Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadın yararına hükmedilen nafaka yönünden; Tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne ve TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre kadın yararına hükmedilen nafaka miktarı azdır. Bu sebeple davacı kadının istinaf itirazının bu yönden kabulüne, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmek üzere kararın kaldırılmasına, nafaka miktarına bağlı olarak fer'i hükümler de değişeceğinden kararın hüküm fıkrasının tümden kaldırılarak, aşağıda gösterilen şekilde yeniden hüküm kurulmasına, karar verilmesi gerekmiştir....

Dava, davacı ve müşterek çocuk için önlem nafakası istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri beş bin sekiz yüz seksen Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. maddesi uyarınca 01/01/2021 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesindeki parasal sınır 5.880,00- TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir. Somut olayda; müşterek çocuk ve davacı lehine kabul edilen nafaka miktarının yıllık tutarı (400,00- TLx12=4.800,00- TL) ve (300,00- TLx12=3.600,00- TL) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalmakta olup, karar kesin niteliktedir....

Tüm dosya kapsamından taraflar arasında Çay Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/122 Esas sırasına kayden boşanma davasının görüldüğü, davanın erkek tarafından açıldığı, kadının birleşen önlem nafakası dosyasının bulunduğu, 2014/122 esas 2015/2 karar sayılı ilamıyla erkeğin asıl davasının (boşanma) reddine kadının birleşen önlem nafakası davasının kabulüne, kadın lehine aylık 350 TL önlem nafakasının davacı davalı erkekten tahsiline karar verildiği, kararın 10.06.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Karar yerinde erkeğe sadakatsizlik, erkek çocuğunun olmaması nedeni ile kadına ve çocuklara fiziksel şiddet uygulama, erkek çocuğunun olmasını her fırsatta dile getirme kusurları yüklenmiş bu kusurlar erkek aleyhine kesinleşmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2022 NUMARASI : 2021/473 ESAS 2022/826 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Nafaka takdirinde, asıl davada davacı-davalı kadının isteminin önlem nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde, mahkemenin önlem nafakasına hükmetmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalı-davacının tespit edilen mevcut gelir durumuna göre mahkemece davacı-davalı kadın yararına takdir edilen nafaka miktarı, TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup mahkemenin davada vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı-davacının bu yönden istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı kadın; kocanın davasının tümü, velayet, lehine takdir edilen nafaka miktarı ve çocuk için önlem nafakası talebinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Her ne kadar ilk derece mahkemesince kocanın açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş ise de Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda davalının az da olsa kusurlu bulunması gerekir....

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı kadın; kocanın davasının tümü, velayet, lehine takdir edilen nafaka miktarı ve çocuk için önlem nafakası talebinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Her ne kadar ilk derece mahkemesince kocanın açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş ise de Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda davalının az da olsa kusurlu bulunması gerekir....

ilgilenmesi yönünde görüşülme yapıldığını ancak ikna edilemediğini beyanla,annesi ve babası tarafından rededilmesi nedeniyle küçüğün bakım ve gözetimleri ile ilgilenmedikleri için TMK.nun 365 ve devamı gereğince küçük için aylık 500 TL nafaka takdirine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....

BOŞANMA VE TEDBİR NAFAKASI DAVASIDAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 195 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 201 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 45 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacıyı dövdüğünü, bu nedenle ayrı yaşadıklarını belirterek 500 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, Gaziantep Birinci Aile Mahkemesi'nde 29.05.2009 tarihinde boşanma davası açtıklarını, her iki davanın birlikte görülmesi gereken davalar olduğundan birleştirme ilk itirazında bulunmuştur....

    Davalı vekili tarafından, iştirak nafakasının çocuğun reşit olması ile sonlandığı, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın kısmen kabulüne karar verilerek yardım nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; her ne kadar yerel mahkemece, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumlarına göre, davacının halen öğrenimine devam ettiği, sabit ve düzenli bir işi olmadığı, hakkaniyet ölçüsünde davalının yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek davacıya nafaka vermesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin davanın kabul kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, ancak, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında yerel mahkemece takdir edilen aylık 800 TL nafaka miktarının...

    UYAP Entegrasyonu