WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edildiğinden ve birleşen tedbir nafakası davasında davalı-davacı kadın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kadın lehine tedbir nafakası davasında vekalet ücretine hükmedilmesi doğru ise de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesi uyarınca nafaka davalarında kabul edilen bir yıllık nafaka bedeli üzerinden nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken, mahkemece bu hususta hataya düşülerek davalı- davacı (kadın) yararına birleşen nafaka davası için maktu vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2015 (Prş.)...

    Takip talebinde talep edilen nafakanın dönemi belirtilmiş olmakla nafakanın tedbir yerine iştirak nafakası olarak adlandırılması sonuca etkili görülmemiştir. Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/553 E-2019/928K sayılı dosyası UYAP üzerinden incelenmiş 26.06.2019 tarihli celsede talep tarihi 08.05.2019 tarihinden itibaren aylık 350.00T.L tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından 08.05.2019 tarihinden geçerli olmak üzere hükmedilen tedbir nafakasına ancak mahkemenin ara karar tarihi olan 26.06.2019 tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Yargıtay tarafından tedbir nafakasının başlangıç tarihi dava tarihi olarak düzeltilmiş ise de bu ancak dava tarihinden itibaren tedbir nafakası talep imkanı sağlar. Mahkemenin tedbir nafakası hükmetmesi öncesinde muaccel borç bulunmadığından öncesine ilişkin işlemiş faiz talebi yerinde değildir. Buna göre 26.06.2019 tarihinden itibaren talep edilebilir hale gelen nafaka alacağına faiz talebi mümkündür....

    Nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiği yönündeki içtihatlar Yargıtay'ın son içtihatları ile yumuşatılmış ve aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmiştir. Bunun dışında, okul ücreti, dershane, kıyafet, gıda, aidat, kira vb. ahlaki yükümlülük kapsamında nafaka alacaklısına veya 3. kişilere yapılan ödemelerin nafakaya mahsup edilmesi mümkün değildir. Ayrıca; nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemez. Somut olayda; tedbir nafakasına ilişkin ara karar 05/06/2018 tarihinde verilmiş olup, bu tarihten önce yapılan ödemelerin nafakaya mahsubu olanaklı değildir....

      in bağımsız açtığı nafaka davası kısmen kabul edilmiş, müşterek çocuk için 2.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, davacının sabit ve düzenli geliri olması nedeniyle nafaka talebi reddedilmiştir. Davalı davacı ...'un açtığı boşanma davası da reddedilmiş, bu davada davacı-davalı kadın yararına ara kararı ile hükmedilen 500,00 TL tedbir nafakasının ise, karar tarihine kadar devamına karar verilmiştir. Hükmün taraflarca temyizi üzerine, Dairemizce, sair temyiz itirazlarının reddine, davacı-davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; davacı kadının ".... Kuyumculuk"ta %20, "..." isimli Kuyumculuk'ta ise %98 hisse sahibi olduğu, bu şiketlerde part time olarak çalıştığı ve aylık 1.500,00 TL ücret aldığı anlaşılmaktadır. Müşterek çocuk için de 2.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği düşünüldüğünde, kadının tedbir nafakası talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        Kaldırılması istenen tedbir nafakası davalı kadının ayrı yaşamaktaki haklılığa ilişkin olarak verilmiştir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davacı (...) evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.186/3). Davalı kadının belirli bir gelirinin olması dahi kocayı ortak giderlere (elektrik, su, telefon,yakıt, kira parası vs.) katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz. Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdükleri ... seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda, davaya konu nafakanın takdir edildiği önceki ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/106 E-56 K.sayılı dosyasında ve ilamında; davacının babası ile birlikte sebzecilik ve pazarlamacılık yaptığı ikinci bir kadın getirmesi nedeniyle nafaka alacaklısı kadına ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesiyle tedbir nafakası bağlandığı anlaşılmaktadır....

          Kadın için hükmedilen tedbir ve yoksulluk yönünden yapılan istinaf incelemesinde; TMK'nın 169. maddesi uyarınca, boşanma davası açılmakla, tarafların ayrı yaşama hakkı doğduğundan mahkemece, davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi, boşanmada ağır kusurlu olmayan davacı boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden, TMK'nın 175. maddesi uyarınca kadın lehine nafaka takdiri usul ve yasaya uygundur. Bu durumda, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına, tedbir ve yoksulluk nafakasının niteliğine, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur durumuna, paranın alım gücüne, evlilik süresine göre, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafaka miktarları hakkaniyete uygun olup, bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir....

          Ayrıca, boşanma davasından ayrı ve bağımsız olarak açılan tedbir nafakası ile hükmedilen nafaka kaldırılıncaya kadar devam edecektir. Bu halde Beykoz Aile Mahkemesinde 2012/276 esas sayılı dosyası ile bağımsız tedbir nafakası (TMK 197 m.) davasında kadın yararına aylık 800 TL nafakaya hükmedildiği ve bu kararın kesinleştiği dikkate alınmaksızın aynı dönem için erkek aleyhine iki ayrı tedbir nafakası olamayacağı gerekçesi ile kadın aleyhine olacak şekilde aylık 800 TL olan nafakanın kaldırılması yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Her ne kadar nafaka ödemesi sırasında tahsilde tekerrür oluşturulamaz ise de, 26.09.2014 tarihinden itibaren hükmolunan, miktar olarak daha az nitelikteki tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali gerekirken bağımsız tedbir nafakası dosyasından kadın yararına hükmolunan aylık 800 TL tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali kararı doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece; "Dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, T.M.K. nun 195 ve 197 maddelerine istinaden açılmış nafaka davasıdır....

            Davacı müşterek çocuğu için nafaka talep etmiştir. Davacı, ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlayamasa dahi, yanında bulunan müşterek çocuk için nafaka talep edebilir. Somut olayda; boşanma davası 10.07.2013 tarihinde açılmış, 18.12.2013 tarihinde karara bağlanmış ve 25.04.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Çocuk için tedbir nafakası davası 31.03.2014 tarihinde açılmıştır. Boşanma dosyasında, müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmolunmuştur. Müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmolunan tedbir nafakası, kararın kesinleşmesi ile sona ermiştir. Bu halde; müşterek çocuk lehine, boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren, boşanma davasında hükmedilen nafaka ile mükerrerlik oluşturmayacak şekilde tedbir nafakası talep edilebilir....

              Buna göre tarafların evliliği dava tarahi itibariyle devam ettiğine, göre eldeki davada talep edilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece talep edilen nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, hukuki nitelemede hataya düşülerek, iştirak nafakası olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece davacının nafaka talebinin tedbir nafakası olarak nitelendirilerek boşanma dosyasında tedbir nafakası verilmişse tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde uygun görülecek tedbir nafakasının takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu