umut Sökmen ise Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandığını, müvekkil anne T2 maddi imkanlarının ve Akdağmadeni ilçesinde eğitim imkanlarının sınırlı olması nedeni ile T1 abisi ile beraber Trabzon ilinde Yomra /Kaşüstü çok proğramlı Anadolu lisesinde eğitimine devam ettiğini, Tıp Fakültesinin ağırlığı sebebi ile anneleri ev kiralamak zorunda kaldığını, eğitim masraflar günün koşullarında oldukça fazla olup bu masrafları hali hazırda hükmedilen nafaka miktarı ile karşılamasının mümkün olmadığını, eğitim ve üniversite...
Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünüldüğünden, yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek olamaz. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 16....
Aile Mahkemesi'nin 2016/983 Esas sayılı dosyası kapsamında müşterek çocuk lehine aylık 900,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun ilköğretim çağına geldiğini ve hükmedilen nafaka miktarının yetersiz kaldığını beyanla, iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 3.500,00 TL'ye arttırılması ve her yıl tefe-tüfe-üfe oranlarında artış yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; nafaka miktarının aylık 1.000,00 TL olarak ödendiğini, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 16/12/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davalının iştirak nafakası miktarını arttırdığını, aylık 1.250,00 TL ödediğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "......