Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden yapılan incelemede; TMK'nun 6. maddesinde de Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davacı her ne kadar sosyal ekonomik durumunun iyi olmadığını iddia etmiş ise de tarafların anlaşmalı olarak boşandığı, davacı tarafın ticaret ile uğraştığı, hakkında dava dilekçesinde dayandığı icra dosyalarının bir çoğunun taraflar anlaşmalı boşanırken de mevcut olduğu, davacının ekonomik durumunda yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesini gerektirir esaslı bir değişikliği olmadığından davacının ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, kaldırılması istenilen nafakanın miktarı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları birlikte nazara alınarak nafakanın indirilmesine de gerek görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/495 KARAR NO : 2023/475 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULA ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/296 ESAS - 2023/23 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkTaraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması davasında, mahkemece verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili 26/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Kula AHM 2021/116 esas 2021/353 karar sayılı kararı ile boşandıklarını, davalı kadın için 400,00 TL küçük Naz Talia için 250,00TL tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği, nafakaların her yıl % 10 oranında arttırımına karar verildiği, ayrıca velayet ile ilgili de hüküm kurulduğu, boşanmanın...
İlk Derece Mahkemesine erkeğin, iştirak nafakasının ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesi talebi kabul edilmiş, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi reddedilip yoksulluk nafakası 250,00 TL'ye indirilmiştir. Davacı erkek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiş olup, erkeğin reddedilen talebi aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasından ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2014 NUMARASI : 2013/1569-2014/1054 Taraflar arasında görülen asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının Ankara 7. Aile Mahkemesi'nin 2008/95 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davasında hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının aradan geçen süre ve günün ekonomik koşulları dikkate alındığında yetersiz olduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının 400 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacının ekonomik krize girdiğini, borç batağında olduğunu belirterek aylık 500.00.-TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının ekonomik darlıkta bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir . Mahkemece davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının aylık 400.00.-TL ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir ....
Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; Kayseri 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, bu hükümle davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak davalının resmi kurumda çalışmaya başladığını belirterek, hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....
Somut olayda, davacı taraf, davalı çocukları için ödemekte olduğu nafakaların kaldırılması isteminde bulunmuştur. Dosyada mevcut belgelerin incelenmesinde, davalı Burak Berk için son olarak Karşıyaka 2. Aile Mahkemesi'nin 2011/346 esas, 2011/795 karar sayılı ilamı ile aylık 325 TL iştirak nafakası, davalı Rabia için ise Karşıyaka 2. Aile Mahkemesi'nin 2011/1308 esas, 2012/519 karar sayılı ilamı ile aylık 150 TL yardım nafakası takdir edildiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davacının talebi, davalı B.B.için hükmedilen "iştirak" nafakasının kaldırılması veya azaltılması, davalı Rabia için ise hükmedilen "yardım" nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olmasına karşın mahkemece hüküm kısmının 1.bendinde yoksulluk nafakasına dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir....