Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen önlem nafakası dava açısından: Erkeğe verilen kusurlar ve taraflar arasında boşanma davasının bulunulması karşısında kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, kadın ve çocuk için önlem nafakası verilmesi ve miktarının doğru olduğu, erkeğin, kadın için verilen önlem nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine, kadın için önlem nafakasının reddedilen kısmı açısından kadın yönünden kesin olduğu, yine her iki taraf yönünden müşterek çocuk yönünden nafaka miktarının kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Asıl davanın kabulü açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından her hangi bir yarar kalmadığı, asıl davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davalı-davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; asıl davanın kabul edilmiş olmasını, nafaka ve manevi tazminat miktarını, birleşen davanın kısmen kabul edilmiş olmasını istinafa getirmiştir. Tarafların boşanmanın ferileri konusunda anlaştıklarını beyan ederek 04/07/2022 tarihli protokol sundukları görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan asıl ve karşı dava boşanma, ziynet alacağı, birleşen dava önlem nafakası isteminden ibarettir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava TMK 197.maddesi kapsamında önlem nafakası isteminden ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-235 K sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzelmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemece verilen istinafa konu edilen müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası kararının aylık 400,00'er TL olarak belirlendiği, bir yıllık kabul edilen tedbir nafakası miktarının 4.800,00 TL'ye, reddedilen miktarın ise 7.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2022 yılı itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla tarafların müşterek çocuklar için hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin istinaf talebinin HMK'nın 352. maddesi gereğince kesinlik sınırında kaldığı anlaşıldığından reddine karar vermek gerekmiştir....

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 09/12/2005 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 250 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, Kayseri 2....

    Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır Somut olayda; taraflar 02.04.2012 tarihli ilamla boşanmışlar, huzurdaki nafaka artırım davası iki yıl sonra 09.04.2014 tarihinde açılmıştır....

      Bu itibarla takdir edilen nafaka miktarı düşük bulunmuştur. Aylık 2.000,00 TL önlem nafakasının dosya kapsamına hakkaniyete tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına nafaka alacaklısının yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacı kadının istinaf talebinin kabulüne, davalının istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dava dilekçesinde terditli olarak talep edilen takibinin tamamının veya sadece her ay muaccel hale gelecek fazla nafakanın iptaline hükmedilmeyerek, işbu karar tarihinden itibaren devam etmekte olan nafakanın tedbir nafakası değil, yoksulluk nafakası olarak devamına yol açacak şekilde sadece muaccel olan fazla alacaklar için şikayetin kabul edildiğini, takibin devam eden nafakaya ilişkin kısmının iptali talebinin ise değerlendirilmediğini ve kabul edilmediğini, söz konusu icra dosyasının halen derdest olup, devam eden nafakanın tedbir nafakası olarak değil, yoksulluk nafakası olarak devam ettiğini, icra dairesinin karar lehlerinde olsa da devam eden nafaka için uygulanamayacağını belirttiğini, dolayısıyla işbu karar uyarınca kendilerinin her ay için ayrı dava açarak yoksulluk nafakası ile tedbir nafakası arasındaki 100 TL fazlalığın iptalini istemeleri gerekeceğini belirterek mahkeme kararının düzeltilerek dava...

      Dosya içeriğine göre ... kadın vekili tarafından önlem nafakası davasında temyize konu edilen yıllık toplam reddedilen nafaka miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.735,737 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle ... kadının önlem nafakası davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. ... kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma ve fer'îlerine yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Mirasçılıktaki sıra takip edilmeksizin açılan yardım nafakası davasının dinlenme olanağı yoktur. Mirasçılıkta ilk sırada yer alan kişi veya kişiler, yoksulluğa düşen kişinin yardım nafakası talebini yerine getiremediği durumlarda, daha sonra mirasçı olacak kişilerden nafaka talebinde bulunulabilir. Türk Medeni Kanunun'da kan hısımlığı mirasçılığında zümre sistemi kabul edilmiş olup, nafaka yükümlüleri arasında ilk sırada, yardım nafakası talebinde bulunanın altsoyu, ikinci sırada üstsoyu olarak ana ve babası, üçüncü sırada ise refah halinde olması koşuluyla kardeşleri yer alır. Buna göre yardım nafakası talebinde bulunan kişi öncelikle altsoyuna başvurmalıdır. Nafaka talep edecek olan, bir ön sırada nafaka borçlusu bulunduğu sürece, bir sonraki sırada yer alan nafaka yükümlüsüne başvuramaz. Aynı sırada birden fazla nafaka yükümlüsü varsa, ödenecek olan nafaka miktarı, ödeme güçleri oranında paylaştırılır. Zira nafaka yükümlülüğü müteselsil bir borç doğurmaz....

          Nafaka takdirinde, davacının isteminin önlem nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde, mahkemenin önlem nafakasına hükmetmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalının tespit edilen mevcut gelir durumuna göre mahkemece davacı kadın yararına takdir edilen nafaka miktarı, TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu