Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşılık davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı (karşı davalı) vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilerek, müşterek çocuk ... için aylık 200,00'er TL iştirak nafakası ile davacı için aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, hükmedilen nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu beyan ederek, davacı için ödenen yoksulluk nafakasının aylık 200,00 TL'ye, müşterek çocuk için ödenen iştirak nafakasının ise aylık 400'er TL'ye yükseltilmesine, davacı mustafa için ise 400 TL yardım nafakasının davalı (karşı davacı)dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m.175). Ancak, 29.01.2015 tarihli ekonomik ve sosyal durum araştırma formundaki davacı kadının kendi beyanından, geçiminin birlikte yaşadığı erkek arkadaşı tarafından sağlandığını bildirdiği görülmüştür. Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesi gereğince "Nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın, fiilen evliymiş gibi yaşaması" yoksulluk nafakasının kaldırılması sebebidir. Ortada yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları varken yoksulluk nafakasına hükmetmek yasanın amacına uygun olamaz. Bu durumda davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi koşulları oluşmamıştır....

      asıl davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin esastan reddine, kadın için hükmedilen aylık 100,00TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin olarak yoksulluk nafakasının miktar itibarıyla kesinlik sınırı altında kalması nedeniyle, karşı davanın reddine yönelik istinaf talebinin ise HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm tesise dilmiştir....

      Buna göre, mahkemece; nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafaka alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre paylaştırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre; 1- 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına ilişkin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İlk derece mahkeme kararının bu yönden DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, 2/1)Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı lehine İzmir 9....

      olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; tarafların boşanma sırasında ve eldeki davanın açıldığı sıradaki sosyal ve ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, olduğu da ileri sürülmemiştir.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .... yayımladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın yeniden belirlendiği artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden belirlendiği tarih gözetilerek, nafakanın .... yayınladığı ...oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. ......

          O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ... nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ...-Ayrıca, ...'ın yerleşik uygulamasına göre, takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda ... olarak TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranı benimsenmekte olup, mahkemece; takdir edilen nafaka miktarının tefe-tüfe oranında artırılmasına karar verilmesi de isabetli bulunmamıştır....

            kalkacağını belirterek, davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava yoksulluk ve katılım nafakasının arttırılması, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması,iştirak nafakasının indirilmesi,01.12.2014 tarihli protokolün nafaka bakımından geçerliliğinin tespiti ile nafaka borcunun protokol tarihi itibariyle aylık 3.000,00- TL olarak tespiti ile fazla ödemelerin tahakkuk edecek nafakalardan mahsubu ile hakim müdahelesi istemine ilişkindir Davalı-karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karar ret edilen kısım yönünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İstinafa başvuran taraf davacı taraf olup davacı iştirak nafakasının 250,00- TL., yoksulluk nafakasının ise 500,00- TL. artırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince iştirak nafakasının 100,00- TL., yoksulluk nafakasının ise 50,00- TL. artırılmasına hükmedilmiştir. Bu doğrultuda iştirak nafakası yönünden ret edilen miktar 150,00- TL. olup bir yılık tutarı (150x12=1.800,00- TL.) 1.800,00- TL.dir. Yoksulluk nafakasının yönünden ise ret edilen miktar 450,00- TL. olup bir yılık tutarı (450x12=5.400,00- TL.) 5.400,00- TL.dir....

            UYAP Entegrasyonu