Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2022 NUMARASI : 2021/298 ESAS 2022/522 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası)|Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Dava, TMK 197.madde gereğince önlem nafakası davasıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde 3.000,00 TL nafaka talep etmiş, ıslah dilekçesi ile çocukların her için 1.500,00'er TL, davacı için 1.500,00 TL olmak üzere 4.500,00 TL önlem nafakası talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL nafakanın davalıdan alınmasına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Önlem nafakası davası 22.07.2020 tarihinde açıldıktan sonra davacı kadın tarafından 28.10.2020 tarihinde davalı erkek aleyhine boşanma davası da açılmıştır. İlk derece mahkemesi karar tarihi itibarı ile boşanma davası da derdesttir....

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davalı-davacı kadın vekilinin, birleşen boşanma davasının reddine, birleşen önlem nafakasında kadın yararına önlem nafakası takdir edilmemesine yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-Davalı-davacı kadın vekilinin, kusura yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, C-Davalı-davacı kadın vekilinin, birleşen önlem nafakasında müşterek çocuk yararına önlem nafakası takdir edilmemesine yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birleşen Konya 4.Aile Mahkemesinin 2019/57 Esas sayılı davanın reddine yönelik 8.bendi ile buna bağlı olarak harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik 13,14,17.bentlerinin KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, BUNA GÖRE; 8.bent yerine geçmek üzere: a-Birleşen önlem nafakası davasının müşterek çocuk yönünden kabulü ile boşanma davasında verilen tedbir nafakası ile...

Hukuk Dairesinin uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmalarına göre, davacı tarafından, nafaka kararından sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında değişiklik olduğu, üfe oranında yapılan artışın yetersiz olduğu iddia ve ispat edilmiştir. O halde mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kadının istinaf talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, önlem nafakasının aylık 500,00 TL artırılarak, aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2022 NUMARASI : 2021/798 ESAS-2022/979 KARAR DAVA KONUSU : Önlem Nafakası KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2007 yılında evlendiklerini, Denizli 1....

Sonuç olarak davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlamış olup lehine önlem nafakası takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş, hükmedilen nafaka miktarı da tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul bulunmuş olup, davacı davalı erkeğin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Mahkemece, tarafların TMK 166/3 maddesi gereğince boşanma, velayet ve boşanmanın fer'i niteliğinde bulunan nafaka, maddi ve manevi tazminat hususlarında anlaşarak boşandıkları, arafların duruşmada alınan beyanlarında iştirak nafakası ve çocuğun okul giderlerinin karşılanması dışında nafaka talepleri olmadığını açıkça ifade ettikleri, mahkemenin de buna istinaden belirtilen iştirak nafakası dışında nafaka konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verdiği, takibe konu alacağın dayanağının ara karar olup bu konuda esas hakkında hüküm oluşturulmadığından ara kararından sarfinazar olunarak verilen hükmün kesinleştiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir....

    Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı .... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. O halde, mahkemece yapılacak işin; davacının sosyal ve ekonomik durumu ile davalının ihtiyaçları karşılaştırılarak, önceki nafaka takdirinde kurulan dengeyi koruyucu, davalının ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılayacak, davacının geliri ile de orantılı olacak şekilde,artırılan yoksulluk nafakası miktarı ....’in yayınladığı .... oranında artırım yapılması olup, bu husus nazara alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

      Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 600 TL, müşterek çocuk için aylık 300 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ve müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın, kararın kesinleşmesine kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra ile iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline şekilinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davacı ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, kararın kesinleşmesinde sonra nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, 28/11/1956 tarih ve 15 E -15 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraflarca ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı vekili hükmedilen nafaka miktarını, Davalı, davalının kabulünü ve nafaka miktarını istinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK 'nun 197/2 maddesi uyarınca açılmış önlem nafakası isteminden ibarettir....

        UYAP Entegrasyonu