(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka artış miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 1.200 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 07/10/2020 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra nafakanın yardım nafakası olarak devamına, nafakada her yıl ÜFE oranında arttırım yapılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Bu bağlamda belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
Davalı vekili, nafaka takdiri ve miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddi ile kararı onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " tasarrufun kısıtlanması talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına, tedbir nafakası talebi yönünden davanın kabulü ile davacı yararına 3.000,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak, davacıya verilmesine " karar verilmiştir. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; nafaka yönünden başvurarak davacının banka kayıtlarının talep etmelerine rağmen getirtilmediğini, Amerika'daki muhtemel mirasının araştırılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının yoksulluğa düşecek bir hayat yaşamadığını, davalının nafaka ödeyecek ekonomik durumunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava TMK 197.madde gereğince önlem nafakası davası ve TMK 199.madde gereğince tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasıdır....
'şer TL tedbir nafakasının, kararının kesinleşmesi ile birlikte 400'er TL İŞTİRAK NAFAKASI olarak devamı toplam 800 TL'lik iştirak nafakasının davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, Velayet hakkı kendisine verilmeyen davalı baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, Velayet ve kişisel ilişki kararının hükümden itibaren geçerli olmasına, önceki 17/07/2020 tarihli mahkememiz kişisel ilişki kararının kaldırılmasına," şeklinde karar verilmiştir....
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda kadının tedbir/yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuklar için takdir edilen nafaka miktarları ile boşanma nedeniyle kadın lehine takdir edilen maddi-manevi tazminat miktarlarının yetersiz olması nedeniyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, boşanma davasının ispat edildiğini, kusurlu olanın erkek olduğunu belirterek, talep gibi nafaka ve maddi-manevi tazminata karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile Müşterek çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL tedbir nafakasının (mahkememizce 30 Ocak 2018 tarihli celsede belirlenmiş olan tedbir nafakasıyla tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla) her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine " karar verilmiştir. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, verilen nafaka miktarının az olduğunu, reddedilen miktar yönünden kararın kaldırılmasını, davanın tümünün kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, evlilik birliği devam ederken eşlerin ayrı yaşaması sonucunda fiilen anne yanında yaşayan müşterek çocuk için önlem nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 450,00 TL nafakaya hükmedilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1402 KARAR NO : 2022/22 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2019/754 ESAS, 2020/496 KARAR DAVA KONUSU : TEDBİR NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1987 tarihinde evlendiklerini, 2003 doğumlu reşit olmayan müşterek bir çocukları olduğunu, davalının sebepsiz yere müşterek konutu terk ettiğini ve uzun süredir eve gelmediğini, davalının bu süre içerisinde evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediğini,taraflar arasındaki boşanma davasının red...
Davalı, davanın kabulü ve nafaka miktarı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın haksız istinaf talebinin reddine, mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. TMK.nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır....