Kimlik numaralı NEHİR ÖMEROĞLU'nun velayetlerinin davalı BABAYA VERİLMESİNE, Velayeti babaya verilen küçükler ile anne arasında ŞAHSİ MÜNASEBET KURULMASINA, Müşterek çocuklar Tuna İlkay Ömeroğlu için aylık 150,00- TL ve Nehir Ömeroğlu için aylık 150,00- TL olmak üzere toplam 300,00- TL TEDBİR NAFAKASININ dava tarihinden itibaren; kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere İŞTİRAK NAFAKASI olarak davacı anneden alınarak çocuklara velayeten davalı babaya verilmesine, Kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00- TL TEDBİR NAFAKASININ dava tarihinden itibaren; kararın kesinleşmesinden itibaren de YOKSULLUK NAFAKASI olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının Maddi Tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE; 10.000,00- TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Davacının Manevi Tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, 15.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin...
TMK 182/f.2 maddesinde; ''Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda'' olduğu, 328/f.1 maddesinde, ''Ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği'' m.330/f.1 ''Nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceğini", m. 331'de de "durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir. "Türk Medeni Kanunu'nun 169'ncu maddesi gereğince aksi yönde bir talep bulunmadıkça veya gerektirici sebep gösterilmedikçe dava tarihinden geçerli olacak şekilde tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan, davacı yararına dava tarihinden geçerli olacak şekilde tedbir nafakası tayini gerekirken duruşmanın icra edildiği 29/09/2015 tarihinden geçerli olacak şekilde nafaka tayini doğru değildir" (Yargıtay 2....
Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Yine, aynı kanunun 331. md. göre; Durumun değişmesi halinde, hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Dosya kapsamına göre tarafların 05.10.2012 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları, 16.09.2002 doğumlu Nisa Nur'un velayetinin annede olduğu, boşanma davasında iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmıştır. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşına uyumlu ihtiyaç düzeyi, okul durumu dikkate alındığında, mahkemece müşterek çocuk için ödenmesine karar verilen aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasının dosya kapsamı ve TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyete uygun bulunduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili 30/11/2021 uyap tarihli, dilekçeler aşamasında ıslah hakkımızı kullanmadan iddia ve taleplerimizin genişletilmesinden ibaret dilekçesinde özetle; Davamızın Kabulü ile Tarafların Boşanmalarına, Tarafların müşterek çocukları Hazal ÇAVUŞ ve Alparslan ÇAVUŞ'un velayetlerinin müvekkile verilmesine, Müşterek çocukların bakım ve yararında kullanılmak üzere her ay müşterek çocuklar lehine 1.000 TL'den toplam 2.000 TL TEDBİR NAFAKASI olarak, kararın kesinleşme sonrası için ise her ay iştirak nafakası olarak ; Müvekkilin boşanma sebebiyle maddi olarak zor duruma düşecek olması nedeniyle müvekkil lehine ise 1.000 TL TEDBİR NAFAKASI olarak, kararın kesinleşme sonrası için ise her ay yoksulluk nafakası olarak davalıdan tahsiline; Davalının davranışları sebebiyle müvekkilin kırılan onuru ,zedelenen şeref ve haysiyeti dikkate alınarak içine düştüğü ağır yıkım karşısında 100.000 TL MANEVİ TAZMİNATA, 100.000 TL MADDİ TAZMİNATA dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte...
Devlet Hastanesinde çalışmaya başladığını, davacının ekonomik desteğine ihtiyacı olmadığını belirterek, hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; davalının başlangıçta sabit geliri olmadığı için nafaka bağlandığını, daha sonra davalının çocuklarının velayetini alabilmek için çalışmaya başladığını, şu ana dek hiç nafaka ödemeyen davalının amacının açılacak ceza davalarından kurtulmak olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davalının nafaka bağlandığı tarihten sonra çalışmaya başladığı ve halen de çalışmaya devam ettiği, davalının maddi durumunun nafaka bağlandıktan sonra daha iyi hale geldiği, davacının ekonomik durumunun nafaka bağlandıktan sonra nafaka artırımını gerektirecek düzeyde bir değişmenin olmadığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.TMK.nun 197.maddesi gereğince ayrı yaşamada haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, TMK 197. maddesine dayalı açılan nafaka davası ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas-2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Mahkemece münhasıran açılan tedbir nafaka davasında kadının talep etmiş olduğu nafakanın yıllık miktarı 18.000,00TL olup karar tarihinde kesinlik sınırı olan 72.070,00TL'yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin ekonomik durumunun da göz önüne alınarak hakkaniyeti gerektirir oranda asgari düzeyde nafaka artırımı yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 27/09/2016 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Nafaka miktarının her yıl %20 oranında kendiliğinden arttırılması yönündeki talebin reddine" karar verilmiştir. Davalı vekili nafaka miktarının fazla olması yönünde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/1- (f) hükmü uyarınca, gerek yazılı gerekse basit yargılama usulünde, iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin, dava dilekçesinde belirtilmesi gerekir....
Dava dilekçesi incelendiğinde, aylık 2.500,00 TL nafaka talep edildiği görülmüştür. Harca ilişkin hükümler kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen incelemeye tabidir.(2. HD, 2016/12055- 2017/13713) Davacı, aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Nafaka alacağı davaları nispi harca tabi olup, davanın değeri talep edilen nafaka bedelinin 1 yıllık tutarıdır, bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m. 30- 32). Açıklanan nedenlerle nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılması, tamamlanmaması halinde Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre de, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılıp tespit edilmeden karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....
GEREKÇE : Dava, TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı erkek istinaf dilekçesinde, kusurunun olmadığnıı, davanın reddi gerektiğini, aksi takdirde nafaka miktarının düşürülmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı, tanık anlatımları göz önüne alındığında erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği, bu nedenle kadının ayrı yaşamakta haklılığını ispatladığı, TMK 197.maddesi uyarınca kadın lehine tedbir nafakası hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gibi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kadının yaşı, ihtiyaçları göz önüne alındığında hükmedilen aylık 750 TL tedbir nafakası miktarının da uygun olduğu değerlendirilmekle, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin ayrı, ayrı esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından reddedilen tedbir nafakası talebi yönünden; davacı ... tarafından ise kısmen reddedilen nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Ortak çocuk... yararına kısmen reddolunan nafaka taleplerine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince ortak çocuk... ve davacı ... yararına aylık 1.500’er TL tedbir nafakasına hükmolunmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, sadece davalı tarafından istinaf edilmiştir....