Ancak tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları, evlilik süresi ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı yüksektir. Bu haliyle davalı erkeğin yoksulluk nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine, miktara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 07.01.2021 tarihinden geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili dilekçesinde; davalı eşinin açtığı nafaka davasının (Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/891-1128) kabul edilerek, davalı ve 2 çocuk için 100'er TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, 3 yıl sonra davalı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/956-2007/60 sayılı ve 15.09.2008 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin davacıya verildiğini, müşterek çocuklardan ...'nın 14.11.2005, ...'nın ise 06.04.2006 tarihinden itibaren davacı yanında yaşadığını, buna rağmen davalının tedbir nafakalarının tahsili için icra takibi başlattığını, çocukların davacı yanında bulunduğu döneme ilişkin tedbir nafakası ödeme yükümlülüğü olmadığını, ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını belirterek, 1.İcra Müdürlüğünün 2005/2955 E sayılı dosyasında çocuklar için hükmedilen tedbir nafakası yönünden borçlu olmadığının tesbitine ve ödediği 7.050 TL'nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; nafaka isteklisi kadının asgari ücretle sigortalı olarak çalışıyor olmasının tek başına yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilip edilemeyeceği; buna göre kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında asgari ücretle çalışan kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği konusunda görüş ayrılığı ortaya çıkmış ve çoğunlukça aşağıda açıklanacak nedenlerle asgari ücret gelirinin olması nafaka takdirine etkili bir husus olarak kabul edilmemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 175.maddesinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı açıklanmıştır....
fazlaya ilişkin 150 TL aylık nafaka talebinin reddine) sözlerinin yazılması ile b bendinden (320 TL aylık tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 80 TL aylık nafaka talebinin reddine) sözleri çıkartılarak yerine (300 TL aylık tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 100 TL aylık nafaka talebinin reddine) sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 64.75 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.03.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi'nin 2021/193 Esas 2013/254| Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davasında T1 için 250,00 TL, T2 için 250,00 TL nafakaya hükmedildiğini,müvekkili aleyhine davalı tarafça birikmiş Tedbir ve Yoksulluk Nafakası alacağının tahsili amacı ile Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2021/73367 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin hem mahkeme devam ederken Tedbir nafakasını hem mahkeme sonuçlanınca iştirak nafakasını ödemeye başladığını, müvekkilinin PTT vasıtası ile yaptığı ödemelerin geri dönmesi sebebiyle davalı T1'ndan kendisine banka hesabı vermesini istediğini, davalıdan bu isteğine yanıt alamadığını, davalı ite irtibat kuramayarı ve nafaka ödemelerini yapamayan müvekkili aleyhine nafaka borçlarının yıllar içerisinde biriktiğini, birikmiş nafaka borcunu ödemek için davalı ile bir araya gelen müvekkilinin davalı ile birikmiş nafaka borcu için 60.000,00TL üzerinde anlaşmaya vardıklarını, Karşı tarafça müvekkilimiz aleyhine başlatılan takibe ilişkin...
DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi, kişisel ilişki tesisi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından tedbir nafaka davasının kabulü, birleşen boşanma davasında kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin tedbir nafaka davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas - 2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
TL gelirinin olduğunu, kira vermediğini, arabasının da bulunduğunu belirterek müşterek çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasının her yıl TÜFE oranında artırılarak davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece Kaan hakkında nafaka istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu yöne ilişkin hükmün onanmasına; Ancak, MK'nın 364. maddeleri uyarınca "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri refah içinde bulunmalarına bağlıdır." MK'nın 366. maddesi uyarınca, korunmaya muhtaç kişilerin bakımı bununla yükümlü kurumlar tarafından sağlanır. Bu kurumlar yaptıkları masrafları nafaka yükümlüsü hısımlarından isteyebilir. Yasanın bu hükmü de gözetildiğinde, nafaka yükümlülüğünün yasanın emrettiği ve Özellikle refah içerisinde olan altsoy (oğul) için kaçınılmaz bir yükümlülük olduğu görülmektedir. Nafaka yükümlülüğünün ortadan kaldırılması, MK m. 365/3te düzenlenmiştir. Bu hükme göre, "nafakanın, yükümlülerin bir ya da birkaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa, hakim, onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir."...
Aile Mahkemesinin 2020/100 E.- 2021/332 K.sayılı ilamına karşı, davalı/k.davacı vekili tarafından asıl davada tedbir nafakası yönünden yapılan istinaf başvurusunun nafaka miktarına göre yerel mahkeme kararı kesin nitelikte olduğundan, HMK'nun 352/1- b maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, Asıl dava yönünden yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına, B-Kocaeli 3....
DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kendi davasının reddi yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; tedbir nafakasının miktarı ve nafaka ödeme süresinin sınırlandırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafakasının miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hukuk Genel Kurulu'nun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği hüküm altına alınmıştır....