Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı tarafından aylık gelirinin 1.350,00 TL olup başka geliri olmadığından davanın öncelikle reddine, kabul edilmemesi halinde nafakanın indirilmesini, ayrıca dava tarihinden itibaren biriken nafakayı ödeme imkanı bulunmadığından birikin nafakanın kaldırılmasını, resen araştırılacak nedenlerle kararın kaldırılmasını belirterek kararın kaldırılması için istinaf yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE :Dava; Kurum tarafından istenilen yardım nafakası niteliğindedir. TMK'nun 366. md.sinde; "Korunmaya muhtaç kişilerin bakımı, bununla yükümlü kurumlar tarafından sağlanır. Bu kurumlar, yaptıkları masrafları nafaka yükümlüsü hısımlardan isteyebilirler" düzenlemesi bulunmaktadır....

Ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucundan ise davacının ev hanımı olduğu, çocuklarının yardım ettiği, nafaka yükümlüsü davalının ise emekli olduğu, 1.700.00.- TL emekli maaşı aldığı, yeniden evlendiği, bir aracının olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğunu ileri sürmemiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerekmiştir....

    Kimlik nolu Mustafa Hayri için verilen 1.500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 2.750,00 TL'ye çıkartılmasına, davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya ödenmesine, fazla istemin reddine, ıslah talebi ile iştirak nafakasının reşit olmadan sonra yardım nafakası olarak devam etmesi talebinin reddine, belirlenen iştirak nafakasının her yıl TÜİK'çe belirlenen ÜFE oranında arttırılarak devamına, karşı davanın reddine..." karar verilmiştir....

    Somut olayda eş ve çocuk için toplam aylık 300,00 TL. tedbir nafakasının ödenmesine karar verilmiş olup, yıllık ödenecek nafaka miktarı 3.600,00 TL.'dir....

      Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davacının üniversite öğrencisi olarak ihtiyaçları nazara alındığında; takdir edilen yardım nafakası miktarı az olup, TMK’nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci bendindeki "aylık 300 TL yardım nafakasının" ifadesinin çıkarılarak yerine "aylık 400 TL yardım nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 28.12.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile .... için 150 TL yardım nafakası ve Selin için 100,00 TL olan iştirak nafakasının 150,00 TL.ye yükseltilmesi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Somut olayda, yaklaşık 5 yıl önce takdir edilen iştirak nafakasının, bu davanın açıldığı tarih itibariyle, çocuğun büyümesi ve okula gitmesi, ihtiyaçlarının artması nedeniyle tarafların mali ve sosyal durumlarına göre çok düşük kaldığı anlaşılmaktadır....

          Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yardım nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1.Davalı vekilinin, temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE, 2. Davacı vekilinin yardım nafakasının miktarı ile nafakaya Euro cinsinden hükmedilmemiş olmasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA, b) Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,...

            Aile Mahkemesini n2017/840 Esas 2018/420 Karar sayılı 29/05/2018 tarihli kararı ile 375,00 TL olan nafaka 500,00 TL 'ye yükseltildiğini, müşterek çocukların masraflarına bu nafaka miktarının yeterli gelmediğini, Davacı Esma'nın Gaziantep'te üniversite okuduğunu, Denizli 2. Aile Mahkemesinin 2017/840 Esas 2018/420 Karar sayılı 29/05/2018 tarihli kararı ile müşterek çocuk Hatice Yaka için aylık 500,00 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının 1.000,00 TL arttırılarak aylık 1.500,00 TL'ye çıkarılmasını, T1 için 1.500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini, belirlenen nafaka miktarının ÜFE-TÜFE ortalamasının artış oranı esas alınıp her yıl uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Denizli 2....

            a ödenmekte olan 50'şer TL iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Birleşen davada ise; davacılar ... ve ... yönünden yardım nafakası taleplerinin reddi, diğer davacılar ... ve ... yönünden yardım nafakaları taleplerinin kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, esas dava davacısının bütün, birleşen dava davacılarının sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 364.maddesi, "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür" hükmü getirmiştir. Birleşen dava davacıları ... ve ..., ... öğrencisi oldukları mahkemenin de kabulündedir. Birleşen dava davacıları ... ve ..., 2 yıllık yüksekokul mezunu olduktan sonra ... Üniversitesi ......

              Her ne kadar mahkemece talep; iştirak nafakasının artırılması istemi olarak değerlendirilmiş ise de; dava niteliği itibari ile 12.04.1994 doğumlu dava tarihi itibariyle reşit kız çoçuğunun babasından yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK'nın 364/1 maddesi gereğince; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 328/2 maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Hukuk Genel Kurulu'nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu