İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 8 yıl 4 ay 4 gün hapis cezası ile cezalandırılıp, cezaevinde olduğunu, bu süre içerisinde her hangi bir gelirinin olmasının mümkün olmadığını, bu sebeple öncelikle nafakanın kaldırılması veya durdurulmasının istendiğini, mahkemece, davanın reddinin doğru olmayıp, en azından cezaevindeki süre boyunca nafakanın durdurulmasına veya önceki gibi indirilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE: Dava; iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi ile davacının cezaevinde kaldığı süre için nafaka ödemesinin durdurulması talebine ilişkindir. Tarafların anlaşmalı boşanma kararından sonra, davacı kendi eylemleri nedeniyle cezaevinde olup, hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiştir....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir( Yargıtay 3. HD 15.12.2015 tarih 2015/14097 Esas 2015/20323 K )....
-TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 03/01/2003 doğumlu ... için dava tarihi olan 07/01/2016 tarihinden itibaren aylık 350,00.-TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle fiilen baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; müşterek çocuklar yönünden hükmedilen nafakanın yardım nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Yardım nafakası, aile birleylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlâk kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanunî bir ödev olarak düzenlemiştir. Buna göre belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, yardım nafakasının koşullarının gerçekleştiğini ve davanın kabulü gerektiğini belirtmek suretiyle istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; Türk Medeni Kanununun 364 ve devamı maddeleri uyarınca yardım nafakası istemine ilişkindir. (1)Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. (2) Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler (TMK md.328). (1) Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (2) Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. (3) Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır (TMK md.364). Türk Medeni Kanununun 328. maddesine göre de, anne ve babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Aile Mahkemesinin 2015/734 Esas 2016/178 Karar sayılı ilamı ile 2.000,00 TL nafaka bağlandığını, hükmedilen 2.000,00 TL yardım nafakasının davacı Bilgi Üniversitesinde okuduğu süre boyunca babası tarafından ödendiğini ancak davacının yüksek lisana başladığını ve halen okumaya devam ettiğini, davalının çocukları İnci ve Elif'in yurt dışında eğitim almakta olduklarını, Davacı T2 İtalya'da Universia Ca'Foscari Venezia, Ekonomi ve Finans Bölümünü kazandığını, diğer Davacı T1 ise İtalya'da Milano Accademia Di Belle Arti di Brena sanat okulunu kazandığını ve eğitimine orada devam ettiğini, bu nedenle Davacı Elif lehine takdir edilen yardım nafakasının 1.950,00 TL artırılarak aylık 3.000,00 TL'ye çıkartılmasına, Davacı İnci lehine takdir edilen yardım nafakasının 1.500,00 TL artırılarak 3.500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....