Mahkemece; davacı karşı davalı kadının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl TEFE oranında artırılmasına, davalı karşı davacı erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF : Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek kararın kaldırılarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, aksi kanaat halinde nafaka miktarının (200,00 TL) düşürülmesine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi kanaat halinde indirilmesi davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
K.sayılı dosyası incelendiğinde; mahkemece, davalı lehine 175 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine 75 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edildiği, ... ....HD'nin 07.04.2011 tarih 2010/5305 E-2011/6129 K sayılı ilamı ile davacının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden feragat etmesi hususu gözetilmeden davacı yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulduğu ve davacı kadın lehine yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, hükmün bu yönden ....02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı her ne kadar yoksulluk nafakasının arttırımını talep etmiş ise de dava tarihi (06.08.2012) itibariyle daha evvel verilmiş bir nafaka hükmü yoktur. Ancak HMK'nun 33.maddesi gereğince, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir....
Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların boşanma davası sırasındaki sosyal ekonomik durumları ile eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut sosyal ekonomik durumları arasında olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, buna ilişkin bir iddia da ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek miktarda nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; müvekkili ile davalının boşandıklarını, davalı lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alındığını, davalının işe girdiğini, yoksulluğun ortadan kalktığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 176.maddesine göre, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması ya da azaltılmasına da karar verilebilir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/1031 Esas sayılı dosyası ile iştirak nafakasının artırımı davası açıldığı, mahkemenin 17/09/2019 tarih, 2019/688 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının aylık 350,00TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, davacı tarafından davalı kadın için bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve fazla ödenen nafaka miktarının istirdatının talep edilidği, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine, yoksulluk istirdatına ilişkin davasının ise reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafça verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulduğu, tüm dosya kapsamına göre davacı kadın tarafından Adana 5....
Aile Mahkemesinin 2019/545- 886 Esas-Karar sayılı dosyalarında yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması için dava açtığını, yapılan yargılama sonucunda nafaka miktarlarının kendisi için aylık 400 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklardan Sude için aylık 200 TL , Eylül için aylık 300 TL'ye yükseltildiğini belirterek bu nafakalardan kendisi için bağlanan yoksulluk nafakasının aylık 400 TL'den 700 TL'ye, müşterek çocuk Eylül ERÜN için bağlanan aylık 300 TL nafakanın 700 TL'ye ve Sude ERÜN için bağlanan 200 TL nafakanın da 600 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı - karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınan aylık 100 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek, 600 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini dilemiş, karşı davasında ise davacının boşanma sonrasında zenginleştiğini, kendisinin maddi durumunun kötüleştiğini belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde aylık ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile aylık olarak davacının maaşından kesilen birikmiş nafaka olmak üzere toplam (365,93+504,92) 870,85 TL nafaka kesintisinin aylık 400,00 TL'ye indirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Bundan ayrı karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davacının öncelikli talebi, aylık 365,93 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, asıl talep yönünden reddedilen aylık 365,93 TL miktar üzerinden yıllık nafaka tutarı 8.000,00TL'yi geçmemektedir....
S. için ise aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını; bu nedenle, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 600,00 TL 'ye, müşterek çocuk Betül Berra lehine hükmedilen iştirak nafakasının 500,00 TL' ye ve B. S. lehine hükmedilen iştirak nafakasının aylık 300,00 TL' ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını belirtip davanın reddini istemiştir. Mahkemece ;davanın kısmen kabulüne karar verilerek ,davacının gelirinin olmadığı, günün ekonomik koşullarında mevcut nafakaların yetersiz kaldığı gerekçesi ile müşterek çocuk B. S. için aylık 150 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 200' TL'ye ; ortak çocuk B....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ekonomik durumunun iyi olduğunu, davalının yoksulluk halinin devam ettiğini, belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile davalı lehine takdir edilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/4.maddesine göre ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”. Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”....