Davacı tarafından birçok kez nafaka artırım davası da açılmıştır. 07/01/2005 tarihli nafaka artırım davası nedeniyle davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde “ “Davacı ile 31/08/1992 yılında evlendiğini bu evlilikten Kübra isimli kızının olduğu, davacının annesinin müdahale ederek davacıyı etkilediğini, annesinin etkisinde kalan davacıda kişilik zafiyeti oluştuğunu, psikolojik tedavi gördüğünü bu nedenle evliliği yürütemediğini ayrıca kızı için aylık 223 YTL nafaka ödediğini, kendisinin huzursuz edilmek amacıyla nafakanın 350 YTL'ye çıkarılmak istendiğini, 7. sınıf bir öğrencinin ayda 700 YTL harcamasının imkansız olduğu” ” biçiminde savunmada bulunmuştur. Davaya konu cevap dilekçesi içeriği, davacıya ait doktor raporu birlikte gözetildiğinde davalının kişilik hakkını ihlal amacıyla yazılı ifade de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalının yasal savunma sınırı içerisinde kaldığı ve hukuka aykırı bir beyanın bulunmadığının kabulü gerekir....
Davacı ( kadın )vekili istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde, Üfe artış taleplerinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirlenen nafaka miktarının az olduğunu belirterek nafakanın ıslah dilekçesi gibi 500 Euro olarak belirlenmesine ve yıllık Üfe artışı uygulanmasını, karşı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, velayeti annede olan müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırımı davasıdır. TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14.12.2022 NUMARASI : 2022/146 ESAS, 2022/699 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesinin 2014/335 Esas, 2016/39 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, çocukların velayetinin davacı anneye verildiğini, çocuklar için iştirak nafakası, davalı kadın için yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, sonrasında nafaka artırım davası açıldığını, Gaziosmanpaşa 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2020/292 ESAS, 2021/102 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 7 yıl önce boşandıklarını, kendisi için 350 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, aradan geçen 7 yıllık süreçte değişen ekonomik şartlar nedeniyle takdir edilen nafakanın yetersiz kaldığını, bu nedenle nafakanın aylık 2.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/226 KARAR NO : 2021/243 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/137 ESAS - 2020/693 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesinin 2013/159 Esas-2013/327 Karar sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuk Mert'in velayetinin müvekkiline verildiğini, müşterek çocuk için aylık 600,00....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İlk derece mahkemesi kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının istek halinde yatırana İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi....
Müşterek çocukların ilk nafaka kararında yaşı gereği okula gitmediği anlaşılmıştır. İş bu davanın açıldığı tarih itibariyle çocukların okula gittiği, dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmıştır....
Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; her ne kadar tarafların ilk karar üzerinden geçen sürede,davalının mali durumda, maaşındaki bir miktar artışın dışında önemli bir değişiklik olmadığı, ilk nafaka kararının kesinleşmesi üzerinden bir yıl gibi bir sürenin geçtiği, ancak ilk kararın verildiği tarihten itibaren yaklaşık 3 yıl geçtiği, bu süre zarfında ülkemizde enflasyon nedeniyle, paranın satın alma gücünde azalma meydana geldiği, bu nedenle tarafların mali olanakları ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca dava tarihindeki şartlara göre hükmedilen nafaka artırım miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan...
Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu dikkate alındığında davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, nafaka miktarının karar tarihinden itibaren artılmasının ise usul ve yasaya uygun olmaması nedeni ile davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesinin hükmünün 1 nolu bendinin kaldırılmasına "Müşterek çocuk Ayça Demir için Kocaeli 3. Aile Mahkemesinin 2015/737 Esas 2015/929 Karar sayılı kararında belirlenen aylık 400,00 TL iştirak nafakasının aylık 200,00 TL artırılarak aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine, dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir. Türk Medeni Kanunu'nun 331. maddesinde ise; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." düzenlemesine yer verilmiştir....