HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-1- ) Davacı-davalı erkek vekilinin, karşı davanın kabul edilmesine, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasına, birleşen önlem nafakası davasında kadın lehine hükmedilen önlem nafakasına yönelik istinaf taleplerinin, davalı-davacı kadın vekilinin ise, kusur belirlemesine, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarına, müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarına, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, A-2- ) Davacı-davalı erkek vekilinin, birleşen önlem nafakası davasında müşterek çocuklar lehine hükmedilen önlem nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352....
Davacı, dava dilekçesinde; müşterek evi terkeden davalıdan nafaka talep etmiştir. Davanın açıldığı 05.08.2011 tarihi itibariyle de taraflar evli bulunduğundan davacının talebinin ayrı yaşamada haklılık nedenine dayalı tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerektiği açıktır. Somut uyuşmazlıkta davacı; dilekçesinde türünü belirtmeksizin talebini nafaka olarak ifade etmiş, mahkemece duruşma sırasında tefhim edilen kısa kararda davacı için aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının hükmün kesinleşme tarihinden itibaren davalıdan tahsiline dair hüküm kurulmuş, gerekçeli kararda ise; gerekçe kısmında tedbir nafakasına ilişkin açıklamalara yer verilerek "yoksulluk nafakası" ibaresi yerine "tedbir nafakası" ibaresi yazılmıştır. 1-)Temyizen incelenmesi istenen eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre ve dosya kapsamındaki diğer delillere göre, tedbir nafakasıdır. Bu haliyle mahkemece; kısa kararda davanın nitelendirmesinde hataya düşülerek karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; asıl dosyada önlem nafakasına ilişkin talebin kısmen kabulüne, davacı-davalı kadın yararına aylık 400,00 TL, müşterek çocuklar Zehra ve Büşra yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL önlem nafakasının asıl dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve 20.12.2017 tarihli ara kararı ile kadın ve müşterek çocuklar yararına hükmolunan nafakanın infazında tekerrüre düşülmemesi kaydıyla davalı-davacı kocadan alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, müşterek çocuk Yusuf yönünden önlem nafakasına ilişkin istemin reddine, müşterek çocuk Zeynep'in reşit olması sebebi ile önlem nafakasına ilişkin istemin reddine, tedbiren velayet isteminin konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dosyada kocanın boşanma davasının reddine, birleşen dosyada kadının karşı davasının kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklar Zehra ile Büşra'nın velayetinin anneye tevdiine, müşterek...
Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davalı baba dışında yasa gereği nafaka yükümlülüğü olan annenin tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu, davalının SGK kayıtları ile tespit edilen maaş geliri dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yardım nafakası miktarının az olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, yerel mahkemece hükmedilen yardım nafakasının davacının eğitim hayatının devam ettiği süre boyunca devamına, 25 yaşını geçtikten sonra kaldırılmasına karar verilmiş ise de, koşulların varlığı halinde yardım nafakasına hükmedilirken, bunun devam edeceği sürenin mahkeme kararında yazılı olduğu şekilde sınırlandırılamayacağı, TMK'nın 364.maddesi uyarınca nafaka alacaklısının yoksulluk halinin devam ettiği sürece nafakanın işleyeceği, yoksulluk halinin sona ermesi halinde ise nafaka yükümlüsü tarafından nafakanın kaldırılmasının talep edilebileceği, bu haliyle mahkemenin hükmedilen nafakaya süre sınırı getirmesi de doğru olmamıştır....
Davalı (erkek) istinaf dilekçesinde, mahkemece belirlenen nafaka miktarının yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Dava; TMK 337/2.madde kapsamında velayeti annede bulunan müşterek çocuk için iştirak nafakası davasıdır. Ayrıca aynı davada kadının kendisi için açmış olduğu maddi manevi tazminat talebi yönünden görevsizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 327/1. maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı, Aynı yasanın 328/1. maddesinde; Ana ve babanın bakım borcunun , çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği düzenlenmiştir . Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.( TMK. nun 329/1. maddesi ) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2020/47 ESAS 2021/44 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b,1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Yine, aynı kanunun 331. md. göre; Durumun değişmesi halinde, hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Dosya kapsamına göre tarafların 05.10.2012 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları, 16.09.2002 doğumlu Nisa Nur'un velayetinin annede olduğu, boşanma davasında iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmıştır. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaç düzeyi, okul durumu dikkate alındığında, mahkemece müşterek çocuk için ödenmesine karar verilen aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasının dosya kapsamı ve TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun bulunduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış önlem nafakası istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Zira nafaka, velayet hakkı kendisine verilen eşe çoçuğun bakım ve eğitimine harcaması için verilmiştir ve onun tarafından istenilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. TMK'nun 328.maddesine göre de, babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin yaşlı ve hasta olduğunu, vasisi olan kızı T4 bakımına muhtaç olduğunu, bu nedenle kızının da çalışamadığını, davalının bir kaç kira geliri ve ek işi bulunduğunu, takdir edilen nafaka miktarının çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, TMK 197.maddesine dayalı tedbir nafakasına ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....