HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/638 KARAR NO : 2021/625 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAYELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/253 ESAS - 2021/18 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (KATILIM NAFAKASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 (evlilik soyadı Cingöz) ile davalı T3 Ankara 5....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/638 KARAR NO : 2021/625 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAYELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/253 ESAS - 2021/18 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (KATILIM NAFAKASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 (evlilik soyadı Cingöz) ile davalı T3 Ankara 5....
Lehine nafaka takdir edilen davacı için kabul edilen nafaka miktarı yıllık 3.600,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen, davalı taraf ise kabul edilen nafaka miktarları yönünden istinaf isteminde bulunmuştur. Davacı için kabul edilen ve davalı tarafça istinaf konusu edilen nafaka miktarı (300,00.-TL x 12 = 3.600,00.-TL) hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen nafaka yönünden davalı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK'nun 341, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince, hüküm tarihi itibarı ile kesin olan, kabul edilen nafaka yönünden davalı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle;davalı tarafından müvekkiline yönelik Ereğli Aile Mahkemesi'nin 2017/438 Esas sayılı dosyası üzerinden nafaka davası açtığını, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek müşterek çocuk için 500 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, davalı tarafından talep edilen tedbir nafakasının reddedildiğini, davalı tarafça işbu kararın istinaf edilerek istinaf değerlendirilmesi sonucu yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalı kadın lehine 700 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin nafaka davası açılmadan önce de çocuklarının ve eşinin bakım ve ihtiyaçları için nafaka yerine geçmek üzere her ay düzenli ödemelerde bulunduğunu, buna ilişkin banka kayıtlarının mevcut olduğunu, buna rağmen davalı tarafından nafaka borçlarının ödenmediği gerekçesiyle Ereğli İcra Müdürlüğü'nün 2019/6245 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, takipte esas alınan faiz başlangıç...
Tüm dosya kapsamı ve davalının istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; tarafların boşanması sonucunda davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği 07/10/2019 tarihinde sona erdiği, eldeki davanın boşanma davasından sonra açılan yoksulluk nafakası talebine ilişkin olduğu, tarafların boşanmaya sebebiyet veren kusurlarının boşanma kararında eşit olarak kabul edildiği ve bu şekilde kesinleştiği, bu davada yeniden kusurlu değerlendirilmesi yapılamayacağı, boşanmakla kadının yoksulluğa düşeceği, TMK'nun 175.maddesindeki koşulların oluştuğu dikkate alındığında, davacının talebinin kabulüne karar verilmesinde ve hükmedilen nafaka miktarında, nafakaya yıllık artış oranı olarak ÜFE'nin belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, AAÜT'nin 9/2.maddesi uyarınca nafaka davasının kısmen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde...
Davacı vekili; nafaka miktarının az belirlenmesi ve nafakaya dava tarihinden itibaren karar verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, nafaka miktarının aylık 500,00 TL olarak devam etmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. TMK' nın 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır....
GEREKÇE: Dava; davacı kadın yanında yaşayan müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakasına, davacı kadın yönünden ayrı yaşamda haklılığa dayalı tedbir nafakası isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Tedbir nafakası talep edilen müşterek çocuklar ve davacı, davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2)....
Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumlarına ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarına göre mahkemece hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından kadının nafaka takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (AAÜT, 9/2) düzenlemesi uyarınca davalı davacı kadının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası ile nafaka davasının aynı tarihte açılmasına, nafaka davasında davalı-davacı (kadın) için 300 TL, çocuk için 200 TL, boşanma davasında ise davalı-davacı (kadın) ve müşterek çocuk yararına 200'er TL tedbir nafakasına hükmedildiğinin, boşanma davasında kadına verilen tedbir nafakasının tekerrüre esas teşkil etmeyeceğinin açıkça belirtildiğinin ve çocuk için tedbir nafakası ve boşanma davasında verilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür etmemek üzere hüküm kurulduğunun tabii bulunmasına, evlilik tarihinin hükmün gerekçesinde yanlış...
Asliye hukuk Mahkemesinin 2014/15 Esas 2014/209 Karar sayılı kararı ile 350,00 TL tedbir nafakasına hükmolunduğunu ve bu kararın kesinleştiğini, davacı karşı davalı kocanın kusurlu olması nedeni ile davasının reddi ile karşı boşanma davalarının kabulünü, 40 yılı aşkın süren evliliğin ve karşı davalının yaklaşık 15 yıldır müvekkili terki ile ikinci bir kadınla gayrı resmi yaşamasından mütevellit yaşadığı maddi sıkıntılar ve üzüntü, kederden dolayı karşı davacı müvekkili lehine 150.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminata, halen tedbir nafakası niteliğinde devam eden nafaka bakımından ise dava sonunda yoksulluk nafakasına dönüşmek kaydı ile dava tarihinden itibaren tedbir nafakasının arttırılması ile aylık 750,00 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve karşı dava ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....