Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre davacı-davalının boşanma davasının kabulüne karar (TMK.md. 166/1) verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-... kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasının (TMK.md.197) da kabulü ile ... kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken, reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.02.2012 (Çrş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, birleşen TMK 197. maddesine dayalı nafaka davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin tedbir nafaka davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 Esas - 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" davaları ile davalı tarafından açılan "nafaka" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından her üç dava ve boşanmanın fer'ileri yönünden, davalı-davacı (...) tarafından ise lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminatın miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların bağımsız açılıp, birleştirilerek görülen tedbir nafakası davasında kurulan hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı-davalı(nın) diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı tarafından açılan boşanma davası Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması - Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, davacı lehine hükmedilen nafaka ve miktarı ile artırım kararı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceğine (Av. As. Ücr....
Ayrı yaşama halinde gerek eş, gerekse müşterek çocuk için takdir edilecek tedbir nafakası da hakimin alacağı bu önlemler arasındadır. Öte yandan, kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar vermelidir(TMK md.4). Nafaka miktarının belirlenmesi sırasında, özellikle gelirin düşük olduğu durumlarda nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka borçlusunun ödeme gücü arasında bir dengenin kurulması oldukça zor olsa da; hakimin tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile günün ekonomik koşullarını, nafaka alacaklısının ihtiyaçları yanında nafaka borçlusunun ödeme gücünü titizlikle değerlendirmesi, bu arada taraflardan birinin hastalığı ya da maluliyeti nedeniyle sürekli özel bakım gerektiren durumu varsa bu özel durumlarını da gözeterek "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka takdir etmesi gerekmektedir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Aydın İcra Müdürlüğünün 2020/24622 Esas sayılı takibininin 30/10/2020 tarihinde açıldığını ve icra emrinin 16/07/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, takibin kesinleşmesinden yaklaşık 15 ay sonra yapılan şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, yerine getirilmemiş ya da sürüncemede bırakılmış bir hak söz konusu olmadığından İİK 16/1 maddesi gereğince yasal şikayet süresi içinde ileri sürülmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da davacı iddialarını kabul etmediklerini, her iki takibin yasal dayanaklarının farklı olduğunu, Aydın İcra Dairesinin 2017/26446 Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibine konu edilen nafaka alacaklarının küçük Beren yönünden tedbir niteliğinde "iştirak nafakası" ve davalı anne yönünden ise tedbir niteliğinde "tedbir nafakası" niteliğinde bulunduğunu, zira bu takibin yapıldığı tarihte henüz yargılama sürecinin tamamlanmadığını ve kesinleşmemiş olduğundan her iki nafaka alacağının da tedbir niteliğindeki alacaklar...
Kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakaları boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ödenebilir(muaccel) hale gelir ve ÜFE artış oranına da kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilir. Nafaka yükümlüsünün dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar ödeyeceği nafaka tedbir nafakasıdır. İlk derece mahkemesi hükmünde, yoksulluk nafakası ile bu nafakaya artış oranına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi ve yine iştirak nafakası ile bu nafakaya artış oranına ise karar tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir(HMK m. 370/2)....
Davacı karşı davalı tarafın tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davacı karşı davalı koca tedbir nafakası miktarına itiraz etmişse de; tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erdiği anlaşıldığından tedbir nafakası yönündeki istinaf başvurusu konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğu anlaşıldığından davacı karşı davalı kocanın bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak hakkaniyete uygun yoksulluk nafakası , maddi ve manevi tazminat takdirine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka, kişisel ilişki, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * tarafların mali ve sosyal durumları nazara alınarak davacıya tedbir nafakası takdir edilmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.05.2007...
Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (Türk Medeni Kanun madde 186/son). Nafaka isteyen eşin ekonomik durumunun, nafaka talep edilen eşten daha iyi olması veya nafaka isteyen eşin çalışması nafaka talep edilen eşi tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Nafaka isteyen eşe "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafakaya hükmedilir (Türk Medeni Kanunu madde 4). Hâkim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat standardını ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir....