AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14.03.2023 NUMARASI : 2021/1750 ESAS, 2023/440 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN ARTIRIMI-YOKSULLUK KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı-davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/533 Esas, 2007/438 Karar sayılı dosyası ile 29.07.2007 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkiline davalı tarafından aylık 150,00 TL nafaka ödenmesine karar verildiğini, taraflar arasındaki boşanma kararının üzerinden 14 yıl geçtiğini, müvekkili adına bağlanan yoksulluk nafakasının büyük ölçüde değer kaybettiğini belirterek davanın kabulüne, müvekkili adına ödenen aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 3.000,00 TL olmasına, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE artış oranına göre arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/122 ESAS, 2020/228 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 1....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, her bir çocuk yönünden kabul edilen yıllık nafaka artış miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Davacının tanıklarının anlatımları ve toplanan delillere göre, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu, nafakanın niteliği, müşterek çocutların yaşları, ihtiyaçları, aradan geçen süre ve davacı annenin de katkısı nazara alındığında, artırılan iştirak nafakası miktarının hakkaniye uygun olduğu kanaatine varıldığından istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2020 NUMARASI : 2019/767 ESAS, 2020/58 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASININ ARTIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı (kadın) dava dilekçesinde özetle; Gaziosmanpaşa Aile Mahkemesince kendisi ve çocuklarından iki tanesi için nafaka aldığını, aradan geçen zamanda paranın satın alım gücünün azaldığını, enflasyonun arttığını, çocukların büyüyüp ihtiyaçlarının arttığını, belirlenen nafaka ile kendisinin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamasının mümkün olmadığını, herhangi bir işte çalışmadığını, gelirinin olmadığını belirterek kendisi için belirlenen nafakanın 500,00 TL 'ye, çocuklar için belirlenen...
YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 176 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile boşandığını, davalı yararına 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, boşanma davası sırasında Adana Valiliğinde 4 C statüsünde işçi olarak çalıştığını, 15/01/2014 tarihinde emekli olduğunu, ancak nafaka kesintisinden dolayı kendisine 115,69 TL ödendiğini, herhangi bir malı mülkü veya gelirinin olmadığını, emekli maaşı ile geçinmeye çalıştığını, davalının 2012 yılı Ekim ayından bu yana sigortalı olarak çalıştığını, bu nedenle davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini...
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davalı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Çocuklardan Yusuf Buğra Şahin için reddedilen nafaka artırım miktarı 450,00.-TL x 12 = 5.400,00.-TL olmakla bu yönden istinaf kanun yolu açık olup, Yusuf Buğra Şahin için talep edilen ve mahkemece reddedilen nafaka yönünden yapılan istinaf incelemesinde ise; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre; mahkemece takdir edilen nafaka miktarının makul olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
nafaka da kesinti dahi yapmadığını, 12 ay düzenli olarak nafakayı ödediğini, çocukların müvekkili ile kaldığı süre zarfında dahi müvekkilinin nafakayı ödemesi davacının bu 1 aylık süreçte çocuklar yanında olmadan nafaka aldığı anlamına geldiğini, kadın erkek eşitliğine dayanılarak 1 aylık süreçte mantıken müvekkilinin hem davacı kadına 1 aylık nafaka gönderdiğini, hem de 1 aylık harcama da yaptığını, davacı kadının bu süreçte çocuklar için hiçbir harcaması olmadığını, bu hususların da sayın mahkeme tarafından göz önünde bulundurulması gerektiğini, müvekkilinin Vakıfbank'tan konut kredisi çekmiş olduğunu, aylık ödemesinin 5.250,00....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından, davalı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....