Somut olayda; mahkemece, noksan temyiz harcının tamamlanması için hükmü temyiz eden davalıya HUMK'nın 434/3. maddesi gereğince muhtıra gönderildiği, muhtıranın 16.01.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ancak temyiz harcının tamamlanmadığı, davalı tarafından sürenin son gününde adli yardım talebinde bulunulduğu ve dosyanın Yargıtay'a gönderildiği anlaşıldığından: 1- Davalının daha önce ileri sürdüğü adli yardım talebinin Dairece reddedildiği, mevcut durumda bir değişiklik de bulunmadığı gözetildiğinde, ADLİ YARDIM TALEBİNİN REDDİNE, 2- Eksik temyiz harcının muhtıraya rağmen yatırılmaması nedeniyle HUMK'nın 434/3. maddesi uyarınca davalının temyiz isteği hakkında yerel mahkemece bir ek karar verilmesi, anılan ek kararın temyiz edilmesi halinde Yargıtay'a gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Lehine nafaka takdir edilen davacı için kabul edilen nafaka miktarı yıllık 3.600,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen, davalı taraf ise kabul edilen nafaka miktarları yönünden istinaf isteminde bulunmuştur. Davacı için kabul edilen ve davalı tarafça istinaf konusu edilen nafaka miktarı (300,00.-TL x 12 = 3.600,00.-TL) hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen nafaka yönünden davalı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nun 341, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince, hüküm tarihi itibarı ile kesin olan, kabul edilen nafaka yönünden davalı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı koca; kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen nafaka miktarının az olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, TMK 197.maddesine dayalı tedbir nafakasına ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Davalı erkek istinaf dilekçesinde, kusurunun olmadığnıı, davanın reddi gerektiğini, aksi takdirde nafaka miktarının düşürülmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı, tanık anlatımları göz önüne alındığında erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği, bu nedenle kadının ayrı yaşamakta haklılığını ispatladığı, TMK 197.maddesi uyarınca kadın lehine tedbir nafakası hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gibi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kadının yaşı, ihtiyaçları göz önüne alındığında hükmedilen aylık 750 TL tedbir nafakası miktarının da uygun olduğu değerlendirilmekle, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin ayrı, ayrı esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/306 KARAR NO : 2021/320 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OF ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2021 NUMARASI : 2019/119 ESAS - 2021/16 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (ÖNLEM NAFAKASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 13/02/1993 tarihinde evlendiklerini, dört çocuklarının olduğunu, davalı eşin yurtdışında da hizmet veren bir firmada gemi adamlığı işinde çalıştığını, aynı zamanda emekli olduğunu, davalı ile müvekkilinin çeşitli maddi ve manevi anlaşmazlıklar yaşadığını, müvekkilinin üç reşit biri küçük olmak üzere dört çocuğun tüm masraflarını karşıladığını ve geçimlerini sağlamak durumunda kaldığını, müvekkilinin bu ihtiyaçlara...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; mahkeme kararını nafaka yönünden, davalı vekili tarafından adli yardım talepli olarak tüm yönleri ile istinaf incelemesine getirmiştir. ADLİ YARDIM TALEBİ HAKKINDA : Davalı vekili istinaf dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334- 340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında istinaf dairesine yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalının, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
-TI nafaka talep ettiğini, maaşının büyük bölümünü ev ihtiyaçları ve borçlarım için harcadığını, davacının talep etmiş olduğu nafaka miktarını ödeyecek gücü bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Buna göre, dava süresince eşlerden birinin diğerinden nafaka talep etmesi üzerine ihtiyaç sahibi olan tarafın maddi anlamda zor duruma düşmesini engellemek adına beraberliğin getirdiği zorunluluklardan biri olarak ihtiyaç sahibi taraf içinde tedbir öngörülebilir. Tarafların beyanı, tanık anlatımları, uzman raporu, SGK kayıtları ve tüm dosya içeriğine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen tedbir nafakası ve miktarı hakkaniyete uygun görülmekle davalının bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakası yönünden; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadın kusursuzdur....
edilmiş olması nedeniyle hükmedilen tutarlar yönünden erkeğin kazanılmış hakkı olduğundan söz edilemeyeceği, hükmedilen nafaka tutarlarının, karar tümüyle kaldırıldığı için güncellenmiş olmasının yerinde olduğu, nafaka davalarında reddedilen tutar açından vekalet ücretine hükmedilmeyeceğinin de, AAÜT: 9/2 gereği olduğu anlaşıldığından, tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....