Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....in yayınladığı ..... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ... nafaka takdiri doğru görülmemiştir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir....

    Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar Bakırköy 2. Aile Mahkemesinin 14.12.2014 tarih ve 2003/1123 E. 2004/1563 K. sayılı ilamı ile boşanmışlar, boşanma ilamı 26.05.2005 tarihinde kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 100 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası ise 06.02.2014 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren geçen süre, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen artış miktarı fazladır....

      Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.. -2- Somut olayda; taraflar ...Mahkemesinin 09.03.2011 tarihinde kesinleşen 2007/72 E. 2009/146 K. sayılı ilamı ile boşanmışlar, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 175 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası ise 31.03.2015 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren geçen süre, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen artış miktarı fazladır....

        Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına,nafakanın niteliğine ve özellikle de davalının ödeme gücüne göre hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, TMK.’nun 4. maddesinde vurgulanan “hakkaniyet”ilkesine uygun değilse de,bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu paragrafında yer alan “ aylık 300 TL. tedbir nafakası “ sözlerinin yerine “aylık 200 TL. tedbir nafakası “ sözlerinin yazılarak , aynı paragrafta yer alan “ 500 TL. nafakanın “sözlerinin yerine “ 400 TL. nafakanın “ sözlerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline karşı zaten yurt dışında Almanya'da nafaka davası açmış olduğunu, kendisi ve çocuk için, yurt dışında zaten müvekkili aleyhine nafaka kararı verilmiş iken, davacının yurt dışında müvekkilden kendisi ve çocuk için zaten nafaka alıyor iken, yurt dışında yaşayan davacının Türkiye'de aynı hususta ikinci kez açtığı mükerrer nafaka davasının kabul edilmesi tamamen yasa ve usule aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan davanın TMK 197. Maddesine dayalı filen ayrı yaşamaya dayalı önlem nafakası isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

          , kadının açtığı önlem nafakası davasındaki önlem nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulü ile Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/310 Esas, 2012/447 Karar sayılı kararı ile hükmedilen aylık 400,00 TL önlem nafakasının tahsilde tekerrür olmamak şartı ile talebe ilişkin harcın yatırıldığı 04.03.2021 tarihinden başlamak üzere aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....

            Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacı kadın lehine aylık 450,00 TL önlem nafakasına hükmedildiği, kadın için hükmedilen bir yıllık önlem nafakası miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk lehine aylık 450,00 TL önlem nafakasına hükmedildiği, çocuk için hükmedilen bir yıllık nafaka miktarının ise 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla davalının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kaldığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 352. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Ancak,boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) aynı yasa 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir....

              (TMK 328/1) Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK 329/1) Tarafların müşterek çocuğunun davacı yanında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı müşterek çocuğu için nafaka talep etmiştir. Davacı, ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlayamasa dahi, yanında bulunan müşterek çocuk için nafaka talep edebilir. Somut olayda; boşanma davası 10.07.2013 tarihinde açılmış, 18.12.2013 tarihinde karara bağlanmış ve 25.04.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Çocuk için tedbir nafakası davası 31.03.2014 tarihinde açılmıştır. Boşanma dosyasında, müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmolunmuştur. Müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmolunan tedbir nafakası, kararın kesinleşmesi ile sona ermiştir. Bu halde; müşterek çocuk lehine, boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren, boşanma davasında hükmedilen nafaka ile mükerrerlik oluşturmayacak şekilde tedbir nafakası talep edilebilir....

                Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, özellikle de davacının ihtiyaçları ile davalının tesbit edilen mevcut gelir durumuna göre mahkemece takdir edilen yardım nafakası miktarının yerinde bulunmasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; dava, iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında müşterek çocuğun ergin olması nedeniyle davaya yardım nafakası olarak devam edilmiştir. Bu nedenle davada iki ayrı nafaka istemi ve buna bağlı olarak iki ayrı davacı (nafaka alacaklısı) bulunmaktadır. Mahkemece verilen ilk hükümde sadece iştirak nafakasına hükmedilmiş ve yardım nafakası istemi reddedilmiştir. Hükmün her iki nafakaya yönelik temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu