(TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında nafaka artış miktarının yerinde olduğu değerlendirildiğinden istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Kadının gelirinin bulunması nafaka takdirine engel değildir. Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda, tarafların yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; davalının emekli olup, 1.280 TL aylık aldığı, 24 parça arazisi olduğu, 250 TL kira ödediği; davacının ev hanımı olduğu, aylık geliri olmadığı, geçimini nafaka ile sağladığını, kendi evinde oturduğu anlaşılmıştır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve davalının gelirine göre, takdir edilen tedbir nafakası miktarı hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde düşüktür. Tedbir nafakasının miktarının tayin edilmesinde davalının geliri ve tarafların birlikte yaşadıkları sırada davalının alıştırdığı geçim şartlarının dikkate alınması gerekir....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka artırım miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan davalının istinaf dilekçesinin reddine, HMK 348/2.madde gereğince davacının katılma yoluyla istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan davalının istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- Davacının katılma yoluyla istinaf talebinin REDDİNE, 3- İstinaf peşin harçlarının istek halinde taraflara İADESİNE, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
Davacı vekili, belirlenen nafaka miktarının az olması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili, kararda belirtilen harç miktarının yanlış hesap edilerek fazla harca hükmedilmesi, davanın kabulüne karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 4.400,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan davalının istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ŞUYULANDIRMA BEDELİNİN ARTIRIMI Dava, imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen taşınmaz bedelinin arttırılması istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2013 gün ve ... sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 31.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE (AİLE)HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2019/246 ESAS, 2020/56 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASININ ARTIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların iki çocukları olduğunu, sonrasında çeşitli sebeplerden dolayı ayrı yaşamaya başladıklarını, Lüleburgaz Asliye Hukuk Mahkemesinin ilamıyla davacı ve reşit olmayan çocuklar için toplamda 800,00 TL nafaka ödenmesine karar verildiğini, çocuklardan Gökçe'nin reşit olduğunu, takdir edilen bu nafakaların yetersiz hale geldiğini belirterek davacı için ödenen nafakanın tedbiren 500,00 TL ye, müşterek çocuk Gencay için ise...
karşılamasının imkansız olduğunu, davalı babanın tır şoförlüğü yaptığını, 5.000- 6.000 TL ortalama aylık geliri olduğunu, davalının ödediği nafaka dışında başkaca bir katkı sağlamadığını, bu nedenlerle çocuk için bağlanan 250 TL iştirak nafakasının 1.250 TL'ye çıkartılmasına ve her yıl TEFE TÜFE oranında artırım yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
TMK'nun 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre, mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı ile nafaka yükümlüsünün gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının nafaka artırım talebinin kabul edilebilir olmadığını, iddiaların yersiz olduğunu, tarafların her ikisinin de çocuğa karşı nafaka yükümlüsü olduğunu, nafaka dışında da kızı aracılığıyla davalının oğluna para gönderdiğini ve ihtiyacını karşıladığını, kızı Nihal'in dinlenmesi halinde bu durumun ortaya çıkacağını belirterek, nafaka artırım taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davanın kabulü ile ; Vize Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/30 Esas 2013/47 Karar sayılı kesinleşme tarihli ilamı ile tarafların müşterek çocuk Muhammet Sefa Kılınç yararına hükmolunan aylık 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350,00 TL artırımı ile aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuğun bakım ve ihtiyaçlarına harcanmak üzere davacıya verilmesine" karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2021 NUMARASI : 2021/93 ESAS, 2021/630 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ ARTTIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların Bolu Aile Mahkemesinin 2005/108 E. 2007/386 K. sayılı kararı ile boşanmaları sonucunda davacı lehine aylık 150,TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, taraflar arasındaki boşanma kararının üzerinden 14 yıl geçtiğini, bu nafaka miktarında herhangi bir artış olmadığını, davacının bu şartlar altında boşanma davasında hükmedilen nafaka ile geçinemediğini, 2007 yılında hükmedilen nafakanın günün ekonomik koşulları ve davacının ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını...