SİLAHLI ÇETE MENSUPLARINA YARDIM VE YATAKLIK YAPMAK"İçtihat Metni" Silahlı çete mensuplarına hal ve sıfatlarını bilerek yardım ve yataklık yapmak suçundan sanıklar İsmail, Mehmet, Salih, Hüseyin, Mehmet Nuri, Mazhar, Yaşar, Hakkı, Hüsamettin, Kemal, Zeki, Selim, Abdulselam ve Suat'ın yapılan yargılamaları sonunda; mahkumiyetlerine dair hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar Suat, Selim, Salih, Mazhar, Mehmet, Hüsamettin, Hakkı ve sanıklar Yaşar, İsmail, Zeki, Kemal, Abdulselam, Mehmet Nuri, Hüseyin ile tebliğname ile Daireye gönderilmekle, usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen sanıklardan Hüseyin, Mehmet Nuri ve Suat vekilinin, sanıklardan Mazhar, Hakkı, Hüsamettin ve Mehmet'in duruşmaya gelmedikleri ve bir mazeret de bildirmedikleri anlaşılmakla adı geçen sanıklar hakkında duruşmasız, diğer sanıklar Selim, Salih, İsmail, Yaşar, Zeki, Kemal ve Abdulselam haklarında ise duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü: Yerinde görülmeyen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı yetkilisi tarafından adlı yardim talepli olarak temyiz edilmiş temyiz edilmesi ancak mahkemece 11.01.2012 tarihli ek kararla HMK'nun 334/1 maddesi gereğince reddine karar verilmiş ancak bu karara rağmen davacı tarafından temyiz harç ve masraflarının yatırılmaması üzerine bu kez temyiz takibinden vazgeçmiş sayıldığı ve bu doğrultuda kararın 16.11.2013 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmeden sonra davacı tarafça temyiz edildiği görülerek bu takibinde reddine karar verilmiş, olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; adli yardım talebinde bulunan davalı ...’in adli yardım talepli dilekçesiyle birlikte mali durumunu gösterir herhangi bir belge sunmadığı, mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda olduğu kanaatine varılamadığından, başka bir deyişle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından ADLİ YARDIM TALEBİNİN REDDİNE; ../.....
Kimlik numaralı NEHİR ÖMEROĞLU'nun velayetlerinin davalı BABAYA VERİLMESİNE, Velayeti babaya verilen küçükler ile anne arasında ŞAHSİ MÜNASEBET KURULMASINA, Müşterek çocuklar Tuna İlkay Ömeroğlu için aylık 150,00- TL ve Nehir Ömeroğlu için aylık 150,00- TL olmak üzere toplam 300,00- TL TEDBİR NAFAKASININ dava tarihinden itibaren; kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere İŞTİRAK NAFAKASI olarak davacı anneden alınarak çocuklara velayeten davalı babaya verilmesine, Kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00- TL TEDBİR NAFAKASININ dava tarihinden itibaren; kararın kesinleşmesinden itibaren de YOKSULLUK NAFAKASI olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının Maddi Tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE; 10.000,00- TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Davacının Manevi Tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, 15.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin...
Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumları hakkaniyet gereğince belirlenen nafaka miktarı yüksektir. İlk derece mahkemesince TMK 197 madde kapsamında değerlendirilip karara bağlanması gerekirken yanlış gerekçeyle yüksek miktarda nafakaya karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu hali ile davalı tarafın gerekçe ve nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının tümden kaldırılmasına, TMK 197 madde kapsamında yasal şartlar oluşmakla davacı kadının önlem nafakası davasının kısmen kabulü ile dava tarihi olan 13.01.2020 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL önlem nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Avukatlık Kanunun 9/1 madde gereğince nafaka davalarında reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilemez. Davalı tarafın davanın reddedilen kısmı üzerinden vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı taraf dava dilekçesinde nafaka talebi için yıllık artış oranı talep etmemiş olup yargılama sırasında talep edilmeyen yıllık artış oranı talebi istinaf incelemesi sırasında talep edilemeyeceğinden davacının yıllık artış oranına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
TMK 331. madde uyarınca; durumun değişmesi halinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. TMK 182/2. madde uyarınca; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken enflasyon oranındaki artışın yanında çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları da gözönünde bulundurulmalıdır. Nafaka artırım davasının açılması, belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir....
B-TEDBİR ve YOKSULLUK NAFAKASI ( 4721 s. TMK m. 175 ) TALEBİ BAKIMDAN: 4721 s. TMK’ nun 175. maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; dosya arasında bulunan tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile ilgili yapılan araştırma yazıları değerlendirildiğinde, yoksulluk nafakasının amacının zorunlu gereksinimlerini karşılayarak yoksulluktan kurtarmak olduğu ve geliri yetersiz olanın alabileceği göz önüne alındığında tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları ile UYAP sistemi üzerinden yapılan SGK sorgusunda davacının fiili olarak çalıştığı, davalının ise fiili çalışmasının bulunmadığı tespit edildiğinden davacının nafaka taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. C-MADDİ TAZMİNAT ( 4721 s. TMK m. 174/1. ) TALEBİ BAKIMDAN: 4721 s....
Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hâkim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları hâlinde de korunması gerektiğini gözetmelidir. 1- Davacı tarafın istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği 19/09/2019 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir." hükmü mevcuttur....
ilk evliliğinden olan kızına emanet ettiğini, ancak ziyaret sonrası eşini almaya gittiğinde kızının“ babamın artık seninle işi yok, ona artık biz bakacağız, emekli aylığını da biz alacağız, sen başının çaresine bak diyerek müvekkilini yalnız başına bıraktıklarını, kendisinin 71 yaşında olduğunu ve bir geliri olmadığını, kendisinin kolesterol ve şeker hastası olduğunu, müvekkilinin eşinden ayrı olduğu bu süreçte kızının tuttuğu evde 600 TL kira ödeyerek yaşamak zorunda kaldığını, bu nedenlerle davalarının kabulü ile müvekkili lehine 1.500 TL tedbir nafakasına, belirlenen nafaka için karar tarihinden sonra TÜFE artış oranları doğrultusunda artırım yapılmasının talep etmiştir....