Davalı erkeğin emeklilik maaşı dışında adına kayıtlı çok sayıda taşınmazının olması tarımsal faaliyetinin tanık ve kamusal destelemeye dair Aksaray Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün yazılarıyla sabit olması bir akaryakıt firmasında çalıştığının tanık ve SGK kaydı ile sabit olması nazara alındığında takdir edilen nafaka miktarı düşüktür. Aylık 2.000,00 TL önlem nafakasının dosya kapsamına hakkaniyete tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına nafaka alacaklısının yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacı kadının istinaf talebinin kabulüne, davalının istinafının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü boşanma dosyası ile birleştirme kararı verilmemesini, boşanma davasında da tedbir nafakasına hükmedilmesi nedeni ile mükerrer nafakaya hükmedilmesini ve nafaka miktarını istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından usul hükümleri, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine (TMK md. 166/4) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile erkeğin tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilerek kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına ve kadının daha öncesinde açılıp karara bağlanan önlem nafakası davasına ilişkin nafaka artırım talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu dikkate alındığında davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, karar verilmiştir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre, takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda oran olarak TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranı, artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarih benimsendiğinden ilk derece mahkemesi kararının 2 nolu bendine "iştirak nafakasına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına" ibaresinin eklenmesine, davacının bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı lehine vekalet ücreti verilmemesi usul ve kanuna uygun olmayıp davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma, davalının ödeme gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, mahkemece davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu anlaşıldığından, tarafların nafaka miktarı yönünden istinaf başvurularının reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- KDZ....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının, cevap dilekçesinde davacıdan nafaka talebinin bulunmadığını bildirmiş olması nedeniyle mahkemece Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde davalının geçimiyle ilgili önlem alınmasına gerek duyulmadığının anlaşılmasına, soyadı "..." olduğu halde kararda ve hüküm fıkrasında kadının sadece evlenmeden önceki soyadının yazılmasının, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının hükümde gösterilmesi karşısında sonuca etkili olmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.05.2011 (Çar.)...
Davacı kadının reddedilen nafaka artış talebi yönünden ilk derece mahkemesi kararı HMK'nın 341/2.maddesi gereğince kesindir. İlk derece mahkemesinin 12.05.2022 tarihli ek kararı davacı kadın yönünden istenen nafaka artış talebi kapsamında kesin olmakla verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Davacı kadının kendisi için nafaka artış talebi yönünden ek karara yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı kadın dava dilekçesinde çocuk Gencay yönünden aylık 500,00 TL olan önlem nafakasının aylık 1.750,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece talep kısmen kabul edilerek artış talebinin 500,00 TL'lik kısmı kabul edilmiş, 750,00 TL'lik artış talebi reddedilmiş olmakla davacı tarafın çocuk Gencay yönünden istediği artış talebinin reddine, yıllık miktarı 9.000,00 TL'dir. Karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının üzerindedir. Bu haliyle, Gencay yönünden reddedilen nafaka artış miktarına karşı kanun yolu açıktır....
Tüm dosya kapsamı tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yıllık ÜFE artışı, kadının önceki nafakanın hükmedildiği tarihten sonra bakıcı giderinin bulunması dikkate alınarak kadın için takdir olunan önlem nafakasının artırımının yeterli olduğu ancak önlem nafakasına ÜFE artışı hükmedilmesi yönüyle kanuni düzenleme bulunmamakla bu hususun isabetsiz olduğu görülmüş, miktara yönelik taraf istinaflarının reddine, ÜFE artışına yönelik davalının istinafının kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-)Tarafların, nafaka miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-)Davalının ÜFE artışına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1....
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; TMK 197.maddeye dayalı önlem nafakası davasının boşanma davasının feri niteliğinde olmadığını, verilecek kararların birbirlerini etkileyecek nitelikte olmadığını, önlem nafakası davasının basit yargılama usulüne tabi olan tahkikat aşamasının tamamlandığını, boşanma davasının ilk celsesinin dahi yapılmadığını, birleştirme kararının yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 197.madde gereğince önlem nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesinde 27.07.2022 tarihinde açılan taraflar arasında derdest boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabul edilmiş olmasını, kusur belirlemesini, kadın ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafaka miktarlarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dosyanın yapılan ön incelemesi neticesinde, her iki tarafın hem asıl boşanma davasını hem de birleşen önlem nafakası davasını istinaf ettikleri halde boşanmaya yönelik istinaflar için istinaf karar harçlarının alındığı ancak birleşen önlem nafakasına yönelik istinaflar için istinaf karar harçlarının alınmadığı anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....